Merhaba arkadaşlar. Öncelikle geciken bölüm için sizden çok özür diliyorum ama merak etmeyin bölüm sonunda sizi bekleyen çok güzel bir haber var. ;)
Hepimizin yüreği buruk, kalbimiz de aklımız da #İzmir de. Lütfen unutmayalım deprem hepimizin başına gelebilecek bir olay bu yüzden önlemimizi ve tedbirimizi alalım. Tüm İzmir halkına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Biz yanınızdayız...
Bölüm şarkıları:
Sancak- Cennet
Zeynep Bastık- Gözyaşlarım anlatır
Kayahan- Her şeyden çok"4. Bölüm: Beklenmedik"
Göz kapaklarım yavaş yavaş açıldığında görüş açıma boş bir tavan girdi. Gözlerimi bir kaç saniye kırpıştırıp bir elimle de bir gözümü ovaladım. Elimi indirdikten sonra yataktan kalkmak için elimden destek aldım ama daha kafamı yastıktan kaldırmadan başımda şiddetli bir ağrı hissettim ve bu durum benim acıyla kısık bir ses çıkarmama neden oldu. Elim hızlıca alnımın biraz solunu bulduğunda elime bir bandaj değdi. Kaşlarım anlamsızlıkla çatıldı; kafamı kaldırıp bulunduğum odayı göz hapsine alınca gözlerim kısıldı, buranın benim odam ile yakından uzaktan bir bağlantısı yoktu. Benim odam daha çok beyaz ve kırmızı renkleri barındırırdı. Ama bu oda çoğunlukla koyu renkler ile dizayn edilmişti; yatağın karşısında bir giysi dolabı vardı, sağ tarafında uzun ama küçük bir çalışma masası vardı. Kafamı biraz daha o tarafa çevirince iki duvarın, boydan boya cam bir pencere ile birleştiğini gördüm ve bu durum hayranlıkla pencerenin arkasındaki manzaraya bakmama sebep oldu; sanki tüm şehir gözler önündeydi. Bu hayranlığım çok uzun sürmedi çünkü o pencerenin arkasındaki fark ettiğim bir gerçek tokat gibi yüzüme çarpıp irkilmeme sebep oldu.
Güneşin yeni doğan ışıkları etrafı aydınlatmaya yetmişti. Ve o an gece yaşadıklarım zihnime hızlıca yerleşmeye başladı. Korkuyla yatakta bir yandan geri geri gittim ve bir yandan da odada yalnız olduğuma emin olmak için odayı hızlıca gözümle talan ettim. Yalnız olduğuma emin olunca az da olsa bir rahat nefes verebildim. Dizlerimi kendime çekip, başımı iki elimin arasına aldım. En son hatırladığım o aşağılık adamın beni yere düşürdüğü idi ve o şiddetle kafam taşa çakılmıştı. Ama sonrası yoktu bayılmış olmalıyım.
Ben zihnimi zorlayıp, bir çıkar yol ararken düşüncelerimi bölen açılan kapı sesi oldu.Kafamı hızlıca kapıya doğru çevirince gördüğüm kişi ile kısa bir şok geçirdim.
"Sen?"
Dudaklarımdan çıkan ses afallamışlığımı gözler önüne seriyordu. Gözlerim iri iri açılmış bir şekilde karşımdaki genç adama bakıyordum. O ise ifadesiz bir şekilde benim bu şaşkınlığıma bakıp daha sonra umursamaz bir tavırla kapıyı daha da açıp odaya girdi ve kapıyı kapadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜN IŞIĞI
Aktuelle LiteraturKırmızı karanfil, bir acıyı paylaşmanın simgesi olarak bilinir. Doğru da ama karanfil adetinin de önemi vardır. Hani şimdi, anahtarının yalnız sende olduğu bir kafese hapsedilmiş kuş olacakmışım ya, şunu unutma! Benim varlığım özgürlüğü temsil...