5- Nereden Bilebilirdim ki Ölümüme Daldığımı...

127 20 37
                                    

Satır arası yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar...

Geçmişe Dönüş

"Gel oğlum su çok güzel. Gel. Sana yüzmeyi öğreteceğim." Havuzun içindeki kirli sakallı ve şişman adam neşeyle şakıdı.

"A-ama baba k-korkuyorum... Su karanlık ve derin gözüküyor..." Yaşlı adam kollarını uzatarak gülümsedi.

"Korkma oğlum gel. Baban seni tutacak." Küçük oğlan bi cesaretle babasının kollarına atladı.

Babasının bir gülüşüne oğlum deyişine bakardı herşey. Bu onu doğumundan beri ilk görüşüydü. Onun için herşeyi yapardı. Artık parkta babalarının ellerinden tutup oynayan çocuklar gibiydi oda. Artık sokaktan geçen adamların kucaklarına atlayarak 'Baba' diye inlemesine gerek yoktu. Artık onun da bir babası vardı ve onu çok seviyordu.

"Aferin oğluma. Tamam şimdi kollarıma sırt üstü uzan bakalım."

"P-peki" zayıf oğlan söyleneni yaparak uzandı.

"Güzel. Şimdi seninle bir oyun oynayacağız. Adı da dalmaca, nefesini en uzun tutabilen kazanır."

Küçüğün onayıyla ikisi birlikte suya daldı. Dünya karardı. Çocuğun sırtını tutan eller ensesindeki saçlara daldı. Adamın başı yukarı çıkarken bir hışımla oğlunun saçlarına asıldı ve diğer eliyle de gövdesini bastırarak karanlık sulara gömdü minik bedeni.

"O kadın gelmeden bu işi bitirmeliyim!" Küçük çocuk çırpındı, çırpındıkça daha çok battı.

"Baekhyun Oğluşuuum~" kadın duvarın arkasından seslendi ama karşılık alamadı.

"Kahretsin!" Adam çemkirdi.

Küçük Baek boğuluyordu. Gözlerinde, burnunda, kulaklarında, boğazında ve ciğerlerinde her yerinde sadece karanlık su vardı. Tavandan gelen ışığın aydınlattığı adama baktı. Saçlarını çekiştiren ve onu derinliklere bastıran elleri hissetti. Aklı almadı, alamadı. Henüz çok küçüktü. Nasıl anlayabilirdi ki bir babanın evladının katili olma çabasını? Doğru ya bir yetişkinin bile aklı alır mıydı ki bunu?

"Baekhyun! Yavrum! Ne yaptığını sanıyorsun lanet adam!" Babasına bakan gözleri kısıldı ve vücudu gevşedi. Tam o anda minik sıcak ellerin onu soğuk sulardan çekişini hissetti. Yatırıldığı gri mermerler de ciğerlerine dolmaya çalışan oksijenin acısıyla içindeki suyu ve kanı kustu. Annesinin sırtını okşayan sıcak ellerinden ve solunum yollarındaki acıdan başka birşey hissetmiyordu o an.

"Baekhyun oğlum!"Annesi haykırdı.

"Baekhyun!" Herşey karardı.

"Baek!" Derinden bir ses yükseldi.

Sonrası ise aydınlığa açılan;

Karanlık.

Karanlık..

Karanlık...

Şimdiki Zaman

"Baekhyun! Uyan Baek! Hey Baek!" Chanyeol yatakta iki büklüm olmuş soğuk terler dökerek titreyen küçüğü uyandırmaya çalışıyordu. Ancak uyanmıyor ve kemiklerindeki titreme gittikçe şiddetleniyordu.

Çaresizce etrafına bakındı Chanyeol bir çıkar yol bulamayınca yatakta büzülen küçüğü göğsüne yaslayarak sırtını okşamaya onu sakinleştirmeye çalıştı. Kulağına güzel şarkılar fısıldadığı bir süre sonra Baekhyun'un titremesi geçmiş ve daha sakindi.

Rüyasında ki sırtını okşayan anne ellerinin hissiyle yavaşça gözlerini araladı Baekhyun. Halbuki sırtındaki ellerin annesinin ki olamayacak kadar büyük olduğunun farkındaydı. Ama yinede şansını denemek istedi.

Story Of My Life (ChanBaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin