"Menekşem bak bakalım oluyor mu?"Canım eşimin seslenmesiyle viledanın suyunu sıkmaya ara vermiştim. Gözlerimi ona doğru çevirdiğimde meraklı bakışlarla bana baktığını gördüm. Bu hâline gülümseyip cevap verdim.
"Gayet güzel oluyor. Bu gidişle ilerde hafta sonları sana yaptıracağım cam silme işini..." deyip viledayla bakışmaya başlamak için başımı eğdim. Eğdim çünkü gülüyorum... O kadar komik duruyor ki cam silerken.
"Hmm olabilir..."
Verdiği cevapla kendimi tutamayıp viledayla birlikte arkamı döndüm. Allahtan fazla sulu değildi.
Yerleri silmeye başladığımda saç diplerimin acıdığını hissettim. Sağ elimle viladayı tutmuş yerleri silmeye çalışırken sol elimle de üç tur bağladığım saçımı tokadan uzaklaştırıp gevşetmeye çalışıyordum. Topuz yaptığım için tokayı saçımdan gevşetip uzaklaştırsam bile ağırlığıyla saç diplerimi acıtıyordu. Temizlik yapacağım diye rahatsız etmemesini istediğimden saçımı tokayla toplamıştım. Ama anlıyorum ki toka daha çok rahatsızlık verdi. Kalemle olsa öyle olmazdı ama gevşeme ihtimalini düşünerek kalemle tutturmamıştım.
Tokanın acısıyla gülmem durmuş, saçımın derdine düşmüştüm. Yere baktığımda silme işinin yeterli olduğunu düşünüp sol elim saçımda, sağ elim viledada arkamı döndüm. Birkaç adım ilerleyip viladayı suya daldırdım. Kolumun ağrısından sıkmadan bırakmıştım. Yorgunluğun etkisiyle etrafı izlemeye başlamıştım bile.
Gözlerim pencereye kaydığında canım kocamın hâlâ silmek için uğraştığını gördüm. Bu hâline sesimin duyulmasını istemeyerek ağzımı kapatıp gülmeye başladım. Hâlâ pür dikkat cam silmek için uğraşıyordu. Biraz daha bakarsam gülmemin artacağını düşündüğümden gözlerimi etrafta gezdirdim.
Salon gayet temiz duruyordu. Evimiz iki katlı olduğu için baya uğraştırıyordu. Canım kocamın fikriyle evi birlikte temizlemeye koyulmuştuk. Her ne kadar ısrar etsem de yapmak istediğini söylemişti. Bende gülümseyerek kabul etmiştim. Komik hâli aklıma geldikçe kabul etmese miydim diye düşünmüyor değilim. Hayır yani canım kocamın yanlış anlamasını istemiyorum. O kadar şevkle yapıyor ki...
"Pınar..."
Canım eşimin seslenmesiyle hemen ona döndüm.
"E-efendim Ateş..."
Ah!.. Gülmemi mi gördü acaba... Ama n-nasıl?.. Yoksa ben hâlâ gülüyor muyum?..
"Ne yapıyorsun?" B-ben...
Bana doğru gelmesiyle kaşlarımı indirip gerisin geri adımlamaya başladım.
Yani bilerek olmadı. Yani oldu ama... Ben ne diyorum ya... Sende bu kadar komik olmasaydın Canım kocacığım... Pınar kendine gel!..
Ateş'in kaşlarını çatarak üzerime doğru gelmesiyle daha çok tedirgin olmuştum. Sırtımın duvara değmesiyle ayaklarım sabitlendi. Kaşlarım inmiş, mahcup hâlde canım kocamın gözlerine takılı kalırken omuzlarıma düşen saç tellerimle irkildim. Şaşkın hâlde canım eşime bakakalmıştım.
"Saçınızdaki tokayı ne zaman çıkarmayı düşünüyordunuz Pınar Hanım?"
Söyledikleriyle şaşırırken birden elim saçıma gitmişti. Sahi ben tok-... Âniden bana sarılmasıyla afallamıştım. Ne oldu ki...
"En Güzel Hediye..." N-nasıl...
Bir elinin parmakları saçlarımda gezindiğinde saç diplerimin rahatladığını hissettim. Merhametli eşim benim... Boşta kalan kollarımı hatırlamamla gülümseyerek ona sardım. Bu hareketimle daha fazla sarmıştı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PINAR
SpiritualTamamlandı✓ "Bu bileklik sadece sizde mi var? Ya-a-ni..." "Evet. Yani ben yapmıştım. Satın almadım." Yüzüne anlamlandıramadığım bir hüzün kapladı. Anlayamadım. Soruyu sorma nedenini sormak için tam dudağımı aralamıştım ki cebinden çıkardığı beş lira...