INFIDELITY - Jeon Jungkook

sixteen 'bilinmezlikler'

Ya aslında atmak gibi bir niyetim yoktu ama ne kadar bölüm o kadar okuma ne kadar okuma o kadar vote-yorum diye düşündüğüm için iki bölüm birden salıyorum 💋.
Sınır koymadım ama sizde lütfen voteleyin 🥺.

Cidden hep romantizm romantizm baydı, biraz kaoslu olay yazmak istiyorum sıkıldım.

"Bakın Bay Kang size son kez diyorum, fotoğraflarımızı çekip bana tehdit mesajları atan herif her kimse artık ona durmasını söyleyin!" dedim sinirle.
O ise benimle oyun oynuyordu.
"Sun Yeon şuan dünyayı sallayan bir k-pop idolüyle ilişkin olduğunun farkında mısın?" dedi.
"Çokça magazincinin fotoğraflarımızı çektiğinin farkındayım zaten ama sürekli bana bulunduğum yerden anlık bir şekilde fotoğraf atıp, tehdit mesajı göndermesi ne kadar etik? Artık yetti!" dedim.
"Burada beni ilgilendiren kısım ne? Adamın benim için çalıştığına nasıl bu kadar eminsin?" dedi. Birde çocuk kandırıyor gibi davranması yok mu!?
"Ya sen kimi kandırıyorsun pardon! Bu işin ve şirketinin sonunu getireceğim!" dedim.
Alayla gülerek "Beni bitireyim derken kendini bitirme Sun Yeon." dedi.
"Göreceğiz." diyerek sinirle telefonu suratına kapadım.

Grubun geri dönüşüne çok az bir süre kaldığı için zaten oradan oraya koşuşturuyordum bir de şu kaçık herifle uğraşıyordum.

Ani bir hareketle üyelerin yemek yediği odaya daldım ve "Yemek molası bitti. Son çekimler biraz dişinizi sıkın." dedim.
"Ah biraz bekleseler ölürler mi? Şurada yemek yemeye çalışıyorum." diyerek sızlandı Jin.
"Benim pekte yapabileceğim bir şey yok, ne kadar geri dönüş için acele ettiklerini şirkete söylesem de beni dinlemiyorlar." dedim.
Sızlanarak da olsa çekim alanına vardık.

Cidden böylesine aktif bir grubun menajerlerliğini yapmak çok yorucuydu.

"Namjoon durduğun yeri ortala! 3,2,1 kayıt!" diyerek çekimleri başlattı yönetmen.

Çekimin başlamasını fırsat bilerek kıyafetlerini değiştirdikleri odaya girip Seung Hee'yi aradım.

Seung Hee: Efendim?
Sun Yeon: Seung Hee senden bir iyilik istemeliyim.
Seung Hee: Tabii ne istersen.
Sun Yeon: Bildiğin üzere Bay Kang fotoğraflarımı çekmesi için bir adam tuttu o adamın kim olduğunu öğrenebilir misin?
Seung Hee: Ne yapacaksın ki?
Sun Yeon: Sadece bulabilir misin?
Seung Hee: Pekala.

Öğrenmeye çalışacaktım bu işi bitirmek için her plan yaptığımda işleri daha da boka batırıyordum ama bu sefer işe yaracağını umuyordum.

Jungkook'dan~

Eve vardığımda yorgunluğumu alması için sıcak  bir duşa girdim.
Çıktığımda üstüme rastgele bir şeyler giyerek yatağıma girdim.
Telefonumla geçen boş dakikalar sonucunda uyumakla uyumamak arası bir evrede yastığımın altındaki telefon titremeye başladı.
Gizli numara arıyordu normalde arasa açmazdım ama uyku sersemi şekilde açtım.
"Alo,kimsin?" dedim tam çıkmayan sesimle.
"Selam Jungkook uykunu böldüm sanırsam? Sevgilinle mi uyuyordun yoksa?" dedi sesindeki pis sırıtma göz ardı edilemezdi.

Telefondaki sesin konuşma ve ses tonundan fazla yaşlı olmayan bir erkek olduğuna kolayca kanaat getirdim.

Yatakta dik konuma gelerek "Evet böldün. Sevgilimle yatmıyordum,ayrıca onu nereden tanıyorsun?" dedim ciddileşmiş ses tonumla.
"Sevgilini senden daha iyi tanıyorum. Zaten onun hakkında bilgi vermek için aradım." dedi.
Gülerek "Ne bilgisiymiş?" dedim.
"Sevgilinin sizin şirketinizle sözleşme imzalamadan önce hangi şirkette çalıştığını biliyor muydun?" dedi.

Hayır,bilmiyordum bana hiç bahsetmemişti.
Telefondaki uzun sessizliğin ardından;

"Elbette bilmiyordun. Ben sana söyleyeyim Dispatch, hala da o şirketle bağlantısı var sizin menajeriniz olarak aranıza girdi ve özel hayatınızı ifşalıyor." dedi.

Kalbime bir sızı girdi, dedikleri doğru olabilir miydi?
Eğer doğruysa Betty ve Hoseok ilişkisini kimin ifşaladığı belli olmuş olacaktı.
Tanrım ne saçmalıyordum? Tabi ki doğru değildi.
Yabancı bir numaranın söylediği bir takım saçmalıklara ne diye inanacaktım ki.

"Sana neden inanayım ki?" dedim.
"Bana inan Jungkook ve sevgilinle aranızı da bir gözden geçir istersen." diyerek telefonu kapadı.

Şimdi tüm gece boyunca kafama takılacaktı.
Acaba üyelere söylemeli miydim? Hayır söylememeliydim geri dönüşümüz için zaten yeterince stresliydik bir de bunlara kafamızı yormamalıydık.
En önemlisi Sun Yeon'a söylemeli miydim?
Bilmiyordum.

Bilinmezlikler içinde kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım.

Bundan sonra kısa kısa bir kaç tane bölüm yazacağım bir sonraki bölümü okumayı unutmayın sevgiler 💙.