°[•Derin • Texting•]°

6.

12 Mayıs -11.50-

"Lann Nur, Beyza hadi çıkın olm." diye bağırdım. Öğle arasına girmiştik ama bunlar 5 dakikadır tuvaletteydi.

"Gelmeyin ben gidiyorum." diyip çıktım lavobodan. Dünkü anonimin dediği yere gidecektim. Bunları bizimkilere anlattığımda beni reddetmişlerdi. Hatta benim oraya gitmemi istememişlerdi.

Bende ki bu merak olduktan sonra ben burnumu her yere sokardım.

"Ya Mert cidden beni yalnız mı bırakacaksın." diyip dudaklarımı büzdüm.

"Gülüm ben gelirim gelmesine ama senin gitmeni istemiyorum. Yoksa ben her yere gelirim." diyip gözlerini devirdi. "Hadi yavaş yavaş gidelim kimseye gözükmeyelim ha." diyip göz kırptı.

Yanağına öpücük kondurup kocaman sarıldım. Beni hayatta kıramaz ki kuşum..

Anonim: Hala görüş açıma girmedin neredesin?

Anonimden gelen mesaj beni daha çok germişti. Mert ile birlikte hızlı adımlarla söylediği yere gelmiştik.

Park bomboştu bu öğlen arasına göre nadir olaylardan biriydi. Her zaman bindiğim salıncağın yanına gidip baktım. Ortada küçük bir kutu vardı, üstünde de minik bir not.

"Minik Ay'ıma..."

'Güzeller içinde bir seni sevdim. Kalbimi sana ben sana verdim.. Birlikte rafadan tayfa izleyelim mi?"

Kutunun içini açtığımda koparılmış papatya ve Usb bellek vardı. Arka cebimdeki telefonun titremesiyle Merte kutuyu uzattım.

Anonim: İzleyelim mi?

Derin: Nasıl olucak?

Anonim: Usb belleğin içine tüm bölümleri yerleştirdim. İzleyelim mi?

Derin: İzleyelim.

"Minik Kedi mii? Neren minik lan." dedi Mert sesini yükselterek.

"Yani 50 kilo olman minik olduğun anlamına gelmez." dediğinde göz devirdim.

"Yaa bende sinizle izlemek istiyorum. Bende gelim mi?" dedi koluma girerek.

"Ben izliyim sonra sana veririm olur mu?" dedim kafamı koluna koyarak.

"Olur güzelim olur." diyip kutuyu bana uzattı.

***

Eve gelmemle çıkmam bir olmuştu. Mahalledekilerle buluşmuştuk arkadaşımızın doğum günü vardı.

"Beni bunun için mi uyandırdınız?" dedi Naz bize uykulu gözlerle bakarak.

"Arkadaşım senin doğum olduğu için seni uyandırdık." dedim hafifçe koluna vurarak.

"Ha benim doğum günüm mü?" dedi dalga geçer gibi.

"Hadi kalk karpuz kesicez daha." dedi Beyza gülümseyerek.

Biz gülerken Afra elinde pastayla içeri girdi.

"Afra sende mi varsın bu işte." dedi Naz bıkkınlıkla.

"Kambersiz düğün mü olur." diyip gülümsedi.

Beyzalar da buluşmuştuk. Naz'ın burda olduğunu öğrenir öğrenmez doğum günü süprizi yapmak için toplanmıştık.

"Baban yok değil mi?" diye sordu Nur. Tam bir psikopattı. Nur, Beyza'nın babasını hiç sevmiyordu. Eniştesiydi.

"Yok,yok annem var ablam zaten evli. Annem yemekleri koyuyor. Siz eğlencenize bakın ben bi yardım ediyim ona." diyip içeri geçti.

Nur'un evini yine öğrenememiştik ama neyse..

Pastaları dağıtırken kapı çalmıştı.

"Ben bakarım." diyip yanımızdan kalktı  Afra.

"Yaa siz mi geldiniz nereden buldunuz." dedi Afra acaba kimden bahsediyordu.

"Tabi kızım. Biz buluruz." ne kalabalıklar hepsi bir ağızdan konuşuyordu. Tahminimce Gülşah ve çetesi gelmişti.

"Süprizzz." dedi Gülşah hediyesini masaya koyarak.

"Özledin mi kız bizi." Esma gülümseyerek sandalyeyi kendine çekti.

"Senin hiç yaşıtım yok mu. Toplamışsın tüm on ikileri." dedi Mehtap ortadaki çerezlerden ağzına bir şeyler atarak.

"Yoo biz kimseyi unutmadık." dedi İkbal kapıdan bakarak.

"Biz biricik arkadaşımızı çok seviyoruz." dedi Sude kocaman gülümsemesiyle.

"Bizde çok seviyoruz Nazı." dedi Ayşegül.

"Evet o bizim küçük kardeşimiz." dedi Bahar, Ag'ı destekleyerek...