2- Minik Ciğerleri Titreten Kapılar

178 25 152
                                    

Satır arası yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar...

Baekhyun, Chanyeol'ün uyuduğu süre boyunca gündelik işlerini halletti. Yumuşak yatağına kurulup son model laptopunu kucağına aldı ve büyüğün uyanmasını seyre başladı.

Chanyeol yerinde bir iki kıpırdanıp yüzünü baş ağrısıyla buruşturup gözlerini araladı. Artık bileklerini bağlayan ipler ve gözlerini bağlayan kumaş yoktu. İlacın etkisiyle hala kendini sersemlemiş hissediyordu. Merakla etrafına bakındı. Beyaz duvarlara, odadaki krem rengi giysi dolabına, kırmızı L koltuğa karşıdaki mutfağa, büyük ada tezgaha, üzerinde yattığı büyük siyah yatağa. Birden o anda kaşları çatıldı.

Bir dakika! Ellerinin altındaki saf ipek kumaşmıydı? Saf ipek çok pahalıydı ve sadece çinde üretiliyordu. Teninde ne kadarda güzel bir his bırakıyordu öyle. Yan tarafında duran kırmızı kadife koltuk ta öyle görünüyordu.

Duvardaki tablolara baktı. Ayağa kalkmak için hamle yapmıştı ki sarsılan yatak la bilmem kaçıncı şokunu yaşadı. Deprem mi oluyordu!? Baekhyun onun bu hallerine kıkırdadı. Bir insan nasıl bu kadar tatlı ve aynı zamanda da ateşli olabiliyordu. Etrafa şaşkın ve ürkek bakışlar atan oğlanı izlemeye devam etti.

Chanyeol tekrar kalkmaya çalışınca yatak tekrar dalgalandı. Üzerinde zıplayarak kıkırdadı. Bu bir su yatağıydı. Her zaman bundan bir tanesine sahip olmak istemiş ancak yurt izin vermemişti.

Zıplamayı keserek içindeki büyük korkuyla yerinde doğruldu. Ayağa kalkarak telaşla etrafına bakındı. Bu zamana kadar sevdiği vede istediği ne varsa hepsi buradaydı. O kaçırılmıştı değil mi? Öyleyse pis iğrenç kokan bir yerde eli kolu bağlı perişan bir halde yatıyor olması gerekmiyor muydu? Yani izlediği filmlerden böyle görmüştü.

Koşup büyük dolabı açtı. İçi en sevdiği kıyafetleri, şapkaları, ayakkabıları ve pelüş oyuncaklarıyla doluydu. Ortadaki L koltuğun karşısındaki büyük televizyona baktı. Sevdiği bütün oyunlar ve filmler vardı. Daha ileri gidip ada tezgaha yanaştı. En sevdiği yemekler kurulmuş onu bekliyordu. Korkuyla midesinin gurultusunu dinledi.

Açlığı daha ağır bastı ve sandalye çekip oturdu. Büyük bir açlıkla yemeklere yumuldu. Baekhyun devin bu hallerine gülerek yemeğini bitirmesini bekledi. Onu korkutmak istemiyordu.

Yemeğini bitiren Chanyeol ile bir düğmeye bastı ve ada tezgahın ortası açılarak bütün kirliler tıpkı bir asansördeki gibi aşağı indi. Baekhyun eski haline dönen ada tezgahla kıkırdadı ve donmuş Chanyeol'ü kendine getirecek şekilde konuştu.

"Hehehe~ ona Adansör ismini verdim çok hoş dimi? Ha bu arada bir daha bu kadar hızlı yemek yeme yoksa boğulacaksın. Sakın aklından ada tezgah asansörünü kullanarak kaçmayı geçirme. Çünkü o asansörün sonu iyi olmayan bir yere çıkıyor. Canından olmanı istemem. İyi geceler Bay Park! Muck*" Chanyeol kesilen sesle derin bir nefes aldı. Nereden gelmişti öyle? Bu psikopat adam onu mu izliyordu? Ama neden!? Korkuyla etrafına bakındı bir süre, Kafasında pek çok soruyla geçirdi zamanını. Pencere falan da yoktu ki nerede olduğunu bilmiyordu. Sadece duvardaki dijital saate bakarak zamanı öğrenebiliyordu. Derin bir iç çekerek yatağa girdi. Umarım birileri onu arıyordu ve en kısa zamanda bulurdu.

** ** ** **

Geçmişe Dönüş

"Abla? Ablacığım, ödevimi yapamıyorum. Yardım eder misin abla?" Çelimsiz çocuk evde kalan, onun bir büyüğü olan ablasının odasına girmişti. Bu matematik soruları ona çok zor geliyordu. Daha yeni öğreniyordu toplama-çıkarma işlemlerini.

Parlak sulu gözlerle, masasında ders çalışan ablasına bakıp zayıf kollarıyla elindeki matematik defterini ona doğru uzattı. Cidden daha okumayı-yazmayı tam sökememişken işlemler kafa karıştırıcıydı. Ablası onu seviyordu değil mi? Yardım ederdi mutlaka ödevinde.

Story Of My Life (ChanBaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin