Medya: Mısra Değirmenci.
***
Karakterlerin okuduğu bölümler hakkında bilgilendirme;
Mısra Değirmenci: Muhasebe ve Finans Yönetimi.
Kerem Baysal: Kamu Yönetimi.
Eylül Özdağ: Uluslararası Ticaret (İngilizce).
Akın Aydın: İşletme (İngilizce).
***
Mısra Değirmenci.
Bilgisayarımdan ve telefonumdan baktığım iş ilanları yüzünden beynim yanıyordu artık. İkisini de bırakıp oturduğum koltukta başımı geriye yatırıp gözlerimi kapattım. Gerçekten yorulmuştum.
"Sıcak çikolata zamanı!" diyen Eylül'ü duyduğumda gülümsedim ve gözlerimi açtım. Önümde duran Eylül'ün elindeki sıcak çikolatayı alıp koltukta daha dik oturdum.
Ailemle olan son konuşmadan sonra evden ayrılmıştım. Birikmiş biraz param olduğu için iki gün küçük bir otelde kalmıştım. Sonra Eylül bunu öğrenip bana kızmıştı ve zorla kendi evine getirmişti. Annesine ve babasına rahatsızlık veririm diye çekinmiştim. Ama öyle olmamıştı. İkisi de rahat olmamı söylemişlerdi.
"Eee?" diye Eylül'e baktım. "Sormayacak mısın?" Neyi kastettiğini anladım ama yine de kaşlarımı kaldırdım.
"Neyi?" Eylül gözlerini devirdi.
"Hadi ama Mısra. Biliyorsun. Kerem'in yanına gittik ya hani? Merak etmiyor musun?" Yutkundum.
Çok merak ediyorum tabii ki.
"Ediyorum," dedim mırıldanarak. "İyi mi?" Gülümsedi.
"Senin ismin geçtiği zaman gözleri parlıyor resmen." Yanağımın içini ısırdım ve mırıldandım.
"Hmm."
"Hmm ne Mısra?" dedi Eylül kaşlarını çatarak. Sonra sırıttı birden. "Hem sen ona mesaj atmışsın." Ofladım.
"Eylül!" Güldü.
"İyi iyi. Sustum ben. Hem zaten ben anlayacağımı anladım." Homurdandım.
"Aynen Eylül. Aynen." Bilgisayarımı kapattım ve telefonumu elime aldım. "Ben sıcak çikolatam ile senin odana geçiyorum."
"Git bakalım," dedi sırıtarak. Gözlerimi devirdim.
"Sen git Akın ile konuş. Bana bulaşma."
"Onunla da konuşurum. Sen sıkma canını," dedi hâlâ sırıtırken. Homurdana homurdana Eylül'ün odasına gittim ve kapıyı kapattım. Sıcak çikolatamdan bir yudum alıp çalışma masasının yanında duran sandalyeye oturdum.
Sıcak çikolatadan bir yudum daha alırken telefonuma da bakıp duruyordum. Kerem ile konuşmak niye bu kadar zor geliyordu bana, anlamıyordum bir türlü. Halbuki o mesaj olsa isteyerek konuşurdum ben. Anlaşılan konuşmayı başlatmak bana zor geliyordu.
Sıcak çikolatamı içmeye devam ederken en sonunda bardağı masaya bıraktım ve telefonumun kilidini açtım. Kerem'in olduğu sohbete girdiğimde çevrimiçi olduğunu fark ettim. Dudağımı ısırıp yazmaya başladığımda o da yazmaya başladı. Kalbim deli gibi çarparken yazmayı kestim ve onun ne yazacağını bekledim.
Sonra o da yazmayı kesti. Yutkunup beklemeye devam ettim. Ondan hâlâ mesaj gelmeyince ben yazmaya başladım. O da yazmaya başladı. Ben durunca o da durdu. Güldüm bu halimize. Sonra yeniden yazmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akşamsefası | Texting ✔
Novela JuvenilAkın: Platonik bir kızsın o zaman? 0545...: Sana niye platonik olayım ben? Akın: Giderim var da ondan. 0545...: Tuvalet gideri aynen. *** Başlangıç tarihi: 07.07.2020 05.02.2022: #romantizm 2