Sensitive ۵ Kim Taennie

5

Bu bölümü Jennie'nin ağzından yazacağımm. Lütfen kim bu diye sormayın :) iyi okumalar ❣

Bindiğimiz araba çok sıcaktı. Hava almak adına camı biraz araladım. Kimse konuşmuyordu. Ben hala Taehyungu düşünüyordum. Ayrıldığımız gün o kadar çok ağlamıştım ki göz altlarım morarmıştı ve boğazım ağrıyordu. Taehyung beni nasıl bırakabilirdi?

O gün fazlaca itiraz ettim, gitmek istemedim ama ailenin tek çocuğu olan, adının Chaeyoung olduğunu bildiğim kız oldukça ısrar etmişti. Sanırım beni gerçekten istiyorlardı.

O gece Taehyung sürekli benimle konuştu, kendime iyi bakmamı sürekli sürekli tekrar etti. Hatta onun o çok sevdiğim parfümünü bile hatırlamam adına bana verdi.
O parfüm benim için herkesten çok değerliydi.

Ne ara bu kadar Taehyunga bağlandığımı düşünüyordum. İçimden bir his onu arkadaştan öte sevdiğimi bile söylüyordu, ama ben bundan hiç emin değildim. Onu arkadaş olarak sevmem gerekti diğer türlü seversem acı çekeceğimi biliyordum.

Ben düşüncelere dalmışken, arabada bir ses duyuldu. Sanırım bu annem olacak kişiydi.

"Neden hiç konuşmuyorsunuz?"

Bana döndü ve

"Bir sorun mu var Jennie?"dedi.

Aslında oldukça tatlı bir kadındı.
Sorun olmadığını anlaması için kafamı zorla gülümseyerek iki yana salladım.

Yanımda oturan bi nevi artık kardeşim olan Chaeyoung de bana bakıyordu. Bakışmayı kesip cama döndüm.

Acaba evleri nasıl bir yerdeydi?
Orada mutlu olabilecek miydim?
Bu tür sorularla kendimi daha fazla yoruyordum ama düşünmeden de duramıyordum.

-

Arabadan inip büyük villaya doğru ilerledik. Dıştan o kadar güzel gözüküyordu ki herkesin görmek isteyebileceği bir evdi. Evin içini görme heyecanımı yatıştırıp, bavulumu alıp bir kenarda onları bekledim.

Chaeyoung bana bakıp konuştu.

"Gel seni odana götüreyim, rahat rahat takılabilirisin. Burası artık seninde evin." dedi.

Ardından çok içtenlikle gülümsedi. Kafamı sallayıp arkadan onu takip ettim. Eve girdiğimizde karşımızda kocaman bir tablo duruyordu. Bir manzara resmi, bu oldukça güzeldi. Rose yukarı admlarken ben etrafa göz atıyordum.

Durumu fark edip arkasından gittim.
Bir kapının önünde durdu. Anahtarı çıkartıp kapıyı açtı.
Sonra geri çekilerek odayı görmemi sağladı. Hayatımda ilk defa bu kadar güzel bir odam olacaktı sanırım. İçeri biraz daha girdim ve bavulumu bir kenara koyup odaya bakmaya başladım.
Herşey özenle koyulmuş ve yapılmış gibiydi. Rose yanıma yaklaşarak söze başladı.

"Buradaki çoğu şeyi ben seçtim, nasıl gözüküyor? "

Şaşkınlıkla ona döndüm. Bunca şeyi o mu seçmişti?
Görünüşe göre baya zevkli olmalı.

"Çok güzel olmuş, gerçekten çok sevindim teşekkürler."

Kafasını gülerek sallamıştı sonra bir soru daha çıktı ağzından.