10.BÖLÜM

53 10 2
                                    

En kısa bölüm. İyi okumalar bana çok fazla saydırmayın. Kısa ve geç olduğu için.

***

Benim hiç konuşmamam gerekiyordu. Sadece Deniz konuşmalıydı. Çünkü hiçbirşeyi ortak olarak söyleyemiyoruz.

Beni bir sahile getirmişlerdi. Bugün benim bu grubu kurduğum gün. Diğer yıl aynı bugün bu grubu kurmak için imza atmıştım.

O gün sesimi dinlemeleri için bir şarkı söylemiştim.

Can Bonomo = Love Me Back

Şimdi o şarkı yine çalıyordu. Dalgaların sesi ve bu şarkı ile mükemmel bir uyum içerisindeydi.

Ben müzik duyunca dayanamıyordum. Şimdiden dans etmeye başlamıştım bile.

Kimsenin soru sormasını istemiyordum. Sadece bu anı yaşamak ve Ekrem Kaplan'ı unutmak istiyordum. O rüyayı unutmak ve hiçbir daha aklıma gelmemesini istiyordum.

Her zaman herşeye karışan ben yine bunu yapmıştım. Annemin katilini arıyorum. Açelya dertte olduğu için ona yardım ediyorum. Sonra Açelya'yı kaçıran kişileri arıyorum çünkü benim yüzümden Umut o gece vurulmuştu ve ben onun katilini bulmak için Açelya'nın evine gidiyorum. Konseri kaybettik diye bana sunulan bir teklifi kabul edip Ekrem Bey'i şikayet ediyorum. Bu kadar insan bazıları iyi şeylere vesile oldu bazıları ise kötü şeylere. Ben mutlu değilim? Çünkü hayat beni bir türlü mutlu etmiyor. Üstelik bu kadar şeyin içinde iyi şeylerde olmuşken. Neden ben şu anda mutlu değilim ve içimde bir sıkıntı var bir türlü anlayamıyorum.

Bugün içecektim. Hemde aklımdakilerin hepsini bana unutturacak kadar çok fazla.

Bir tane bardağı masanın üstündeki tepsiden kaptım ve tek dikişte içtim.

"Kuzen ne yapıyorsun?"

Deniz yanıma geldi ve beni durdurmaya çalıştı ama ben ona ölümcül bir bakış attım ve kulağına yaklaştım. Hemde bayağı yaklaştım.

"Sen bana karışma hakkını nereden buluyorsun?"

Ondan uzaklaştım ve yüzüne baktım. Yüzünde hiçbir kıpırdama yoktu. Yine çok duygusuz bakıyordu. Acaba o gözlerin arkasında nasıl duygular var çok merak ediyorum. Bana başka hiçbirşey demeden öylece uzaklaştı.

Deniz'i gördüğüm için rüyam aklıma gelmişti. Bende rüyam aklımdan çıkmadığı için sinirlendim sahile yerleştirilen küçük bar masasının yanına gittim ve barmeniden bir içki istedim. Onuda tek dikişte içtim ve kendimi bu geceye teslim ettim. Herkes çılgınlar gibi dans etmeye başlamıştı bile. Benimde başım ağrımaya başlamıştı. Sanırım çok fazla içmiştim. Kaç bardak içtiğimi bir süre sonra saymamaya başladım.

Kerem ve Ece yanıma geldiler çok fazla içtiğimi söylediler ama ben onları dinlemiyordum bile.

Onlar gitti ve şimdi de yanımda hiç tanımadığım bir erkek var.

"Selam Kumsal"

Kaşlarımı çattım ve bu erkeğin kim olduğunu çıkartmaya çalıştım ama bulamadım.

"Sen kimsin?"

Pis pis sırıttı ve elini bana uzattı.

"Ben Emir Kılıç"

Başımı önüme çevirdim ve barmeninden bir içki daha istedim.

"Çok içiyorsun."

Ters ters az önceki ismini unuttuğum kişiye baktım.

"Sa-na-ne?"

Önümde ki bardağı aldım ve içip ayağa kalktım.

Kalktığımda kısa bir anlığına başım döndü. Sonra zaten yere düştüm. Buna güldüm ve tutunmak için bir yer aradım sonra bir el gördüm ve kimin eli olduğuna bakmadan tutup ayağa kalktım. Elini tuttuğum kişi beni bu sefer düşmekten kurtarmıştı.

ATEŞİN KÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin