mygif: evet, aradığım gerçek sensin.
mygif: ama gerçek misin, sahte misin orası muallâk.
bluer: Söyleyecek bir şey bulamadım açıkçası.
bluer: Belki bir gün benimle göz göze gelirsen bir cevap verebilirim.
mygif: belki.
●●●
Saat 5'e yaklaştığında annemin yardımıyla hazırlandım ve kapıya çıktım. Yoongi annemi görünce eğildi ve selam verdi.
Annem de parlak gülüşüyle "Kızımı sana emanet edebilirim, değil mi delikanlı?" dedi.
Yoongi bir süre bana baktı ve minik dişlerini göstererek "Elbette." dedi.
Annemin ellerini çekerek sandalyemi tuttu. Annem de yanımızdan ayrıldı.
Kafamı ona doğru çevirerek "Ben sürebilirim. Zahmet etme." dedim.
Suratı hafif sinirli bir hâl aldı ve "Şu 'zahmet etme' muhabbetinden ne zaman vazgeçeceksin?" dedi.
Mahcupça önüme döndüğümde o çoktan yürümeye başlamıştı.
"Eğer bana zahmet olacak olsaydı başından teklif etmezdim yürümeyi."
Sessizliğimi koruduğumda derin bir nefes aldı ve "Her şeyi bu kadar düşünme, bak kafayı yersin." dedi.
"Belki de çoktan yediğim için böyleyimdir."
Hafif kıkırdayarak "Tanıdığım biri gibi konuştun." dedi.
Mesajlaşırken de buna benzer bir muhabbet geçmişti. Hatırlıyordu demek.
Biraz daha sessizce ilerledikten sonra "Sohbetine de doyum olmuyor." dedi.
"Üzgünüm, pek fazla konuşmam. Annem ve babam dışında konuştuğum pek fazla birileri yok, hatta hiç yok. Bu yüzden ne konuşmam gerek bilemiyorum."
"Hmm... Bir konu başlığı seç ve o konu hakkında konuşalım."
"Konu başlığı mı?" dedim şaşkınca. Acaba ben olduğumu öğrendiği için mi böyle davranıyordu?
"Evet, mesela yalnızlık."
"Yalnızlık üzerine daha önce hiç düşünmedim."
Sesim çok kısık çıkmıştı. Yalan söylemek yapabildiğim bir şey değildi ama kim olduğumu belli etmemek için bugün çok fazla yalan söylemiştim. Tanrıya şükür yüzümü görmüyordu.
"Çok düşünmene gerek yok zaten. Aklından şu an geçeni söylesen yeter."
"Böyle biraz ani oldu. Diyebileceğim tek şey... İtirafı zor..."
"Neyin itirafı?"
"Yalnızlığın. Ama ben sanırım yalnızım Yoongi."
Durdu ve önüme geçti "Bak yine o tanıdığım gibi konuşuyorsun." dedi.
"Benimle de tanıştırsana. Fikirlerimiz uyuşur sanırım." dedim gülerek.
Bir süre boş boş yüzüme baktı ve "Onu ben bile tanımıyorum." dedi. Ben tam bir şeyler söyleyecekken tekrar arkama geçti ve koşmaya başladı.