B Ö L Ü M -VIII-

548 50 63
                                    

Başlamadan önce oy vermeyi ve yorumlarınızı yapmayı unutmayın...

İyi okumalar... 

Gül Dikeni

Çoğu zaman kendimi keşke demekten alıkoyamıyordum. Keşke onu o zaman değil de şimdi yapsaydım. Keşke ona değer vermeseydim. Keşke bu kadar düşünceli olmasaydım. Keşke vurulduğunda üzülmek yerine kıçımı dönüp yatağıma hiçbir şey olmamış gibi yatsaydım.

Keşke dememek için keşke diyordum.

"Kardeşim!"

O ne, o. Yeniliyor mu?

"Almıla! Benim istediklerim neden kaç saattir gelmiyor! İlla abin bağırıp çağırsın mı?"

Gözlerimi eşelediğim kağıtların üstünden çekip yukarı diktim. Ellerimle yüzümü Derin bir oylama sesiyle kapattım. Aradan geçen iki haftayla sınavıma beş gün kalmıştı. Ve beni öyle telaşa sokuyordu ki bu durum abimin bağırışı bile beni korkuyla tetikliyor kalbimin hızlıca atmasını sağlıyordu.

Gözlerimi kapattığım gibi açıp önümde test kitabı yerine kafamı daha çok kurcalayan abimden aşırdığım belgeleri inceliyordum.

Geçen bu iki haftalık süreçte abim yarasına aldırış etmeden işe gitmek istemiş ancak annemin izin vermeyişiyle evde kalarak iki haftalık süreci burnumdan getirmişti.

O yüzden keşkelerim orhun yazıtları gibi uzamış boyumu aşmıştı.

Oturduğum sandalyeden hızlıca kalkıp abimin odasına, kapıyı çalmadan ahıra girer gibi girdim.

"Höst, lan! Çalsana kapıyı."

İki elinde tutmuş olduğu telefonu fırlatamadan yakalamıştım. Ağzımı kocaman açıp, "Anne! Abimin elinde telefon var..." Ses tellerimi yırtarcasına bağırırken abim yarasına elini koyup ayağa kalktı. Son günlerde tek başına tuvalete bile gidebiliyordu. Fakat bu durumu bize karşı kullandığı da oluyordu.

"Seni varya..." parmağını sallayarak üstüme gelmeye çalışması yatağın ayaklığına ayağını vurmasıyla tökezletti.

"Nee... Asıl seni var yaaa... Senin yüzünden dışarıya çıkamıyorum ben. Yalan attığını zorla beni evde tuttuğunu bilmiyor muyum sanki?"

Elini sallayarak kaşlarını çattı.

"Biliyorsun ve bildiğin halde benimle inatlaşmaya devam ediyorsun öyle mi?"

"Ya ben bir şey yapmadım kiii!"

Elini yatağın ayak başlığına koyup destek alarak ayağını ovdu. "Kes! Kes... Bir de yapmadım diyor. Evde kal aklın başına gelsin."

Abimin bu ani değişimiyle beynime pıhtı atmış gibi kıpkırmızı oldum. Sanıyordum ki birazdan Kerim diye biri bu dünyadan öteki dünyaya geliş yapacaktı.

"Abiii... Bak benim sabrımı taşırma. İstesem şimdi çıkarım dışarı. Sırf sen tam iyileşmedin diye bu yardımı ediyorum. Yoksa çıkıp gezmesini ben de bilirim."

"Tamam, tamam... Şimdi beni yatağa götür."

Ona dikkatli baktığımı gördü. "Gel bir şey yapmayacağım." Yerimden milim oynamadım. "Valla bir şey yapmayacağım kızım. Görünürde de yedi yirmi dört kardeşini dövüyor sanacak."

Kahkaha atarak yanına gittim. Kolunu boynuma dolayıp ağırlığını tam vermeden zaten dibinde olduğum yatağa oturttum.

Tam geri çekileceğim sıra kafamı koluyla sıkıştırıp kaçmamam için baskı uyguladı. Abimin kollarının arasında sıkışıp kalırken çekiştirmemle daha fazla asıldı boynuma.

GÜL DİKENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin