stop.

1.7K 146 24
                                    

♡ '・ ᴗ ・' ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

♡ '・ ᴗ ・' ♡

hyunjin, seungmin ve felix'in önlerindeki koltukta oturduğunu fark etti.

ihanete uğramış hissediyordu, seungmin ona binmek istemediğini söylemişti.

neden şimdi?

bu ondan kaçınmak için başka bir bahane miydi?

içini çekti, alet başlamak üzere olduğundan hemen changbin'e tutundu.

seungmin'i ise felix'in elini tuttuğunu gördü,

arkadaş olduklarını biliyordu ama yine de acıtıyordu.

eğer seungmin onun tutkusunu bilmeseydi, belki de seungmin'in elini tutan kişi o olurdu.

alet başladı, ama hyunjin'in düşünebildiği tek şey seungmin'di. o sırada aniden alet daha hızlı hale geldiğinde hyunjin sert bir şekilde titreyip yüzünü buruşturdu.

changbin bunu fark ettiğinde  hyunjin'in elini tutarak bağırdı, "hyunjin! sorun yok, tuttum seni yakışıklı."

jeongin ve chan, changbin'in arkasından utanarak güldüler.

seungmin ise fark etmemiş gibi davrandı.

sonra felix, kalbinin çöktüğünü hissetti.

'doğruyu söylüyor, üzülmemeliyim.'

düşünmek kolay ama yapmak zordu.

hem felix hem de hyunjin, yolculuğun geri kalanında üzülmemek için ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.

*

"han nerede?" chan, minho'ya sordu.

"bilmiyorum."

"ne demek bilmiyorsun?"

"bana bir yere gideceğini söyledi, güvende olduğundan emin olmak için onunla birlikte gitmeye çalıştığımda, bana bağırdı, onu takip etmememi söyledi." minho sahte bir gülümsemeyle söyledi.

"onu nerede bulabilirim-"

"merak etmeyin, menajer onun yanında."

"bunu daha önce söylemeliydin! endişelendik biliyor musun?" chan hafifçe bağırdı.

"üzgünüm" kıkırdadı.

hyunjin ve felix bir şeylerin yanlış olduğunu anladılar, minho genellikle böyle olsa da, aslında ona bir şey olduğu belliydi.

minho'ya kimse bakmıyorken her şeyin yolunda olup olmadığını sordular, yaptığı tek şey başını sallamaktı.

*

"hayatımdan nefret ediyorum."

"sorun ne hyunjin?" felix odaya giren çocuğa sordu.

"felix yapamam. duracağım, daha önce durmalıydım."

"ne duruyor? yine ne oldu?"

"seungmin, ona gittim, ona ondan hoşlandığımı nasıl bildiğini sordum, çünkü ona açıkça söylemedim. bana youtube'dan bir video gösterdi! ona baktığım ve ona sarıldığım yer!! felix tek yaptığım buydu ve ondan hoşlandığımı anladı!!"

"aptal, ondan hoşlandığından emin olmasa bile, bunu doğruladın. belki ondan hoşlandığını düşündüğü için görmezden geliyordu, belki de sonunda seni görmezden gelmeyi bırakacaktı." minho tuvaletten çıkarken söyledi.

"her neyse, yine de ifadesi aynıydı, sinirlendi. ondan hoşlanıp hoşlanmamam önemli değil, hala benden nefret ediyor." hyunjin kendini yatağa atarak konuştu.

"sorun değil. hyunjin için en iyisini umalım. peki minho hyung, bugün sana ne oldu?"

"hiçbir şey. han bana sinir bozucu olduğumu söyledi, hepsi bu."

"canın çok yandı mı?" hyunjin, felix'in yanındaki yatağa oturan minho'ya bakarak sordu.

"evet."

"yani ondan hoşlanmayı bırakacak mısın?"

"tam olarak sevmeyi bırakamam, çünkü onu bu kadar hızlı sevmeyi bırakmak imkansız, ama felix gibi deneyeceğim."

"changbin hyung numaramı engelledi."

"kahretsin? niçin?"

"beni ona ve hyunjin'e bakarken gördü. bilerek yapmadım, yemin ederim. s-sadece kıskandım."

"ben de onu sikeyim." minho, ışığın dönmesini izlerken söyledi.

"sakin ol hyung!" hyunjin güldü.

"hayır, yorgunum. hayatımı kontrol etmek zor. bu aşk boku acıtıyor kardeşim, tek taraflı aşk berbat."

"katılıyorum." felix cevap verdi.

"demek istediğim, onlardan bizi sevmelerini hiç istemedik, tek istediğimiz sarılmaktı, onlara yakın olmak istedik. onları rahatsız edecek hiçbir şey görmüyorum. jeongin'e sarılıyorlar, onunla konuşuyorlar, ona tapıyorlar, bizim de istediğimiz buydu. sadece biraz sevgi, romantik bile değil." felix ekledi. sesi zar zor duyuluyordu.

"doğru." hyunjin iç geçirdi.

"hadi çocuklar uyuyalım. umarım yakında unuturuz." minho sesindeki hüzünle, diğerlerinin üzerine battaniye örttü.

______

hide || changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin