YoonMin Bölümü~
İyi Okumalar~ satır arası güzel yorumlar bırakın~Ilık sarı kumlarda gezdirdi ayaklarını Yoongi ve deniz kokusunu içine çekerek gün batımını seyretti. Burası çok huzurlu ve sakin bir yerdi. Tıpkı ameliyattan beridir sakin olan zihni gibi...
Parıldayan denize dalmışken bir anda su dalgalandı ve içinden pembe saçlar gözüktü. Jimin yavaş yavaş denizden çıkarak yüzüne yapışan saçları elleriyle geriye doğru taradı ve ona şaşkınca bakan bedenin yanına doğru yürüdü.
Yoongi'nin ise dili tutulmuştu gün batımında parıldayan ıslak beden karşısında. Jimin'in arkasındaki Güneş çok güzel bir kızıllık katıyordu tenine ve su damlalarının parıldamasına neden oluyordu. Yongi kaslı bedeni süzerek yutkundu. Jimin Yunan tanrıları gibi duruyordu. Boxerı Deniz şortunun altında belini sarıyordu ve lastiği kasıklarını sarmalıyordu. Yoongi onu tamda oradan öpmek istedi.
"Hyung~ nasılsın? Baş ağrın geçtimi?" Yoongi'nin yanındaki şezlonga uzandı ve aralarında duran beyaz sehpadaki meyve tabağını kucağına aldı ve ağzına birkaç dilim şeftali attı. Yoongi hipnotize olmuş bir şekilde meyveyi çiğnerken büzülen dolgun dudaklara dalmıştı anında. Jimin dudaklarını yaladı.
"Ah~"Yoongi iç çekerek yutkundu. "Evet Jimin iyiyim ağrım yok." Gözlerini Jimin'in dudaklarından gözlerine çıkardı.
"Ah! O zaman benimle yüzer misin hyung?" Utangaç bir şekilde sordu Jimin. Yoongi'nin ona olan bakışlarının farkındaydı.
Yoongi baş sallaması ile yetindi. Şezlongtan kalkarak Jimin'in elini tuttu ve onu kaldırarak hala batan güneşin kızıllığını yansıtan denize doğru çekiştirdi. Jimin elini tutan elle yanaklarının daha da kızardığını hissetti.
Yoongi tişörtünü çıkardı ve yavaşça adımlayarak denize girdi. Jimin de onun ardından girerek daha çok çakıl taşlarının ve kayalıkların bulunduğu alana doğru yüzdü. Orada Söğüt ağâçları vardı ve küçük göletin etrafında rüzgarla perde gibi süzülüyordu sarkık dalları. Gölet denizin aksine tatlı su birikintisiydi ve üzerinde mor nilüfer çiçekleri bulunuyordu. Gerçekten de çok güzel bir yerdi.
Yoongi onu takip etti ve tam ona ulaşmışken Jimin aniden yüzmeyi kesti ve durdu. Bu ani hareketle Yoongi ona çarparak durmak zorunda kaldı. Jimin arkasından gelen acılı inlemeyle hemen bedenini Yoongi'ye dönerek onu belinden tuttu. Yoongi dengesini kaybediyordu. Henüz ameliyat yarası yeni kapanmıştı ve şimdi Jimin'in sırtına kafasını çarptığı için başı dönüyordu. Bir elini Jimin'in omzuna diğerini de kendi alnına koyarak ovdu.
"Ah! Yoongi hyung! Çok özür dilerim! İ-iyi misin? B-bana bak lütfen!" Yoongi odağını kaybeden gözlerini kapatıp açarak kendine gelmeye çalışıyordu.
Sonunda kendine gelebildiğinde ikili çok yakındılar. Yoongi Jimin'in dolgun dudaklarına bakarak yutkundu. Aralarında sadece milimler vardı. Jimin yoğun bakışları fark ederek yutkundu ve aradaki milimleri kapatarak Yoongi'nin dudaklarına asıldı. Nasıl olsa sevgililerdi değil mi? Yıllarca hayalini kurduğu şeyi artık yapabilirdi Jimin.
"Ihmm~" Yoongi şaşkınca inledi dolgun dudaklara doğru. İlk geri çekilmek istedi. Jimin çıplak bedenlerini yapıştırarak buna engel oldu. Yoongi'nin ellerini tutarak kendi beline sarmasını sağladı ve kendi ellerini de onun boynuna atarak ensesinde ki saçlara daldırdı.
Yoongi ellerinin altındaki buz gibi denize kıyasla sıcacık olan teni okşadı ve gözlerini yumdu. Artık küçüğüne teslimdi. Sağ elini Jimin'in kürek kemiklerinin arasına, sol elini bel oyuntusuna koyarak omurgasını okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Story Of My Life (ChanBaek)
FanfictionBu Kitap hayatımın ChanBaek'e uyarlanmış halidir. Piskoloji çökertir. Burnum yanaklarından burnuna doğru sürtünüyor ve bir süre orada oyalanıyor. Burnumla okşuyorum burnunu. Sonra aradaki milimleri kapatarak dudaklarımla okşuyorum dudaklarını. Dudak...