8.BÖLÜM

47 14 9
                                    

Selaaam!

Ben şu anda gülüyorum. Sen delimisin. Yada neden gülüyorsun? Diye birşeyler söylediğinizi duyar gibiyim. Şimdi    Size diğer bölümün başında ne dediğimi hatırlıyor musunuz?  Tabi şimdi belki hatırlamıyorsunuzdur size böyle söyleyeyim. Diğer bölümü çok geç yayımlamıştım ya sizede orada 'diğer bölümde size telafi edeceğim' demiştim. Şimdi gülmemin sebebi ise bölümü telafi edemeyip de bu bölümü daha geç yayımlamam. Hahaha çok komik. BENCE..

Yineeee çok uzattım. Neyse alışın çünkü  artık çok uzatacağım. Şaka şaka. Böyle konuşmak istediğimde bazen çok uzatacağım o kadar. Çok endişelenmeyin yani.

Ah. Siz 'yeteeer' demeden ben kitaba giriş yapmanızı engellemeden iyi okumalar diyip sizi kitabım, kitabınız ile baş başa bırakıyorum.

***

Alkışlar ve tezaruatlar eşliğinde sahneden indik ve kendimizi hemen prova odasına attık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alkışlar ve tezaruatlar eşliğinde sahneden indik ve kendimizi hemen prova odasına attık. İki gündür sürekli bu konser için sabah akşam uğraştık ve en sonunda güzel bir iş çıkardık. Yani umarım öyle olmuştur. Ece'yi de ısrarlarımızdan sonra konsere getirebildik. Akın'ın daha çok emeği var tabi onu getirmemizde. Çünkü Ece'de uzun zamandır Akın'ı seviyormuş. Akın'ı unutmak için Oğuz ile sevgili olmuştu ama Akın'ı unutamamış. Oğuz'da önceden biliyormuş Ece'nin Akın'ı sevdiğini  Ece'ye de 'sen benimleyken başka erkekleri seviyorsun da ben seninleyken başka kızlarla gezemiyor muyum?' demiş. Tabi Ece bunu bana o gün söylemedi. Neyse şimdi çok mutluyuz. Sadece Ece'nin annesinin ölümünden biraz daha zaman geçip Ece'nin mutlu olmasını istiyoruz.

2 GÜN ÖNCE

Akın'ın ağzından;

Ben son sürat Ece'nin herzaman gittiği yere doğru arabayı sürerken aradan da telefonum durmadan çalıyordu. Tabi bunların kim olduğunu telefonuma bakmadan da biliyordum. Ben hariç geriye kalan ısrarcı dörtlüm. Aslında ben bu gruba Ece için katıldım ama dört tane muhteşem dost, arkadaş, kardeş ve en önemliside bir aile tanıdım. Onlar benim ikinci ailem. Ece'nin kalbinide kazanırsam artık bu gruptaki herşeyim hayatımın herşeyi çok güzel olacak. Ama Ece'nin kalbini kazanamazsam bu guruptan vazgeçmek zorunda kalacağım. Çünkü ben Ece'yi görerek daha çok üzülmek istemiyorum. Ece'nin de beni görerek sinirlenmesini istemiyorum doğrusu. Tek dileğim Ece ile bir ömür boyu birlikte güzel bir hayat geçirmek.  Ece'nin her zaman gittiği bir yer biliyorum. Bazen üzüldüğünde yada sinirlendiğinde onu yanlız bırakmıyordum. Her zaman uzaktan onu izliyordum. Geldiği tek yer ise burasıydı. Deniz kenarındaki elma ağacının altında çimlerin üstünde oturuyor. Şimdi de aynı yerde durup ağlıyordu.

Yanına gitsem mi acaba. Bence gitmeyeyim. En iyisi daha çok üzülmeden buralardan gitmek. Çok uzak yerlere gidip Ece'yi unutmak. Tabi bunu başarabilirsem. Tam arkama dönüp gidecekken Ece'nin benim ismimi söylemesi ile hemen arkama döndüm.

ATEŞİN KÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin