7

857 108 33
                                    


Tarih= 21.07.2016

Bugün Chaeyoung ile beraber kitapçıya gidecektik. Evde çok fazla kitap okuyorduk ve artık okuyacak kitabımız kalmadığı için yeni bir şeyler almaya gidiyorduk.

Hava o kadar güzeldi ki sanki kitaplarımız bitmek için bu günü bekliyorlardı.

"Jennie, bak bir kitap buldum."

Ben düşüncelerimle ilgilenirken Chaeyoung konuşmuştu. Telefonundan bulduğu kitaba baktım arka yazısını inceledim. Gayet hoş bir kitaba benziyordu.

"Kitabı kaybetme, gittiğimizde sorabiliriz."

Kafasını olumlu anlamda sallayıp önüne bakmaya devam etti.

Kitapçı tam karşımızda duruyordu, önümüzde de aşırı fazla araba geçen çok sokaklı bir yol vardı. Kaldırımın kenarında durduk. Dediğim gibi gerçekten o kadar çok sokak vardı ki hepsine bakıp gelmediği bir an geçmek zor olacaktı.

Rose elimden tuttu. İkimizde bir sağa bir sola bakıyorduk.

"Jennie! Koş!"

Bağıran Rose'un sesini duyduğumda ne olduğunu bilemeden tuttuğu elimi çekiştirdi. Henüz tam bakmadığım yoldan gelen araba ile Rose'un yerde yatan bedenini görmem ile şok geçirmem bir oldu.

"ROSE!"

Bağrıyordum, etraftan yardım istiyordum ama çok şanssız birisi olarak çok nadir insan geçiyordu.
Çarpan arabadaki genç adam koşarak yanımıza geldi.
Rose'u kucaklayıp arabanın arkasına yatırdı. Bende hemen binip onun kafasını kucağıma koydum.

"Lütfen Rose lütfen, Taehyung'u kaybettiğim gibi seni de kaybedemem."

Gözyaşlarımın akmasına engel olamıyordum. Zaten şuan önemli olan onlar değildi. Hemen adama dönüp sordum.

"Telefonunuzu alabilir miyim? Annemi ve babamı aramam lazım!"

Adam hızla montunun cebinden telefonunu çıkartıp bana uzattı.
Elime alıp numarayı tuşladım ve elim kadar buz tutmuş olan telefonu kulağıma götürdüm.

Çalıyor çalıyor çalıyor...

En sonunda karşıdan babamın sesini duymamla hemen söze başladım

"Baba, Rose"

Gerisi gelmiyordu. Dizimde yatan kız kardeşime baktım, gözleri kapalı teni bembeyazdı.

"Ne oldu Rose'a? Jennie neredesiniz iyi misiniz? Kötü bir şey mi var?"

Babam art arda soru sıralıyordu, hepsini boşverip düzgünce anlattım.

"Rose, kitapçıya giderken kaza geçirdi. Şuan arabadayız hastaneye doğru gidiyoruz."

Annemin babama ne olmuş? Soruları telefona kadar geliyordu.

Uzanıp hangi hastane olduğunu sordum. Hızlıca cevapladı. Bende tekrar telefonu kulağıma götürüp söyledim.

"Baba, hastanenin adı ***** biraz acele edip gelin lütfen. Ben gerekli işlemleri halledeceğim."

Dedim ve karşı taraftan olumlu ses gelince telefonu kapatıp adama geri uzattım. Uzun bir süre yol gittik, sanırım bulunduğumuz yere hastane oldukça uzaktaydı.

Rose'a baktım, dizlerimde öylece yatıyordu. Ne olurdu sanki şuracıkta hemen kalkıp şakaydı diye bağırsa.
Onu asla kaybedemezdim. Taehyungdan sonra ikinci tutunduğum kişi Rose idi. O olmazsa ben nasıl yaşardım.
Bugün ona özellikle Tae'nin parfümünü sıkmıştım.
O kadar çok beğenmişti ki o parfümü odama kadar gelip azıcık sıksan nolur diye sorup duruyordu. Şuan uyansa tekrar tekrar sıkardım ona parfümü..

Sensitive ۵ Kim TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin