Akşamsefası | Texting ✔

2.3

Seksendört - Hangimiz 

Seksendört - Aklımı Geri Ver

Toygar Işıklı - Korkuyorum

"Konuşacak neyimiz kalmış, biz çoktan bitmişiz..." 🎶

"Yanıma kâr kalacak mı bu gidiş, bilemem,
Ama içimde sen kaldıysan, mutlu ölemem..." 🎶

***

Kerem Baysal

İnsanlar acılarının üstünü örtmek için gülmeyi tercih ederdi bazen. Herkesin kendince büyük gördüğü bir derdi vardır mutlaka.

Kiminin derdi kimine basit gelirdi. Ama öyle değildi. Herkes kendi derdinden kurtulmaya çalışıyordu sadece. Derdin büyüğü veya küçüğü diye bir şey söz konusu olamazdı benim için.

Çıkmaza giren bazı insanlar hiç olmadık şeyler yaparlar. Hayatımda birkaç kere buna tanık olmuştum. Yapmaz dediğimiz insanlar bizi şaşırtarak yapıyordu beklemediğimiz şeyleri.

Sanırım ben de bugün benden beklenilmeyecek şeyi yapmanın ağırlığını taşıyordum omuzlarımda. Her şey ya toparlanacaktı ya da yerle bir olacaktı.

"Kerem?" dedi şaşkınlıkla Akın. Hala sindiremiyordu. Birkaç dakika konuşmamıştı zaten. Ağzını tam açacakken hep susmuştu. Kelimeleri toparlayamıyordu.

"Bu bir şaka ise komik değil, Kerem." Mısra'nın dedikleri ile bakışlarım ona döndü.

"Hayır," dedim ellerimi ceplerime koyarken. "Şaka değil."

"Nasıl yani?" diye sordu Akın. Bu sefer sinirlendiğini hissettim. Kaşlarını da çatmıştı. "Bana mesaj atan baştan beri sen miydin?"

"Evet," dedim sakince.

"Ne diyorsun oğlum sen?!" diye bağırdı bu sefer de. Bana doğru gelip beni itince sendeledim. Ellerimi ceplerimden çıkardım ama dokunmadım Akın'a.

"Kerem," dediğinde gözlerine baktım. "Neden böyle bir şey yaptın?"

"Öyle gerekti," diye cevap verdim. Dayanamadı ve yüzüme sağlam bir yumruk attı.

"Akın!" diye bağırdı Mısra. "Sakin ol. Konuşarak halletmek varken-"

"Sikerim konuşmayı!" diye bağırdı Akın. "Yaptığı şeyi insan gibi açıklasın. Yoksa gebertirim burda onu." Sonra yine bana baktı.

"Bana neden mesaj attın?" Güldüm ve yanımıza gelen Mısra'ya baktım.

"Neden mi?" diye sordum ve Mısra'dan bakışlarımı çekip Akın'a baktım. "Çünkü ben Mısra'ya aşığım."

"Ne?" diye tepki verdi Mısra. "Ne diyorsun sen Kerem?" Akın şaşkınlıktan daha bir şey yapamamıştı ama kendine gelip söylediği şey beni çileden çıkardı.

"Benim hoşlandığım kıza mı göz diktin yani?" Sinirle onu ittim ve bağırdım.

"Şerefsizsin oğlum sen! Seni Mısra ile tanıştıran bendim!"

"Tanıştırdın ve sonra-" Sözünü kestim.

"Tanıştırdım ve sen de benim aşık olduğum kızdan hoşlandın." Kendime hakim olamayacağımı hissedince elimi yumruk yaptım ve tırnaklarım avuç içime battı. Akın'a vurmak istemiyordum.

"Karaktersizsin oğlum sen!" diye bağırdı Akın. "Aşıksan bana bunu-"

"Kes artık," dedim sözünü keserek. "İki senedir seviyorum lan ben Mısra'yı. Seninle geçen sene tanıştırdım. Arkadaş ortamımız oluşsun istedim. Sonra Eylül ile tanışmanı istedim. Ama sen ona ısınamadın bir türlü. Hep mesafeli konuştun."