Vücudunda gezen elleri hissederek ayılmaya başlamıştı Buğra. Bir an olsun kendini trende sandı ama bu işte bir terslik vardı. Bu kez bedenin birden fazla el sarıyordu ve bu eller bir kadının elleri olamayacak kadar sertti. Gözleri büyük bir şaşkınlıkla açıldı. Simsiyah bir odanın içindeydi etrafında ise tanımadığı çirkin suratlar vardı. Kaçmak istedi ama elleri ve ayakları bir yatağa bağlanmıştı o an anladı başına gelecekleri. Vücudunda kendine yakın fakat bir o kadarda uzak olay gerçekleşirken acıdan göz bebekleri yerinden fırlayacakmışcasına ağlıyordu. Bronz teni artık bir yengecin rengini andıran renge bürünmüştü. Çenesi, omuzları ve bacakları elektrik çarparmışcasına titriyordu. Acı bir tür narkoz gibi bedenini uyuştururken bayılıp kaldı. Fakat onun için bu narkozun etkisi çok sürmedi. Çünkü ona tecavüz etmek için sıraya girmiş 2 kişi daha vardı. Her defasında acısı dinmek yerine daha da arttı. En son hatırladığı bacaklarından akan kanı hissettiğiydi daha sonra yine bayılmıştı. Kendilerini ajans gibi gösteren bu adamlar Buğra gibi çocukları avlayan , LGBT bireylerinin adını karalayan, sapıklardı. Buğrayla birlikte yedinci kez bunu yapıyorlardı. Normal bir durumda kendi dehşet fetişlerini bu güzel yüzlü çocuklarda deniyorlardı fakat Buğra’nın öldüğünü düşünüp her zamanki gibi Beyoğlu' nun ücra bir köşesine çocukcağızı atmışlardı. Ağızında ki meni tadını hissederek uyanmıştı Buğra bu sefer. O adamların yaptıklarını bir saniye bile düşünmesi kusmasına yetmişti. Ağzını koluyla sildi tüm kemikleri ağrıyordu. Zorla ayağa kalktı pantolonunu düzeltti t-shirti zaten yırtılmıştı. Polise gitmeyi düşündü ama bu tezgahı kuran adamların ortadan kaybolduğunu tahmin etti. Canı hala çok yanıyordu. Ara sokaktan çıktığında İstiklal’ de olduğunu fark etti. Anneme mi ulaşsam bana yardım etse dedi. Arnavut taşların üzerinden yürürken. Etrafındaki insanlar dönüp bakmıyordu bile suratına. Nasıl olur da bu haldeki bir çocuk fark edilmez ki? İnsanların gözleri böylesine körermiş olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendimi Aynalarda Ararken
Teen FictionHikayemizin ana karakteri Evrim`in hayatin aynalari arasinda akip giden yasami ve bir sure sonra bizi cikmaza iten olaylar diziniyle ilk bakista klasik gozuken daha sonra ise yok artik dedirtecek bir hikayeyle basliyoruz...