HASTA💦

1.1K 93 24
                                    

Selamün Aleyküm Kardeşlerim. Bu bölümü fu__zel 'e hediye ediyorum. Umarım beğenirsin kardeşim 🌸 Buyrun bölüme ❣️

ATEŞ'TEN

"Ateş... Bir şey soracağım..."

Sol kolumun üstüne yatmış güzel karımı biraz daha kendime çekerek konuşmaya başladım.

"Söyle Pınar'ım..."

Karanlıkla örtülmüş gökyüzünde yıldızları seyrederken üzerindeki yeşil elbisesiyle kalp atışlarımı hızlandıran kadınım, yeşilin içinde bana döndüğünde gözlerinin içine bakarak dinlemeye başladım.

"Sen neden bana 'Kalp Acım' diyordun?.."

Meraklı gözlerle bakan tatlı karıma yaklaşıp alnından öptüm. Bu hareketime gülümsemiş, bana doğru dönerek başını kalbime yakın olan tarafa gömmüştü. Başı çenemin altında kalıyordu. Dayanamayıp mis gibi kokan saçından öptüm.

"Kalp Acı'mdın, çünkü kalbimde yerini almıştın. Sen aklıma geldikçe kalbime ağırlık çöker, yaralanmış misali ağrırdı. Aklıma seninle mutlu olma düşüncesi geldiğinde yanardı. Yanması hayat belirtisiydi çünkü. Umudun belirtisi... Suskun, yaralı olmazdı. Yumuşak esintili, hastanın ilk iyileştiği kıvamındaki sevinci gibi sarardı o an beni. Yanması o tadı bırakırdı bende. Ağrımasını da severdim. Sen sebeptin çünkü ona. Sebep sen... Sensen sebebi, ağrıması bile güzeldi."

Kalp atışlarımın hızlanmasıyla biraz tedirgin olmuştum. Uzun zaman sonra bu kadar sert çarpıyordu. Canım karımla olmak sakinleştiriyordu kalbimi. Ama ondan ayrı olan zamanlarımda şu anki durumları yaşıyordum.

Kolunu bana sarmasıyla kendime geldim. Yanımda oluşu beni iyi hissettiriyordu. İster istemez yüzümde bir gülümseme belirdi. Kolumu ona sardığımda sesini duymuştum.

"Sevmeni sevdiğim adam..."

Ardından başını benden uzaklaştırıp gözlerimin içine bakarak konuşmuştu. Kalbim şimdi farklı bir atışı tadıyordu...

"Benimle kal..."

BİRKAÇ GÜN SONRA

PINAR'DAN

"Bence burası uygun. Hem güneş de fazla vurmuyor..."

Canım kocacığımın yere bağdaş kurup tatlı gülümsemesini bana sunmasıyla gözlerimi etrafta küçük bir gezintiye çıkardıktan sonra ona dönerek başımı salladım.

Hafta sonu olması üzerine piknik yapalım diye bir fikir sunmuştu. Bende evimizin bahçesini düşünerek içim heyecanla dolmuş, tereddütsüz kabul etmiştim.

Evimiz diğer evlere göre uzakta kalıyordu. Böylelikle rahatça piknik yapabilirdik.

Hızla sofrayı kurmaya başladım. Bu hareketimle yerinden kalkıp yardıma gelmişti canım kocacığım. Sofrayı kurduğumuzda çoktan yemeğe başlamıştık bile. Piknik bizim için kahvaltı olmuştu. Canım eşimin seslenmesiyle ona doğru baktım.

"Bugün yine çok güzelsin..."

Sesini duymuştum ama söylediğini anlamamıştım. Bugün dedi ama... Kaşlarımı indirip konuşmaya başladım.

"Bugün..."

Gülerek bana baktığında kaşlarımı çatıp etrafıma baktım. Ses sonuçta ileri gider, duyulur... Birisi gelse ben ne yapacaksam... Ah Pınar ah... Sesle görüntü aynı değil bir kere. Aynen katılıyorum. Ben kendi kendime mi konuşuyorum şimdi. Ah Ateş ah...

PINARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin