11.BÖLÜM

522 33 13
                                    

Multimedia'da Duru ve arkadaşarı var. Keyifli okumalar!:):):)

 “Gerçekten gidiyor musun şimdi?” dedi Deniz teyze ben bavulumu toplarken.

“Evet, sadece iki hafta kalacağız zaten”

“Daha önce bizden bu kadar uzağa gitmemiştin tek başına”

“Tek başıma olmayacağım ki. Yanımda Doruk ve onun kız kardeşi de olacak.  Onlar beni yalnız bırakmaz merak etme sen” dedim yanağına öpücük bırakmadan önce.

“Kendine dikkat et, sakın hasta olma kızım”

“Tamam” dedim ve hazırladığım bavulu elime alıp merdivenlerden aşağı indim.  Merdivenlerin başında Sinan amcanın ve Eray’ın beni beklediğini gördüm.

“İyi yolculuklar kızım” dedi Sinan amca.

Ona sarıldım ve “Beni merak etmeyin, her şey çok güzel olacak” dedim.

Beni merak etmeyin kelimeleri alışkanlık yapmıştı artık.  Beni düşünerek hayatlarını mahvetmelerini istemiyordum.

“İyi yolculuklar” dedi Eray doğru dürüst yüzüme bile bakmadan.

Hiçbir şey söylemden kafamı salladım. Bunu demesini bile beklemiyordum aslında. Onlara son bir kez baktıktan sonra Sinan amcanın arabasına bindim, onun şoförü götürecekti beni Doruk’un evine kadar.

Doruk’un evinin önüne geldiğimizde şoföre teşekkür edip arabadan indim ve o da bagajdan bavulumu çıkarıp elime verdi.

Zile bastıktan bir süre sonra kapıyı Doruk açtı. Beni görünce gözleri parlayarak

“Geç kalmadın” dedi.

“Evet, Duru nerede?” diye sordum.

“Daha hazırlanamadı küçük hanım”

“Sorun değil, bekleriz artık” dedim gülümseyerek.

“Onu beklerken bir kahve içelim” dedi ve beni mutfağa sürükledi.

“Orada canının sıkılmayacağına eminim. Bizim yaşlarımızda bir arkadaş grubumuz var” dedi Doruk bir yandan kahvelerimizi dolduruyor bir yandan da benimle konuşuyordu.

“Senin hiç arkadaşın olmadığını sanıyordum” dedim.

“Onlar sayılmaz zaten, benden daha çok Duru ile arkadaşlar ama beni de aralarına alıyorlar” dedi gülümseyerek.

“Onlara da böyle gülümsersen tabi ki yanına alırlar”

“Neden?”

“Çünkü gülümseyince çok tatlı oluyorsun” dedim.

Dediğim şey yüzünden tuhaf bir sessizlik oluşmuştu. Off niye böyle bir şey söyledim ki ben şimdi?

“Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?” diye sordu Doruk.

Tam o sırada mutfağa Duru geldi de bende cevap vermekten kurtuldum.

“Ben hazırım çıkalım mı?”

“Tamam, haydi gidelim” dedim ve kapıya doğru yöneldim. Doruk’un arabası ile gidecektik ve Duru’nun ısrarları üzerine öne ben oturdum. Kısa bir süre sonra Duru uyudu.

“Sende uyuyabilirsin” dedi Doruk.

“Hayır, gerek yok” desemde benim de uykuya dalmam çok sürmedi. Gözlerimi açtığımda mola verdiğimizi görmüştüm.

“Sonunda uyanabildin kelebek, haydi yemek vakti!” dedi Doruk.

“Tamam” dedim ve arabadan inerken her yerimin tutulduğunu fark ettim.

BU BENİM HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin