Saat 5 olduğunda kapı çaldı. Oldukça dakik bir insandı. Gelişine çok hevesliymiş gibi kapıya gitmektense odamda bekledim. Annem odama kadar Yoongi'ye eşlik edecekti.
Kapı tıklandığında içeri girmeleri için onayladım. Annem Yoongi'yi içeri buyur ederken "Bir isteğiniz olursa söylersiniz." dedi ve dışarı çıktı.
Yoongi onun için ayırdığım sandalyeye geçti ve eşyalarını çıkarırken benimle konuştu.
"Uzun zaman oldu, nasılsın?"
"İyiyim, sen?"
"Ben de iyiyim. Hem de çok."
Neden iyi olmasın ki beni bulduğunu sanıyordu aptal. Ben ama bugün onun kafasını karıştırmayı bilirim.
"Şey Yoongi?"
İşi bittiği için bana döndü ve gözlerini gözlerime sabitledi. Bu durum beni biraz gerdi.
"Evet?"
"Eun Ha ile çok yakın arkadaşsınız sanırım ve onun da evi buralara yakın. İstersen hoca ile konuşup partner değiştirelim. Senin için daha iyi olabilir."
"Neden? Ji Sung ile partner olmak senin için daha mı iyi olacak?"
"Hayır, Ji Sung'u tanımıyorum ama seni de tanıdığım söylenemez. Ama sen Eun Ha'yı iyi tanıyorsun sanırım."
Dikkatlice yüzümü inceledi ve "Hayır, buna gerek yok. Hem eminim Eun Ha'dan daha disiplinli bir öğretmen olacaksın bana." dedi.
●●●
Yaklaşık bir saattir çalışıyorduk ve biraz yorulmuştum. Dersten ziyade ikide bir yüzümü inceleyen Yoongi beni yormuştu.
"Biraz mola verelim mi?"
"Çok iyi olur." dedi ve sandalyesinde geriye yaslanarak gözlerini kapadı.
"Mi Soo..."
"Efendim." dedim fırsattan istifade ben de onun yüzünü incelerken.
"Sence mutluluk ne ve nerde?"
"Bu da nerden çıktı?" dediğimde gözlerini açarak dikleşti ve "Sadece ne düşündüğünü merak ettim, seni tanıyabilmek için."
"Peki... Mutluluk ne orasını bilemem. Bence tek bir tanıma sığamaz. Sürekli farklı şekillere giriyor. Ama nerde olduğunu söyleyebilirim sanırım."
"Nerde?" diye sordu merakla.
"Her yerde. Eğer yeterince dikkatli bakarsan her yerde."
Gözünde gördüğüm saniyelik bir şaşkınlıktan sonra "Sen yeterince dikkatli bakıyor ve mutluluğu görüyor musun?" dedi.
"Yeterince dikkatli miyim bilemem ama görüyorum. Mutsuzluğu da görüyorum ama onu hesaplamamaya çalışıyorum."
Sandalyesini biraz bana yaklaştırdı ve "Bana örnek verebilir misin?" dedi.
"Mesela kollarımı kullanabiliyorum. Onları da kullanamasaydım hayat ne kadar korkunç olurdu, değil mi? Aklımı kullanabiliyorum. Beni çok seven ve benim için çabalayan ebeveynlerim var. Güzel dostum Hoseok var."
"Evet, çok iyi bir annen var." dedi gözü dalarken.
"Senin annen..."
"Benim annem birkaç sene önce vefat etti."
"Üzgünüm Yoongi, bilsem kesinlikls bundan bahsetmezdim. Gerçekten ço-"
Ellerimi tutmasıyla lafım yarım kalmıştı. Öylece suratına bakakalmıştım.
Dolan gözlerine aldırış etmeden tebessüm etti ve "Çok optimist bir insansın. Gerçek misin?" dedi.
"Evet, gerçeğim." dediğimde ciddileşti. Bir süre bekledikten sonra devam ettim.
"Aslında bakarsan değilim. Sadece kendi üzüntülerimi başkalarına yüklemek istemiyorum ve sahip olduklarım için Tanrıya minnetlerimi sunmak istiyorum. Hepsi bu." dedim ve gülümsedim.
Yoongi öylece gülüşüme bakarken "Mesela senin de sağlam bacakların var." dedim.
"Senin gibi sağlam bacakları benden daha çok hak eden bir insanı bu sandalyede gördükçe nasıl mutlu olabilirim, nasıl sağlam bacaklarım için şükredebilirim?"
Ellerimi çektim ve "Her seyse, bu konuyu kapatalım ve derse dönelim bence." dedim.
Bir süre daha yüzüme baktıktan sonra beni onayladı.
●●●
Ertesi gün Yoongi okula yine servisle geldi ama iner inmez Eun Ha'nın yanına gitti. Ne beklediysem ben de?
Yanıma koşarak gelen Hoseok'la düşüncelerim dağıldı ve "Günaydın." dedim.
"Günaydın prenses." dedi ve arkama geçerek sandalyeyi sürmeye başladı.
"Bir arzununuz var mı?" diye sorduğunda gülerek "Çok incesiniz Hoseok Bey ama hayır, bir arzum yok." dedim.
Tam bu sırada tıpkı dünkü gibi bana bakan Yoongi ile gözgöze geldim ve ciddileşerek kafamla selam verdim.
●●●
3 gün sonra...
mygif: artık naz etmeyi bıraksan da kendini açığa çıkarsan diyorum.
bluer: Neden?
mygif: kim
mygif: olduğunu
mygif: biliyorum.
mygif: bunu söylemekten yoruldum.
bluer: Peki olmamamı istediğin kişi miyim?
*4.15 pm görüldü*
mygif: sanırım değilsin. 4.20 pm
mygif: fikirlerine aşık olduğum kadınla gülüşüne aşık olduğum kadının aynı kişi olmasını dilerdim.
*görüldü*
mygif: hey!
mygif: orada mısın?
bluer: Az önce bana aşık olduğunu söyledin ve ben ne söylemem gerektiğini hiç bilmiyorum.
mygif: o zaman konu başlığı aşk olsun.
bluer:
Genel anlamı;
●Bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.Benim için anlamı;
●İnsana yapmayacağı şeyleri yaptıran, söylemeyeceği şeyleri söyleten, kendiliğinden bütün bedeni ele geçirip uyuşturan bir duygu.bluer: Ve genel tanımdaki bağlılık çok doğru.
bluer: İki kişiye birden aşık olamazsın Yoongi.
Günaydın!