14

744 96 21
                                    


"Rose, arkanda.."

-------

"Benimle dalga geçiyorsun Jennie hadi ama"

"Ciddiyim Rose bak işte."

Sessizce söylemeye çalıştığım cümlem her türlü sesli çıksada umursamayıp ayağa kalktım.

"Nereye gidiyorsun?"

"Burada olduğuna inanmadığın kişiyi alıp yanına oturtacağım."

ROSE;
Jennie benimle dalga geçmiyordu. O ciddiydi.

Arkama dönmeye cesaret edemiyordum ama o buradaydı. Evet evet dünyaca ünlü grubun üyesi Jeon Jungkook BURADAYDI!!

Jennie'nin gittiği tarafa bakmaya çalışırken sağ taraftan sesini duymuştum.

"Rose, sen olmalısın."

Hızlıca kafamı sağa çevirip yüzüne baktım. Aman Allahım şu endama şu yakışıklılığa bakın!

Sakin ol Chae sakin ol..

"Jennie?"

"Geliyor"

Gülümseyerek yüzüme bakmıştı cidden ölecektim. Kalbim daha önce hiç bu kadar hızlı atmamıştı.

"O-otursana"

Kekelemek mi, Rose kendine gel kekeleyerek kendini rezil edemezsin..

Bir sandalye çekip yanıma oturmuştu. Jennie hemen gelse iyi olurdu. Bana kıyasla o düzgünce konuşabilirdi.

Mahçup bir şekilde gülümseyip, camdan dışarıyı izlemeye başladım.

Bu ben değildim, gerçek hayatta çılgın bir oppacı gibiydim. Şimdi ise sakin bir kız.

Ahh jk şuan sana nasıl sarılmak istiyorum bir bilsennn. Bu tarz şeyler düşündükçe yumuş yumuş oluyordum.

JENNIE;
Rose ve jungkook u yanlız bırakmak adına adımlarımı lavaboya yönlendirmiştim.

"Sen gidebilirsin, şurada cam kenarındaki masa. Ben hemen gelicem."

"Şuradaki mi? Tamam."

Anladığını düşündüğümde arkasından bakarak yavaş yavaş lavaboya girdim.

Nefes alamadığım hissediyordum, ne yani az önce ben onunla mı konuşmuştum.

Herkes insandı, doğal olarak o da bir insandı. Bu kadar abartılacak bir şey yoktu aslında. Belki de ben öyle düşünüyordum.

-

Aynanın karşısına geçip neredeyse hiç yapmamış olduğum makyajıma baktım.

Gayet doğal ve düzgün görünüyordu.
Kıyafetim Rose a göre çok sade olsa da ben böyle daha rahat ve iyi hissediyordum.

Onlara yeterince vakit verdiğimi düşünüp lavabodan çıktım.

Oturduğumuz yere doğru ilerlerken. 3 tane çocuğun olduğu masa oldukça dikkatimi çekmişti.

Tamam bu sefer salaklık yapıp onları aklımın bir köşesine atmayacaktım. Merak ediyorsam kim olduklarını bulmam gerekiyordu.

Çok tanıdık gözüküyorlardı.

Onlara doğru yürüdüğümü görmelerini istemediğinden yüzümü tam karşıya bakar bir şekilde tuttum ve yürümeye başladım.

Göz ucuyla görmeye çalışıyordum. İki tanesinin yüzünü görmüştüm.

Onlardı, Jungkook'un oturduğu masa olmalıydı bu masa.

Hatırlıyordum, Rose ile en son uçakla buraya gelirken hava limanında görmüştük onları.

Sarı saçlı olan Jimin di evet evet, saç rengini değiştirmediği için tanımıştım. Yanındaki ise, adını tam hatırlayamıyordum ama sanırım Y ile başlıyordu.

Peki ya 3. kişi? O kimdi. Sürekli karşıma çıkan birisiydi. Kokusu portakal, saçları kıvırcık, oldukça gösterişli bir giyimi var...

Jungkook a soramazdım. Peki ya Rose? O söylerdi fakat kendim bulmak istiyordum.

Daha önceden konuştuklarımızı beynimde canlandırdım. İsimlerini söylemişti.

Jimin değil.
Jungkook hiç değil.
Yoongi, oradaki 2. kişiydi, sarı gözlüğünü görünce hatırlamıştım.
Jhope, neşeli bir çocuktu. Havalimanında hayranlara gülüşünden herkes bunu çıkartabilirdi.
Namjoon, siyah saçlıydı. Elindeki kitaptan zeki olduğu anlaşılıyordu. O da değil..
Peki ya Jin? Hayır o da değil, Rose onun oldukça yakışıklı olduğunu ve geniş omuzları olduğunu söylemişti.
Geriye..

NE! TAEHYUNG MU?!

Kendi kendime küçük bir kahkaha atmıştım. Yok artık..

Cidden cidden o Taehyung'du.

Portakal kokusu, acilen bir hastaneye gözükme gerekiyordu.

Bu kokuyu nasıl anlamazdım, bana verdiği parfümün kokusu, aynısı.

Yanına gitsemiydim, pat diye ona gözükmek kötü olur muydu?

Belki beni tanımayacaktı bile. Belki Jungkook ile vedalaşırken beni görebilirdi,evet bu olabilirdi.

Daha az düşünerek Rose ve Jungkook'un oturduğu masaya gittim.

"Ne yapıyorsunuz gençler?"

"Neredeydin Jennie?!"

Rose kızgın bir bakış atıp konuştum

"Hiç, lavaboya girmiştim de işim biraz uzun sürdü. Malum, karın ağrısı ne yapayım."

Yerime yerleşriken göz kırpıp sandalyemi daha da yakınlaştırdım.

Artık onu bulmuştum demiyorum.

Çünkü konuşup, eskisi gibi vakit geçirmeye çalışacaktım. Az sonra beni tanımasını sağlayıp, numarasını alacaktım. Hepsini tek tek yapacağımı kafama koymuştum. Onunla olmak istiyordum, sadece onunla..

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umarım sevmişsinizdir 💙Kısa oldu biraz :/

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Umarım sevmişsinizdir 💙
Kısa oldu biraz :/

Sensitive ۵ Kim TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin