6.BÖLÜM

62 15 1
                                    

Herkese iyi okumalar. Umarım bu bölümü beğenirsiniz..

Ben adama şaşkınca bakarken karşımdaki adam ise bana sert ve kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.

"Bıraksana beni ya. Bırak diyorum. Bırak"

Birden sırtım sert zeminle buluştu. Ne yani beni böylece bırakacak kadar kaba mı yani? Sandığımdan daha da kaba üstelik.

Akın yanıma gelip elini uzattı bende elini tutarak sinirli bir şekilde karşımdaki adama bakıyordum.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun öyle"

"Ne yapmışım?"

İnanamayarak karşımdakine bakıyordum. Ben şuan sanırım delirme aşamasına geldim geleceğim.

"Ne mi yaptın? Beni resmen yere düşürdün. Hatta attın"

Açi'nin abisi şimdide karşımda sırıtıyordu. Sanırım bu çocuk benim sinirlerimle oynuyor. Gözlerimin içine öldürücü bir bakış attı ve arkasına bile bakmadan gitti. Sonra benim midem bulanınca koşarak lavaboya doğru koştum. Birden birisine daha çarptım. Bu yine oydu. Açi'nin abisi. Bu sefer bağıramayacağım.

"Sen beni mi takip ediyorsun?"

Başımı sağa sola doğru salladım ve tam lavaboya doğru ilerleyecekken kolumdan birisinin beni tutması ile yerimde kaldım.

"Bir soru sordum ve bana cevap vermek zorundasın?"

Elimi çekmek istedim ama o kadar sıkı tutuyordu ki kolumu bile kıpırdatamıyordum.

"Bırak yoksa-"

Lafımı bitirmeden sözüm kesildi.

"Yoksa ne takipçi?"

Birden onun üzerine kustum ve yüzümü ekşittim. Sanırım ölüm fermanımı imzalamalıyım.

Karşımdaki sinirli adama baktım. İnanılmaz derecede korkunç gözüküyordu. Sonra birden yüzüme baktı. Ben ne yapacağımı bilemeden orada dimdik duruyordum. Onun eli ise hala kolumu kavrıyordu. Onun boş anını yakaladım ve kolumu ondan kurtardım. Sonra herkese çarpa çarpa koşmaya başladım. Arkama baktığımda onunda peşimden hızlı bir şekilde yürüdüğünü gördüm. Çıkışa doğru vardım ve sokakta koşmaya başladım. O ise hala arkamdan geliyordu. Ben kaçıyordum ondan ama o ise yürümesine rağmen bana yetişmek üzereydi. Ben yorulmaya başlamıştım bile. Sanırım sonunda yakalanıp ölecektim.

'Ben daha çok gencim yaşayacak çok şeyim var benim' diye düşünürken birden hala adını bilmediğim niye ismini bu kadar şeye rağmen hala öğrenemediysem tabi. Elini belime yerleştirerek beni kendine doğru çekti. Ben ise donmuş ve şaşmış bir şekilde öylece bekliyordum. Hiçbir tepki vermeden öylece bekliyordum.

"Neden bu sefer beni bırak demiyorsun?"

Şaşkınlığımı üzerimden hala atamamışken bana soru sormasına rağmen kendime yeni geldim.

"Se, sen ne yaptığını sanıyorsun. Beni öylece tutabilmeye nasıl cürret edersin. Bırak beni. Sana beni hemen bırak dedim."

"Bırakmayacağım"

Gözlerimi alabildiğim kadar açtım.

"Nasıl bırakmayacağım. Seni tanımıyorum bile bana nasıl böyle rahatça dokunabilirsin? Hemen bırak beni. Yoksa olabildiği kadar bağırırım. Şimdi ya beni bırakırsın. Ya da senin kulaklarını sağır edinceye kadar bağırırım."

"Sen ne kadarda çok konuşuyorsun? Biraz sus ve sana vereceğim cezayı düşünmeme izin ver ve seni bırakmayacağım."

Başımı meydan okurcasına salladım ve boğazım yırtılana kadar bağırmaya başladım.

ATEŞİN KÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin