(3 gün sonra)
"3 gün oldu hiçbir tuhaflık yok. Bu iş böyle olmayacak! Başka bir şey bulmamız lazım"dedi Mert
Haklıydı. Hem de çok..."Bekleyin"
Toprak yüzüne sahte bir gürümseme takıp yan masada oturup konuşan dört kızın yanına gitti.Merakla ne olacağını izliyorudum. Acaba ne yapacak? Sevgilisi mi orada? Ben bunları düşünürken Toprak elinde bir defter ve birde kalemle geldi.
"Ne yapıcağız bunlarla" dedim merakla. Toprak yüzüme hiç bakmadan defter ve kalemi önüme koydu. "Aç bir sayfayı ben ne dersem onu yaz!"
Hiçbir şey söylemeden bir sayfayı açtım. Toprak kafasını hafifçe çevirip kantindekilere bakarken ben onu izliyordum. Yüz detaylarını inceliyor,gözlerinde bir anlam aramaya çalışıyordum. Gözleri ilk bakışta duygusuzca idi. Ama biliyordum o güzlerin en diplerinde farklı bir şey var. İyi mi,kötü mü bilemiyorum ama biliyorum ki orda bir şey vardı."Yaz."
"Sevgi..."Yazarken Toprak'a sordum "O kim? Ve niye ismini yaziyorum."
Durdu ve bana baktı. Fakat ben ona baktığım anda deftere döndü gözü,yada ellerime..."Şüphelileri yadırıyorum. Okulun en gizemli kızı ve aynı zamanda Berk'in plotoniği."
Gülerek tamam anlamında başımı salladım. Biraz daha bakındı ve hemen sonra konuşmaya başladı.
"Ateş." yazarken yine sordum "Bu kim?"
"Bu da kavgaya meraklı bir varlık..."
"Neden ona varlık dedin?" Berk söze atıldı "Çünkü ondan nefret eder..." "ve tabii Ateş'te ondan"Sessizlik.
Anlamsız bir şekilde bir gerginlik hissettim. "Gidiyoruz" dedi Toprak. Şaşkınlıkla ona bakarak"Nereye?" dedim. "Sınıfa. Orada da bir kaç şüpheli vâr olabilir."
"Tamam hadi gidelim." Normalde çok az konuşan çocuk bu gün benilme bol bol konuşuyordu,yada bana öyle geliyordu...
1 dakika sonra sınıfın içinde en arka sırada oturuyorduk. Beni bilerek en köşeye oturttular ki kimse ne yazdığımı görmesin.
"Yaz,Deniz"
"O niye?" dedim çocuğun ismini yazarken. Çünkü o ölen kızı en sevmeyen kişi. Her hafta kavga ediyorlardı" dedi Berk. "Peki..." iç çekerek devam ettim "Ya bu söylediklerinin hiç biri katil olmaz ise?"Sessizlik.
Mert iç çekti. Tam konuşacaktı ki yanımıza Deniz geldi, büyülenmiş gibi bana bakıyordu. Ben ise o sırada Toprak'a bakıyordum. Elindeki kaleme bakiyordu. Deniz konuşmaya başladı "Merhaba Aslı bir gelir misin?" Yutkundum. "Gelemez!"
"Ne!"dedim bir anda. Ben diyecek bir şey bulamazken Toprak sanki bunu anlamış gibiydi.Kıskanıyor muydu acaba?"Niyeymiş o?" dedi Deniz. Bir anlığına çok itici gelmişti. Size hiç bu cümleden nefret ettiğimi söylemiş miydim? Şimdi söylüyorum en sevmediğim kelime bu!
"Çünkü ben istemiyorum!"
"Sana mı sordum ben! Aslı?" Deniz'e baktım masmavi gözleri parliyordu. Garip olan ise bu parlaklık Toprak'a dönünce sönüyordu.
"Aslı bak eğer seni yanlarında zorla tutuyorlarsa bana söyleyebilirsin."
"Hayır ben bilerek buradayım. Onlar benim arkadaşlarım!"
"O zaman numaram bu" diyerek küçük bir kağıt verdi. Umursuyormuş gibi yapıp çantama attım."Şimdi git!" dedi Mert. Anlamıştı Deniz biraz daha burada kalsaydı Toprak onu eline alacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Ficção Adolescente19 yaşında genç bir kız ailesinin işinden dolayı başka bir şehre taşınmak zorunda kalır.Ama Aslı o okulda yaşayacaklarından habersizdir.Gerek ağlayarak,gerek gülerek bizlere yaşamı daha doğrusu hayatın toz pembe olamayacağını göstermektedir.Her hika...