ŞEYTANA VURULAN KADIN [+18]

BİRİNCİ BÖLÜM

Ciao! Sizi şimdiden uyarmak istiyorum ki kitabım yer yer cinsellik içermektedir ve bunun sorumluluğunu almamakla beraber, küçük yaşta olanların hikâyemi okumasını tavsiye etmiyorum. 😈

Başlangıç tarihinizi buraya yazabilirsiniz. 💋

Hızla inip kalkan göğsüm, titreyen ellerim ve koyulaşmış gözlerimle karşımdaki âşık olduğum adama bakıyordum...

Aşk bütün bedenimi sarmıştı. Ateşten yanıp tutuşuyordum sanki.

Âşık olduğum adam uzun boylu, siyah saçlı, kehribar gözlü biriydi. Yüz hatları oldukça keskin, çene kemikleri kasılmış bir vaziyetteydi. Simsiyah, jilet gibi bir takım elbise giyiyordu. Kol kasları ceketi gerecek kadar büyüktü. Oldukça uzun boyuyla bir yandan da bir o kadar yapılıydı.

O önündeki kadınla konuşurken ben de uzaktan içimdeki azgın kadının sesini duymamaya çalışarak onu izliyordum. Beni fark etmediğine adım kadar eminken birden bana çevirdi bakışlarını. Önce beni baştan aşağı süzdü. Ardından bakışlarını fazla dekolteli bluzumun yakasına sabitledi ve hınzır bir sırıtış yerleştirdi dudaklarına.

Başta rahatsız olduysam da göğsümü kapatma gereği duymadım. Aksine yardım için beni çağıran çalışanın yanına giderken kalçamı iki yana daha iyi sallanması için adımlarımı güçlü atarak yürüdüm. Topuklularım o kadar sesin arasındayken bile kendini belli edecek büyük bir yankı uyandırıyordu zeminde. Hâlâ arkamdan baktığını hissedebiliyordum.

Çalışanın masasına vardığımda bedenimi onun olduğu yöne doğru çevirerek hafifçe eğildim. Dolgun göğüslerim, tutsak olduğu sütyenime inat aşağıya doğru sarkarken gömleğimin açık yakasından gözleri önüne serdiğim göğüs çatalımla bu kez ona doğru bakıp yüzüme hınzır bir sırıtış yerleştiren bendim...

Kapım tıklatıldı.

Gözlerim hala önümdeki kağıtları tararken seslendim. "Gir!" Kulaklarıma kapının kapanma sesi dolduktan sonra gelenin kim olduğuna bakmak üzere başımı kaldırdım.

Giren oydu... Pek yakışıklı patronum. Allen Holding'in sahibi; Richard Allen...

Yavaş adımlarla masamın önündeki koltuklardan birine oturdu. Bedenini rahatça oturduğu koltuğa yayarken kalemliğimden bir kalem alıp sağ elinde oynamaya başladı.

Büyük bir şevkle onu izliyordum. Arzularım yakamı bırakmamakta inatçıydı.

"Lisa..." Dedi erkeksi fısıltısıyla.

Cevap vermedim.

Derin bir nefes alıp kesik kesik dışarıya verirken devam etti. "Baştan çıkarıcı bir kadınsın. Bunu biliyor muydun?"

Sırıttım. Elbette çok güzel bir kadındım. İngiliz bir anne ve Fransız bir babadan daha başka ne çıkabilirdi ki?

Bütün özgüvenim ve egomla cevap verdim. "Evet, biliyorum. Oldukça seksi bir kadınım."