OKUL

HİSSİZLEŞMİŞTİM

Yağmur yağıyodu ve etraf sessizdi. Hava soğuktu. Adımlarımı biraz hızlandırdım. Evimizin alt tarafı yürüyüş yoluydu. Oraya doğru gidiyodum. Son sokağın köşesini döndüğümde emreyle yüz yüze geldim. Emre benim eski sevgilimdi. Onu çok uzun süredir tanıyodum ama son 7 aydır çıkmaya başlamıştık. Ben bir süre sonra sıkıldığım için ayrılmıştım. Ona defalarca ayrılmak istediğimi söyledim ama o inatla beni bırakmıyordu. Her yerde karsıma çıkıyo, zırt pırt arıyodu. Herseferinde İstemediğimi söylüyodum ama bi türlü idraak edemiyodu. Ona karşı hislerimin arkadaşça olduğunu beni öpmeye kalktığı zaman anlamıştım. Ondan çok iyi bi kanka olurdu. Ben ona değer veriyodum ama aşık değildim. İlk defa onu bu kadar çaresiz ve acınası görüyordum. Hiçbisey yapmadan öylece bana bakıyordu. Bende ona. Elinde koskoca bi demet çicek vardı. Yanıma geldi. Sarhoştu. Hiçbirşey deme gereği duymamıştım öylece bakıyodum. Onu bu hale ben mi sokmuştum?. Elindeki çiceği güçlükle elime tutuşturdu. Ben daha olayın şaşkınlığını üzerimden atamamışken kendine doğru çekti sarıldı. Ağlamaya başladı. Yapılı kolları arasında kaybolmuştum. Hiç kıpırdamadan bırakmasını bekledim. Sarılmasına karsılık vermemiştim. Acaba sarılmalımıydım?? Bu şimdi sarhoş ya beni buralarda bıcaklasa ya bayıltıp kaçırsa ya bu çicek göz boyamak içinse ya benden intikam almaya gelmişseeeee? Hop hop hop dur bakalım büşra dedim . Cesaretimi toplayıp onu geniş omuzlarından bi çırpıda ittim. "Emre yeter artık biz ayrıldık böyle yaparak hem kendini üzüyorsun hem..."
Susmuştum çünkü onun için artık üzülemiyordum bile. Beni hiç üzmemişti kırmamıştı ufak tefek kavgalarımız oluyodu ama haklıda olsa haksızda olsa özür dilemeyi biliyodu bense onun kaybetme korkusu olduğunu biliyordum. Bu yüzden hep rahat davranmıştım.

"Heeeem. Hem ne" diye sordu.
Senin için üzülmüyorum üzülemiyorum bile öyle hissizleştim bidaha karşıma çıkıp kendini böyle küçük düşürme" dedim. Aslında küçük olan bendim. Sadece benden nefret etmesini istemiştim. Son bikere sarılayım diye yalvardı. Gözlerinden hem öfke hem de acı fışkırıyordu. Akan göz yaşlarından bunu rahatça görebiliyordum. Birsey söylemeden yanından geçtim gittim. Giderkende marketin önündeki çöp konteynırına çiceği fırlattım.

Telefonum sessizdeydi. Annemin cevapsız çağrılarını görünce panik yapmıştım. Annemi arayıp " duymamışım anne kapıdayım birşey lazımmı " diye sordum. Hayır yukarı çık dedi sonrada telefonu suratıma kapattı.

Eve çıktım. Sağlam bi azar beni bekliyodu. Annem bildiğin kalaylayacaktı diye düşünürken gayet sakin kapıyı açtı "gel kızım" dedi. Bi rahatlamıştım ama yinede bu kadar ucuz kurtulabileceğimi sanmıyordum. En az 1 hafta dışarı çıkmama cezası falan verirler diye düşünüyodum. Ceza falan vermemişlerdi ama vermeleri gerekiyodu çünkü böyle kendimi suçlu hissedecektim. Odama geçip yünlü pijamalarımı giydim, saçlarım ıslaktı onları kuruttum. Annemin yanına gittim. Ne konusacağımı anlamış olacakki şansını fazla zorlama deyip güldü. Kimin annesi ya anne gibi anne.
Sandviç yapıp odama geçtim. Yemekten sonra biraz televizyon izledim. O kadar yorulmuştum ki cengizhanı bile tamamen unutmuştum ama ona oh olmuştu. Sen misin sevgilin varken bana kuyruuuuk sallayan canıma değsiiiiin. Bunları derken kendimi çoktan onun profilinde bulmuştum . Kalbimi ve beynimi geçtim, Parmaklarıma bile söz geçiremiyordum artık. Tek tek tweetlerine baktım. Sevgilisi yoktu boşuna çocuğa sövmüştüm ya. Ama neyse o gıcık ilerde bu hakaretlerimi hakedicek bisey yapardı nasıl olsa. Pek de pişman olduğum söylenemez. Herneyse fotoğraflarına zoomlaya zoomlaya dibine gire gire 1356 kere bakıp 1000 küsür tweetini tek tek okuduktan sonra tabi okurkenki düşüncelerimi az çok tahmin edebilmişsinizdir. Ulan ben kendi hesabımdan tweet atarken bile acaba bu tweetimde ne demek istedim diye bu kadar düşünmüyoken onun her attığı tweetle ilgili yarım saat yorum yapıyordum. Benimle ilgili de " servise yeni gelen melek diyorum, susuyoruuuum" diye tweet atmıştı. Bebegim ya:)):):):):)) neyse ben bunun baya geçmişine indim eski sevgilisiyle ilgili tweetlerini gördüm en son zaten sonrasını hatırlamıyorum kızın ne anası kaldı ne babası ne bacısı. Saatin farkında değildim. Sabah ezanının sesini duyunca kendime geldim. Şeytan yine şeytanlığını yaptı. Beni o sıra acayip bi uyku bastırdı. 2 dakika içinde uyudum.