Delicia sıkıca kızına sarıldı ve kokusunu içine çekti.Sarah kollarını annesinin boynuna doladı ve kadının boynuna hiç sarılmadığı kadar sıkı sarıldı."Geleceksiniz değil mi?"
Delicia burukça gülümsedi,kızına asla yalan söylememişti ama bazen herkesin tıkandığı bir nokta oluyordu.İşte,Delicia tam o noktadaydı!Kızını üzemezdi,bu yüzden doğruları saklayacaktı bir süre."Geleceğiz tatlım."
"Söz mü?"
Delicia'Lanet olsun!'diye geçirdi içinden,kızına tutamayacağı sözler vermek istemiyordu.Başını aşağı eğdi ve gözlerini sıkıca kapadı,ne demesi gerektiğini düşünürken yanına gelen eşiyle başını kaldırdı."Söz bebeğim,geleceğiz."
Delicia eşinin dediği ile kaşlarını çattı.Steve kızının saçlarının arasına küçük bir öpücük bıraktığında Delicia Sarah'ın yanağına bir öpücük bıraktı ve ayağa kalktı.Steve ile Delicia Tony'nin bulunduğu arabaya binerken Delicia Steve'in kolundan tuttu ve kendine bakmasını sağladı.
"Tutamayacağın sözleri bir daha verme Steven."diyerek arabaya binen eşi ile yutkundu sarışın asker.James'ten bahsettiğini çok iyi biliyordu.Steve Delicia'ya bebeklerini koruyacağına dair onlarca söz vermişti kızın kabuslarının üzerine.Ama tutamamıştı ve bebeklerini kaybetmişlerdi.Bunu hatırlamak Steve'i paramparça etse de kanlar içinde annesinin kucağında yatan oğlunu aklında bir saniye bile çıkaramıyordu.Her ne kadar iyi olduklarını iddaa etseler de ikisi de zar zor dayanıyordu.Kızları için dayanıyorlardı!
"Arabaya binecek misin yoksa gideyim mi?"diyen Tony ile duygularından sıyrılan Steve ön koltuğa oturdu ve kapıyı kapattı."Aklını kurcalayan ne Rogers?Bu arada sarışın olan Rogers'tan bahsediyorum!"diyerek Delicia'ya gönderme yapan Tony bakışlarını yola çevirdi.Delicia'nın cevap vermemesi dikkatini çekmişti,normalde asla altta kalmaz bir cevap verirdi ama bir şeyi vardı.Canı sıkkındı ya da kırgındı.Bilmiyordu ama çiftin canını sıkan şeyi öğrenecekti çünkü Steve sorusuna cevap bile vermemişti.Delicia dolu gözlerle başını arkaya yasladı.Oğlunu istiyordu,kokusunu içine çekmek,gözlerinde kaybolmak istiyordu ama yapamıyordu,canı yanıyordu.5 yıldır istisnasız her gece gözyaşları ile uyanıyordu ama alışmıştı.Her gece Steve'i balkonda ağlayarak görmeye alışmıştı,kabus görmeye alışmıştı evet,ama oğlunun ölümüne bir türlü alışamamıştı.Küçük bebeğin yokluğu hala kalbini darmaduman ediyordu.
"Siz iyi misiniz?Çok sakinsiniz,bir sorun mu var?"diyen Tony ile Delicia yüzüne her zamanki gülümsemesini ekledi ve başını hayır anlamında iki yana salladı.Tony kardeşinin dolu gözlerine baktı ve kaşlarını çattı,Delicia gerçekten iyi değildi!Ama bunu başbaşa konuşmaya karar verdi çünkü Steve de iyi görünmüyordu.Hatta belki onu ilk defa bu kadar bitkin ve çaresiz görüyordu.Tartışmış olabilirler miydi?Belki de ayrılmaya karar vermişlerdi!
"Siz tartıştınız mı?"İkisinin de aynı anda"Tabi ki hayır!"diye çıkışması üzerine Tony geldikleri üsse baktı,uzun zaman sonra buraya gelmek garip hissettiriyordu.Arabadan indiler ve içeri ilerlemeye başladılar.Bruce bağırarak Delicia ve Tony'e seslendiğinde ikisi de burukça gülümsedi.Bruce kızı kucağına aldığında Steve ile Tony"Banner,Delicia'yı indir!"diye bağırmıştı.Bruce"Pardon,sarılmak istemiştim.Büyük olunca biraz farklı oluyor."dedi ve Delicia'yı indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSİBLE/STEVE ROGERS
FanfictionAnthony Edward Stark'ın kız kardeşi-Delicia Lily Stark/Steve Rogers*Bazı kısımlar MCU ile paralel değildir.*Kurgu Age Of Ultron'dan itibaren başlamaktadır.*Kitap tamamlanmıştır.*