BOOK ONE : Daddie waiting mommie...

521 45 5
                                    

Wendy ellerini çırparak Peter'a doğru ilerledi. ''O zaman sende baba olursun!''

Peter, tek kaşını kaldırarak şaşkın bir şekilde ,etrafı dağıtan çocukların arasından Wendy'e yaklaştı.''Baba mı?''

''Evet!Ben eğer onların annesiysem sende babaları olursun!'' 

ve bu şekilde kılıçlarını çektikleri gibi diğer çocukların yanına giderek oyunlarına devam etmişler.

_____

''Tom! Yeter artık!''

isminin az önce çağrıldığını duyan ama kulak ardı eden genç çocuk, elindeki bira şişesiyle yürümeye devam etti. ''Siktir git ,Marie.''

''Tom lütfen! Bana cevap ver!'' arkasından gelen sarışın kız, topuklularının üzerinde zor duruyordu. Tom adındaki genç,en sonunda durdu ve geriye döndü. ''Ne var Marie? Sana beni arama dememiş miydim?''

''Öyle ama...'' kızın sözünü tamamlamasına izin vermeden hızla öne doğru atıldı. Bu hareketiyle elindeki şişenin içindeki alkolde sallanarak cama vurmuştu.''Aması, biz bitirdik Marie. Sen ve ben anlıyor musun? Biz ayrıldık.''

''Sorun ne? Sana karşı hiçbir şey yapmadım ki!'' kızın ağlamaklı çıkan sesiyle titrekçe verdiği nefes arasında Tom'un yüz ifadesinde hiçbir değişim yoktu.

''Sorun sen ve senin gibi kendini güzel sanan kızlar. Benden başka birkaç erkekle daha görüştüğünü biliyorum seni sürtük.''

''N-ne sen neden bahsediyorsun?'' Tom, Marie'nın, söylediği yalan karşısında gözlerinin irileşerek bakarken nasıl böyle masum bir kız olabileceğini düşünüyordu. ''İnkar etme Marie. Seni severdim. Ama sanırım sende öteki kızlar gibi istediğini aldıktan sonra beni bırakacaktın,değil mi? Hayır ! Böyle bir şey yapmana müsade edemem. Bu yüzden aramızda ne halt dönüyorsa ilk ben sonlandırıyorum. Hoşçakal.''

Yalandı.

Hepsi yalandı.

Çünkü istediğini aldıktan sonra kızları bırakan,Tomdu.

Karşısında ondan başkasıyla birlikte olmamış olan ve sevgiye muhtaç kişi ise Marie idi.

Ama saf olması, Tom'un suçu değildi.

''Tom lütfen!''

Arkasından seslenen kızın seslerini artık hiç dinlemeyecekti. Üzerindeki deri ceketin ceplerine doğru elini yerleştirdi ve diğer şişeyide iç kısımdaki geniş bölmeye sakladı. Pahalı bir alkoldü. Değerli şeyleri ulu orta yerde göstermemek için en azından ufakta olsa biraz görgü sahibiydi.

Sonunda arabasının olduğu park yerine ilerlerken,arkasından bağıran kızın sesi kesilmişti.

Elini , arabanın anahtarını çıkartmak için cebine doğru soktu. Yanlış taraf olduğunu farkedince öbür tarafa geçti .Anahtarı parmaklarının arasında hissederken birden arabaların etrafından dolanan bir kedinin bağırışıyla yerinde zıpladı ve anahtarı yere düşürdü.

Sesli bir şekilde küfür savururken metal bir gıcırdamayla yerine mıhlandı.Hemen anahtarı kapıp doğrulduktan sonra arabasına doğru baktı ve kimseyi göremedi.

Ama....

''En azından kızı sokağın ortasında bırakmasaydın."

Başka bir siyah laguna'nın yakınında beliren silületin ses vermesiyle çığlık atmamak için kendini zor tuttu. "kimsin sen?"

"Bu saatte seninle konuştuğuma göre, pek tekin birisi değilim,sanırım." dedikten sonra ay ışığına doğru yaklaştı.

Tom'un eli yavaşça iç cebine doğru ilerledi. şişenin sapını avucunda hissederken alnında soğuk ter damlacıkları oluştu. Kendi kendine güvence vermeye çalışıyordu. Sağ tarafında kalmış sokak lambasının altında yüzü aydınlanmış çocuğa daha dikkatli baktı. Beyaz bir gömleği ve altında yırtıkları olan eskimiş pantolonu vardı. Yüz hatları yeni yeni belirginlenmiş ve hiçte öyle seri katil gibi durmuyordu.

BEDTIME STORIESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin