HAYAT ŞAŞIRTIR

14. BÖLÜM

Koşar adımlarla aşağı indim. Gidince anladım ki Enes'in halasının (Aylin) çığlığıydı. Babaanne onu susturmaya çalışıyordu.

Aşağı inerken duyduğum şeylere inanmak istemedim. Her şey yarımdı fakat durumu anlamıştım. İndiğimde Aylin Hanım'ın çığlıkları kesildi. İkisi de yüzüme baktı. Sanırım evde üçümüzden başka kimse yoktu.

- ( babaanne gözyaşları içinde) Başak!

- Duyduklarım doğru mu?

Kafasını salladı. Aylin Hanım fenalaştı, koltuğa oturdu. O kadar kötü hissettim ki ne söyleyeceğimi bilemedim. Ellerim titredi.

- Nasıl olur bu Azize Hanım! Nasıl saklarsınız böyle bir şeyi?

- Mecburdum kızım, üzgünüm ama mecburdum.

- Ya siz delirdiniz mi? Enes Derin'i ne kadar çok seviyor ben gördüm. Ona böyle bir şey nasıl yaparsınız? Karşısına çıkıp Derin senin kardeşin değil dediğinizde ne tepki verecek hiç düşündünüz mü?

- Gözüme yıllardır bir gece bile uyku girmedi. Çok istedim söylemeyi, ama her geçen gün daha da bağlandılar birbirlerine.

- O zaman söyleme vakti geldi Azize Hanım.

- Hayır Başak. Lütfen hiçbir şey söyleme, yalvarırım. Onlar birbirlerini çok seviyor. Bu bir sırdı, sen de Aylin de öğrendiniz. Bundan sonra saklamak zorundasınız.

- Hayır zorunda değilim. Artık sır olmaktan çıktı Azize Hanım. Ben Enes'in gözlerinin içine baka baka nasıl yalan söylerim.

- Aylin! Kızım!

Aylin Hanım bayılmıştı. Ben bile bu kadar üzülmüşken onun ne kadar yıkıldığını anlayabiliyorum.

Kolonya döküp bir şeyler içirdik, yavaş yavaş kendine gelmeye başladı.

- Aylin daha yeni öğrendi, söylemek zorunda kaldım. İkisini de canı gibi seviyor. Ben şuan kızımı kaybettim. Enes öğrendiğinde de onu kaybedeceğim. İçimdeki nasıl bir acı bir bilsen. Tarif etmesi çok zor.

- Eğer bu gerçek bir an önce ortaya çıkmazsa...

- Tamam, ben söyleyeceğim ama şimdi değil. Her şeyin zamanı var. Bildiğim bir şey var da söylüyorum. Sen biraz sabret sadece.

- Aklım almıyor, bu nasıl bir saçmalık. Enes sizin torununuz değil mi?

- Hayır, Derin.

- Siz nasıl bir oyunun içindesiniz ya. O zaman Enes'in babası nerede?

- Şu an Enes'in annesiyle evli olan adam Enes'in babası. Ama Enes annesinin ayrılmış olduğu adamı babası zannediyor.

- Önce evlenmek varken neden sonra  evlendi çocuğunun babasıyla?

- Onlar birbirlerini çok seviyordu. Aralarındaki tek engel oğlumdu. Anlaşamayınca ayrıldılar. Ayrıldıktan sonra da Enes'in babası zannettiği adam öldü. Yani Enes babasını öldü biliyor, fakat babası şu an annesiyle evli. Ölen benim oğlum, yani Derin'in babası.

- Siz bunu bile bile, göz göre göre Enes'in annesinden nefret etmesine izin verdiniz. Belki de annesi Enes'in iyiliği için şuan onun babasıyla evli. Siz çok kötüsünüz.

- Bunu ne sen, ne başkası bilebilir. Sen sadece sus, bana yeter.

- Enes nerede?

- Arabanın birkaç işi vardı, erkenden onları halletmeye gitti.

Aylin Hanım kalktı, annesinin yüzüne anlamsızca bakıyordu. Hepimiz tepkisiz kaldık.

Bundan sonrası zor görünüyordu, çok zor. Bunca zaman saklanıyorsa altında başka şeyler vardır diye düşündüm, susmayı tercih ettim.