Sınıfımı aramaya başladım. Bi türlü bulamadım her katı 2 şer kere dolaştım. Yok yok yok. En sonunda nöbetçi öğretmene sorayım dedim beni sınıfın kapısına kadar götürdü sağolsun. Oha dedim bu sınıfmı???? Tabi içimden. Kapıda uzun boylu yakışıklı çocuklar duruyordu. Lan ben bu sınıfın kapısından geçerken keşke bu sınıfta olsaymışım falan diyordum ne yani şans yüzüme güldü mü falan diye abazaca düşünürken ders ziliyle düşüncelerim dağıldı. Sınıfın kapısına gittim ve kapıda duran selvi boyluuuuuu esmeeer çocuğa sordum B Şubesi burasımı? Arkadaşlarıyla muhabbet ediyolardı ve bende bilerek bölmüştüm hahaha. Evet dedi şaşkın bi ifadeyle hiçbisey söylemeden sınıfa geçtim herhangi bi sıraya oturdum. Hoca geldi herkes saskın saskın bana bakıyor tabi hepsinin gözünde koca koca soru işaretleri bu kim dermiş gibi. Tanışma fasılları derken bu ne amk!?? Sınıfta bende dahil 5 kız var. E tabi büşra ne bekliyordun ki meslek lisesi burası. Sanada yaranılmıyo kızlarla geçinemezsin erkekleri sevmezsin aaaaa bişeyden de memnun ol artık dimi??? Kendi kendim benim en iyi dostumdu hem kızıyordum hem küsüyordum kendime ama gidecek korkusu yoktu içimde ben bendim ve kendimden gidemezdim o yüzden de kimseye ihtiyaç duymuyordum. Doğru dürüst kimseyle konuşmadım o gün dersim bitti yine o salak tipler eşliğinde eve doğru yola çıktık bu sefer hiçbiriyle konuşmadım kulaklığımı taktım insanların konuşma çabalarını görmezden geldim. Aklım kantindeki o kendini beğenmiş çocuktaydı. Peki ama neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKUL
Novela JuvenilYanlışlar öğretmez mi bize doğruları? Yanlışlar değil midir doğruları doğru kılan ? Peki ya doğru gibi görünen yanlışlarla kim savaşacak? İşte öyle karışık bir hikaye.