Evet artık okullar açılalı 2 hafta olmuştu. Ama ben hala evde yatıyordum ve hala nakil aldıramamıştık. En azından yeni okulum belliydi. "Güngören endüstri ve meslek lisesi" . İlk duyduğumda ne kadar suratımı ekşitsemde itiraz etsemde işe yaramadı. Hüseyin amca servisini çektiği bir okul ayarlamıştı kafasına göre ve bende okulun servisiyle gidip gelicektim. Babam her zaman bana bardağın dolu tarafından bakmayı öğretmişti genelde beceremesemde bu sefer iç sesimle bir olup "hersey güzel olacak" kanaatindeydik. Yani en azından öyle umuyorduk. Olayları akışına bırakmıştım. Okulla gidip görüştük. Kaydımı 2 güne alacaklarını söyledi müdür yardımcısı mesut hoca.Küçük bir kağıda yeni sınıfımı , okul numaramı ve forma olarak ne giyeceğimi yazdı. Kağıdı elime aldım.
-Neeeeeeeeee!!!!!? Gri pantolon , beyaz gömlek , lacivert kravat mııı?????!!
Ben doğrumu görüyordum ya? Benim annemin zamanında yokmuydu bu formalar? Hayatta giymem. Ama giymek zorundasın. O kaşarların arasına geri dönmek istemiyorsan giymek zo run da sın". dedi iç sesim yine çok bilmiş tarafıyla. Neyse hallederiz dedim annemle babama tek kelime etmeden eve geldim. Yolda alışverişe gitmeyi teklif ettiler başımı olumsuz salladım. Eve girdik attım kendimi yatağa mışıl mışıl uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL
Novela JuvenilYanlışlar öğretmez mi bize doğruları? Yanlışlar değil midir doğruları doğru kılan ? Peki ya doğru gibi görünen yanlışlarla kim savaşacak? İşte öyle karışık bir hikaye.