16.Bölüm:Misafir

575 8 0
                                    

(3 Gün Sonra)

3 gün olmuştu. Misafirlerimiz dün gelmişlerdi, bu gün ise gezdirecektik. Normal de bu durumda olmaması gereken bir kaygı ile yatağımdan kalktım.
Yavaş yavaş mutfağa indim. Kimse yoktu. Biraz etrafıma bakındıktan sonra bir ses işittim.
"Kızım, erken kalkmışsın. Annen derneğe gitti..." sonra masaya doğru yürürken konuşmaya devam etti "bak, kahvaltıda hazırlamış. Gerçi sen görmüşsündür değil mi?" diye sordu meraklı ama bir o kadar da bilmiş bir sesle.
Sandalyemi çekerken sessizce "Görmedim..." diye mırıldandım.
"Dalgınsın sanırım biraz..."
Evet, biraz dalgınım bu aralar. Ama erken çıkmam lazım. Misafirleri gezdireceğiz." dedim tek nefeste.
Başını salladı ve yemek yemeye daldık.

_

Dakikalar sonra kahvaltımı bitirip masayı topladıktan sonra odama geldim. Giysilerimi giyip dışarıya çıktım. Tahmin etmiştim, burada arabada üçüde beni bekliyordu. Sakin adımlarla onlara doğru yürüdüm. Arabaya biner binmez konuşmaya başladım.
"Hepinize günaydın!" dedim neşeli görünmeye çalışarak.
"Sana da Aslı!" dedi Berk heyecanla. Ne güzel hepsi heyecanlıydı. Ama benim ve Toprak'ın içinde dört mevsim bir aradaydı...
Ben bunları düşünürken okula gelmiş merakla bizim konuşmamızı bekleyen on ya da on beş öğrenci vardı. Diğerlerinin bir şey diyemeyeceğini anlayıp konuşmaya başladım.
"Öncelikle hepinize merhabalar! Ben Aslı. Bu gün sizin tur rehberiniz biz olacağız, diğer günler ise başka öğrenciler sizi gezdirecekler. Bu Berk." dedim solumu göstererek. Berk el salladı. Elimi sağıma götürüp konusmaya devam ettim. "Toprak ve Mert." ikiside el salladı. "Bizi takip edin..." dedi Toprak emir verir gibi.

Önde Toprak ve ben, ortada grup, en arkada ise Berk ve Mert ilerliyordu.
Otobüse binmeyecektik. Onların etrafı daha rahat gözlemlemesi gerekiyormuş çünkü...
"Nereye gidiyoruz?" dedi arladan biri, ona dönüp konuşmaya başladım "Topkapı Sarayı'na..." başını salladı ve bende önüme döndüm...

_

Dakikalarca hatta saatlerce yürüdük. Misafit öğrenciler etrafa bakınıyor, çiceklere dokunuyor ve fotoğraflar çekiliyorlardı. Gayet mutlulardı. Tabii mutlu olacaklar o okulda birinin öldüğünü hatta onların canlarının bile tehlikede olabileceğini bilmiyorlardı. Bilselerdi bizim kadar sakin kalamazlardı. Aklımdan sürekli tekrar ediyordum,
"Onlara bir şey olmayacak..."

"Onlara bir şey olmayacak..."

"Onlara bir şey olmayacak..."

Ama eminim ki diğerleri de aynı şeyi diliyordu...
Onları gerçekten koruyabileceğimizden şüphe duyuyorduk.
"İşte geldik!" dedi Berk heyecanla.
Tüm gözler bir anda Topkapı Sarayı'na çevrildi. Kameralar açıldı ve fotoğraf çekmeye başladılar...

CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin