5. "SAVAŞ BAŞLASIN"

429 271 218
                                    

Bana aitsin!

Benimsin!

Bana aitsin!

Bana aitsin!

Benimsin!

Benden başka kimsen yok!

Artık bir ailen yok!

Sadece ben varım!

Bana aitsin! Benimsin!

Bana aitsin! Benimsin!

Başım ellerimin arasında yere çökmüş sağa sola sallanıyorum .
Delirmenin son sınırlarındaydım .
Zaman kavramım tamamen kaybolmuştu .
Ona karşı direnişe geçtiğim, "ruhumu hapsedemezsin" dediğimden beri kulağımın içindeki cihaza "bana aitsin, benimsin" kelimelerini tekrarlıyordu beni yıldırmak için .
Aklınca psikolojik şiddet uyguluyordu bana.

Aklınca ona itaat etmemi sağlayacaktı .

Kaç gün olduğunu kestiremiyorum . Saatim veya zamanı öğrenebileceğim hiçbir şeyim yok . Ama ben uyuduğumda sırf ölmemem için bir şekilde odaya bıraktığı azıcık yemeklerin ve suyun sayısına bakarak en az 5 gün geçtiğini anlıyorum .

Kendimi kaybetmemek için yemek koyduğu plastik tabağı yırtıp parmağımı kesmiştim .
Ne zaman aklımı kaybedecek gibi olursam parmağımdaki kesiğe bastırarak kanatıyordum . Canımı yakıp beni kendime getirmesi için .
Parmağımı kanattıktan sonra da içimden sürekli aynı cümleleri tekrarlıyordum .

" Adın Çiçek . Baban sana hep Ayçiçeğim diye seslenir . Annenin ve babanın biricik kızlarısın . Seni çook seviyorlar . Sınıfın ile gittiğin etkinlikte şerefsiz bir adam seni kaçırdı ve buraya kapattı . Sonra da kulağına bir konuşma cihazı yerleştirdi . Aklını kaybetmen için seni zorluyor ama asla yılmayacaksın .
Ruhunu hapsedemez unutma bunu . Bir şekilde buradan kurtulacaksın ve hayatına devam edeceksin . Sakın bu psikopata itaat etme SAKIN"

İç sesim ile yaptığım bu konuşma her zaman işe yarıyordu . Bana kim olduğumu hatırlatıyor ve sakinleştiriyordu .

Psikopat herif ne kadar çabalarsa çabalasın bir sonuç vermiyordu çabaları . Güçlü sayılabilecek bir kızdım ben . Bazen son noktaya kadar gelsem de aklımı kaçırmıyordum . Unutmuyordum benliğimi ve yaşadıklarımı .

Tabi yılmadığımı gören Piskopat daha da zorluyordu . Sırf canım acısın diye kulağımdaki cihaza son ses müzik veriyodu . Cihaz titrediği icin her seferinde canım çok yanıyordu ve aynı zamanda kulağımın arkasındaki kesiğin iyileşmemesine sebep oluyordu .

Ama bilmiyordu ki ! Ben acıyla kendime geliyordum . Acıyla hatırlıyordum başıma gelenleri . Yani haberi bile olmadan bana iyilik yapmış oluyor , ona asla itaat etmememi yardımcı oluyordu . Ben de içimden kıs kıs gülüyordum onun bu haline .

Bazen manyak adam sussa da hâlâ konuşuyormuş gibi kulağımda çınlıyordu sesi . Amacına az da olsa yaklaşıyordu yani . Her an tepemdeymiş gibi hissediyordum .

Bir ara kulağımdaki cihazı çıkarıp sesini tamamen kesmeyi düşündüm . Elimi kesiğin içinden koyup parmağımı ilerletmeye çalıştım - Tabi bu arada dişlerimi bağırmamak için boşta kalan elime geçirmiş durumdayım- . Parmağı sadece 1 santim kadar içeriye koyabildim . Canım tarif edemeyeceğim kadar çok yanıyordu. Gözlerimden farkında bile olmadan yaşlar süzülmüştü . Cihaz kesiğin çok gerisindeydi ama elimle kulağımın iç kısmından yokladığımda elime 2 ye 2 santimlik kare bir cisim çarpıyordu. Konuşma cihazının kalınlığı ise 1 santimden azdı .

Cihazı çıkarma girişimim tamamen hüsranla sonuçlandı . Daha beteri ise bana en az 1 gün sürecek şiddetli bir sızı bıraktı .

Ama yılmamıştım . İlk girişimimde başarısız olunca aklıma bir fikir daha geldi. Kulağımdaki lanet şey elektronik bir aygıttı sonuçta . Yani azıcık su ile temas etse bozulurdu belki .
Bu düşünceyle şişemde kalan suyu kulağıma dökmeye başladım . Bir elimle kulağımdaki kesiğin arasını açabildiğim kadar açıyor, diğer elimle de suyu boşaltiyordum .
Manyak herif konuşma cihazını nasıl bir konuma yerleştirdiyse artık kesinlikle 1 damla su bile ulaşmadı.
Bana ise yine acılar...

Azrail'im ise bu yaptıklarımı gördüğü halde kesinlikle müdahale etmiyordu . Koyduğu cihazı çıkaramayacağıma emindi nasılsa . Acı çekmem ise umrunda değildi hatta keyif aldığına neredeyse emindim...

Aklımı düşüncelerden kurtarıp yine elimi kanatıyorum kendime gelmek için .
Psikopat bunu kendime yaptığım bu işkence olarak görse de asla değildi .
Soğuk su ile duş almışım gibi kendime getiriyordu beni .

Birkaç adım ileride duran çeyrek ekmek , yarım tabaktan az bir çeşit türlü yemeği ve küçük bir şişe suya takılıyor gözlerim .

Güçten düşmem için yemeklerin ve suyun içine bir çeşit anestezi maddesi koyduğunu fark etmiştim .
Çünkü ne zaman yemek yiyip su içsem beş dakikaya kalmadan uyukluyordum .
Uyandığımda ise tüm bedenimde anlamlandıramadığım bir uyuşukluk oluyordu .

Bu detayı fark ettiğimde yemekleri yemeyi reddetmiştim . Ama insan vücudu en fazla 3 gün dayanıyordu açlığa ve susuzluğa . Yemeye mecburdum yani .
Ben yemek yiyip uyuduğumda ise odaya ölmeyeceğim kadar yemek ve su bırakıyordu .
Yani şu anki durumunu özetle deseler:

"Öldüm de gömmeyi unuttular " derdim .
Halsiz halsiz gülüyorum içimden . Gerçekten de öyle bir durumdaydım . :'(

Yemekleri yiyorum halsizce .

Uykuya dalmak üzereyken aklıma bir fikir geliyor - Aslında kocaman bir ampül yanıyor desem daha doğru olur -. Anestezi maddesine rağmen gözlerim kocaman açılıyor fikrin heyecanıyla .

Aklımı kaçırmamı mı istiyordu?
Kaçırırım o zaman...

Bana kendimi unutturmak mı istiyordu?
Unuturum o halde...

Oyuncağı mi olmamı istiyordu?
Olurum o zaman...

Oyun mu istiyordu?
OYNARIZ!!! AMA BENİM KURALLARIMLA...!!!

SAVAŞ mı istiyor.
SAVAŞIRIZ... Benim şartlarımla!!!

SAVAŞ BAŞLASIN...!!!!

Bu sefer yenilen taraf ben olmayacağım...

Gözlerim kapanıp uykuya dalarken kocaman sırıtıyorum .

Günler sonra ilk defa huzurlu bur uykuya dalıyorum aklımda kurduğum planın rahatlığı ile...

Üstümdeki kara bulutların bir nebze de olsa dağıldığını hissediyorum .

Karanlık günler geride kalmak üzere...

________________________________

Merhaba sevgili okurlarım.
Yine karşınızdayım. Biliyorum bölümler biraz geç geliyor çünkü bu aralar biraz işlerim var ama bundan sonra umarım kısa aralıklarla bölüm paylaşacağım.
Umarım beğenirsiniz :))
Lütfenn beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın😊
Desteğiniz benim için çok önemli.

Medyadaki şarkıyı hem çok sevdiğim hem de bu bölüme az da olsa uyduğu için koyuyorum. Beğenmeniz dileğiyle 😊

İyi okumalar...

GÜNEŞE HASRET AYÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin