9

869 108 74
                                    


Tarih= 28.07.2016

"Rose, yürüyebileceğine emin misin?"

Yavaş yavaş yataktan kaldırırken incinmemesine dikkat ediyordum.

"Merka etme Jennie artık yürüyebilirim. Sorun yok."

Söylediği şey ile pek rahatlamamıştım ama yinede omzuna girerek destek oldum. Kapıyı yanımızda bekleyen hemşire açtı.

Rose'u asansöre yönlendirdim kapının kapanmaması için bir yandan elimi uzatıyor bir yandan da yavaş yavaş girmeye çalışıyorduk. Ben elimi uzatırken birisi elimi tutup Rose'un omzuna koydu ve elini asansörün kapanmaması için uzattı. Bunu yapan kişiye baktığımda dünkü tavşan dişleriyle gülümseyen çocuk olduğunu fark ettim. Utançla

"Teşekkürler" diyip

Rose'u asansöre bindirdim ve düğmeye basıp aşağı inmeye başladık.

Tavşanlı dişli çocukta binmişti, ben her ne kadar bakmasamda o benimle muhatap olmaya çalışıyordu.

"Numaranı alabilir miyim?"

Bu soruyu ani bir şekilde sormasıyla gözlerimi pörtletip ona doğru baktım. Ne diyeceğimi bilemedim ama beynim kabul etmem gerektiğini söylüyordu.

"Oh peki"

Hızlıca numaranı söyledim ve asansörün ineceğimiz kata geldiğinde çıkardığı ses ile kapının açılmasını bekledim. Açılınca tekrar elini uzattı, fazla bekletmeden çıktım.

"Daha sonra sana mesaj atacağım!"

Arkamdan bağırmasıyla biraz irkilmiştim. Kimdi bu adam?
Düşüncelerimden kurtulup Rose'u bahçeye götürdüm.

Annem ve babam çıkış işlemlerini halletmişlerdi. Geriye sadece bizim hastaneden çıkmamız kalmıştı.

Gözüm kapının önünde bizi bekleyen annemi gördü. Çok hızlı olmayan adımlarla yanına ulaştık.

"Babam arabada mı bekliyor?"

Hastanenin önüne baktım görünürde bizim araba gözükmüyordu.

"Eczaneden ilaçları almaya gitti, birazdan gelir. Biz şuradaki bankta oturup onu bekleyelim."

Aslında yola çıkarken ilaçları ben alacaktım ama demek ki sonradan kararlarını değiştirmişler. Dediğini onaylayıp merdivenlere doğru yöneldim. Annemde Rose'un omzuna girip inmemize yardım etti.

Bankta oturduğumuzda bir iki dakika geçmeden babam gelmişti. Ben bagajı açıp hastanede kaldığımız sürece yanımızda olan şeyleri koydum. Daha sonra kapıyı kapatıp arka koltuğa geçtim.

Rose'a baktım müzik dinliyordu. Bende yolumuz uzun olduğu için bir defter çıkartıp yazdığım sözlere yenilerini ekledim.

-

"Jennie, sen eşyaları götür ben Chaeyong'u odasına çıkartırım."
dedi. Onu onaylayıp eşyaları bagajdan çıkarttım.

Bir kaç şey ağır olduğu için tek tek götürmek zorunda kalmıştım. Güneşte tam tepede olduğu için yandım diyebilirim.

Eşyaları odama koyup tam yan odamda olan Rose'un yanına gittim. Kapıyı tıklattım, içeriden ses duyunca içeri girdim.

Arkamdan kapıyı kapatıp yanına ilerledim.

"Hoşgeldin."

Gülümseyerek yanını işaret etti. Bende vakit kaybetmeden işaret etti yere oturdum.

Sensitive ۵ Kim TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin