2.BÖLÜM

20 3 0
                                    

Araş Mirza şaşkındı aslında kızdan bunları beklemiyordu.
Ama bir yanda da mutlu olmuştu adama haddini bildirdiği için bakma diyorsa bakmıyacaksın!

Bu fikirlerini kenara atıp artık sessizce masada olacakları düşünüyordu.
Masaya istek gönderdiğinde ilk onayı masanın liderinden almak onu sevindiren bir haberdi ve zaten masa için Türkiye'ye dönüyordu. Artık İstanbul'daki şirketi yönetecek ve masa işleri ile ilgilenecekti.

Derin ise rahat bir şekilde Türkiye'ye gidince yapacaklarını düşünüyordu.

Hemen karşısında oturan Cenk'e "Cenk babamlar bilmiyor hala demi?"diye sordu Cenk ise "Tabiki bilmiyor Derin bizi aşk yaşadığın odunların ile dövmeni istemiyoruz merak etme"diyip göz kırptı kıza.
Derin kıkırdayıp "İyi iyi" dedi

Aslında Cenk ve Arif onun korumalarıydı ama onların ona hanım demesini istemiyordu.
Onları bir arkadaş,bir abi olarak görüyordu.
Onlarda onu küçük kardeşleri ama Derin sürekli onlara küçük olmadığını yaptıklarıyla gösteriyordu.
Aslında onlar bir nevi sırdaş gibiydiler Derin'in vukuatları çoğu zaman bu sayede babasına iletilmemişti çünkü üç silahşör halletmişlerdi..

Uçaktan iniş için anons geldiğinde Derin güzel bir heyecanla kemerini çıkarmıştı.Cenk ve Akif de inmeye hazırlanıyordu. Yanındaki orman kokulu adama bir baş selamı vererek oradan uzaklaşmaya başladı.

Aras Mirza ise kızın selamına oda aynı şekilde selam verip bakalım neler göreceğiz diyip oda ayak basmıştı İstanbul'a...

Derin ailesine kavuşacak olduğundan oldukça mutluydu.
Önce kendi evine gidip eşyalarını yerleştirmek güzel bir uyku çekip sonra ailesinin yanına gitmek istiyordu.
Evine gidip büyük bir özlemle odalarına tekrar göz attı kendi odası Mor ve siyah renkleriyle bezenmişti.
Odasını da kendi seçmişti.

Annesi çok da iç açıcı renkler olduğunu söylemese de o böyle seviyordu diye birşey diyememisti.
Kendi odasını ve diğer odaları aynı şekilde dizayn etmişti.
Evin her yerinde illaki mor olsun istediği için her gelen bu kız mor aşığı diyebiliyordu.
Haftada bir hizmetlilerin gelip evini temizlediğini ve çiçeklerini suladığını biliyordu.
O yüzden içi rahat bir şekilde kendini yatağına attı yüzündeki koca tebessümle...
Kısa bir duşun ardından kendini uykunun kollarına bıraktı...

Sabah alarm ile uyandığında mutsuzdu çünkü en sevmediği şeylerden biri de sabah uykusundan uyandırılmaktı.
Uyanıp tam olarak uyanmak için kısa bir duş aldıktan sonra dolabindan siyah bir boğazı biraz açık olan bir bluz ve siyah beyaz kareli bir şort giydi beyaz kalpli naif kolyesinide boynuna geçirdi florunu koluna bağlayıp gözlüğünü de alıp evden çıkmıştı.
Canta takmayı zaten sevmiyordu. Telefonunu da cebine atıp siyah sporlarını giyip evden çıkmıştı.

                  **************
 
Annesi ve babası bir gelenek olarak ona göre sabahın körü bir şekilde kahvaltı yapıyorlardı yani saat 7.30 gibi felan ama ona göre saat 10.00 dan önce sabahın körüydü. Mor-siyah  Arabasına atlayıp ailesine sürmeye başladı çok şaşırıcaklarını biliyordu...

Derin ailesinin evine geldi ve kapıyı tıklatı.
Hizmetlileri Ayşe Abla kapıyı açınca onu görünce çok şaşırmıştı ama
Derin gülümseyerek belli etmemesini gösteren bir hareket yaparak onun söylemesini engellenmişti.

Mutfağa gidip kahvaltıya taşınacak son şeyleri alarak bahçedeki kahvaltı masasına doğru yürüdü.

Elindekilerle "Afiyet olsun Ateşoğlu Ailesi" diyince annesi ve babası anında kafasını kaldırıp şaşkınlık ve büyük bir özlemle ona bakmışlardı.
Annesi "Güzelim"diye bağırarak gözleri dolu dolu gelip kızına büyük bir özlemle sarılmıştı.
1,5 yıldır görüşmüyorlardı.
Derin ailesine onlar sürekli onu görmeye gelince dayanamayarak Türkiye'ye onlarla dönebileceğini söylediği için korkuyorlardı.
Ve 1,5 yıldır gelmelerine izin vermemişti.
Babası "Hanım bırak kızımı da biraz bende hasret gidereyim" diyince hemen babasına koşmuştu  "Canım" diyerek seviyordu babasını,
"canımın canı" diyordu babası da ona...

                   *******************

Evet Türkiye'ye geleli 1 hafta olmuştu babası ve annesiyle vakit geçirmişti çoğunlukla,sonra arkadaşlarıyla görüşmüş Cem Ve Akif ile de biraz İstanbul'u gezmisti.
Şimdi ise annesi ile şirketlerinin 25.yılı için elbise seçiyordu.Bu ailenin kızı olarak ilk defa orada olacaktı babası onu hep uzak tutmuştu. Biliyordu babasının kötü adamlarla çalıştığını salak bir kız değildi.

Ortamın kötü olduğunu,düşmanları olduğunu,babasının çatışmaya girdiğini bile biliyordu.
Neden bu işlerden çıkmadığını bilmiyordu ama sormuyordu da babası ne yaparsa onun ve ailesinin iyiliği için yapıyordu ve o bunu biliyordu o yüzden içi rahattı...

Evet elbisesini seçmişti mor (şaşırmadık bebeğim) ön kısmı hafif açık göbek dekolteli ve mini bir elbiseydi.
Annesinin seçimiydi ama
Derin çok beğenmişti
tam Arslanoğlu'ların minik kızının kiyafetiydi evet Türkiye'ye gelince Arslanoğullarının minik kızı oluyordu..

Evetttt ben geldiiiimm. Hiç okuyucum olmasa da tek başıma bu yolda büyük zaferle ilerliyorum :)
Karakterlerimizi yeni yeni tanımaya ve oturtmaya başlayacaksınız merak etmeyin.Daha suan geçiş bölümlerinde ilerliyoruz olaylar daha çok karışıcakkkk ;)

Instagram; @1canssu_

Kendinize İyi Bakın Güzellerim❤️

SESSİZ YEMİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin