11Bölüm

18 5 9
                                    

Sabah uyanıp okul için hazırlanarak aşağı kahvaltı yapmak için mutfağa gitdim ama gördüklerimle olan kalan iştahımda kaçtı.

Annem yinede beni çağırmadan İşık ile mutfak masasında oturmuş kahvaltı yapıyodu.
Ablam ise yinede yoktu.

Annem beni gördü ama gel kahvaltını yap kızım diye hiç sormadı.

Üzgün bi şekilde arkamı dönüp mutfaktan çıkıyodum ki annem bana seslendi sandımki kızım neden kahvaltı etmiyosun  gel hemen  kahvaltını yap diyicek ama o öyle söylemedi

Annem- Banu bekle İşıkta bu gün okula gitcek ve okulun yolunu bilmediği için hazır sen gitmişken senle oda gitsin.

Ben-  ben onu beklemem kendi bulsun okulunu bana ne diyip evden çıktım!.

Okula geldiğimde bahçede oturan kankalarımın yanlarına gitdim.

Sabah-sabah moralimde bozulmuştu anemlerin yüzünden.

Yankı-oy benim kediciğe ne olmuş suratın yine beş karış.

Ben- boş verin sizinde kafanızı şişirmeyeyim.

Çimen- yeter Banu ya anlatcan yada bu deli İlaydanın dayağını yiyiceksin.

İlayda-aynen döverim he seni kız.

Ben- ne anlatıyım.

Çimen- yine İşık cadısımı.

Ben- tamda üstüne bastın evet o yılan.

Yankı-yine ne yaptı o cadı?.

Ben- ne yapıcak annem ve ablam ile aramı bozduğu yetmezmiş gibi bu gün okula gelicek.

İlayda-ya knkm boş ver bir şey yapsa kafasını kırırım o cadının.

İlaydaya glümseyerek baktım.

Yankı- kızlar aşık oldum galiba!.

İlayda-NE!?.

Çimen- ne diyosun Yankı!?. Kafayı yedin galiba.

Ben ise Yankının baktığı yöne baktığımda okulun dış kapısından içeri giren İşık cadısına baktığını anladım.

Ben- hani kaybetmiyicektim Çimen sizlerden birini bak İşık cadısı okula adım atdığı anda kankamın birini kaybetdim dedim üzgünce.

Çimen-ne yani Banu bu senin anlatdığın o İşık cadısımı?.

Ben-evet tamda kendisi.

İlayda- şimdi ben ona gününü gösteririm deyip tam İşığa doğru gidiyoduki kolunu tutup izin vermedim gitmesine.

Ben-yapma knkm o kız tam bela başının belaya girmesini istemem.

Biz böyle konuşurken Yankı İşıka hayran-hayran bakıyodu.

Yankı- knk sen bu melek gibi kızınmı kötü olduğunu söyledin.
Bence o melek gibi kız ama sen onu kızkandığın için böyle konuşuyosun.

Yankının sözleri kalbimi kırmıştı beni yalançı çıkartmış ve o cadıyı kıskandığımı söylemişti.
Ondan bunu beklemezdim gerçekten.

İşık beni gördüğünde bize doğru gelmeye başladı.

İşık- ooo kuzenimde buradaymış.

Ben-ben senin kuzenin değilim!.

Yankı-merhaba güzel kız.

Off bu yankı gerçektende kafayı yemişti.
Bide güzel kız derken bana kötü bi bakış atdı.

Gerçektende kankamı kaybetmiştim.

Ya Çimen ve İlaydada benimle arkadaşlığı kesip İşıkile arkadaş olurlarsa ne yaparım ben.

İşık- merhaba iyim sen nasılsın?.

Yankı bize dönüp sesizce konuştu

Yankı-gördünüzmü oda benden hoşlandı deyip sırıtarak İşıka döndü.

Yankı-iyim bende. İstersen okulu gezdireyim?.

İşık bana sinsi bi bakış atıp olur dedi.

Yankı İşıkla bizden biraz uzaklaşmıştı ki İşıkı yolda bırakıp bize doğru koşarak gelip karşıma geçerek konuştu

Yankı- gerçektende İşık iyi bi kızmış.
Kötü birisi olsaydı haraketlerinden sezerdim ben.

Burda bir gerçek var oda Banu sen kendi kuzenini kıskanıyosun.

Sinirden gözlerim doldu.

İlayda Yankıyı itip hadi git süs bebeğinin yanına diye sinirle konuştu.

Yankı- İlayda doğru konuş!.

Çimen- defol git ahmak bizde seni canımız kardeşimiz bildik ama sen bir saniyeye bizi satdın.

Ben ise Yankıya hiç bişey söylemeyip sınıfa gitdim.

Tabi Çimen ve İlaydada benimle geldiler.

*****
Tüm gün sınıftan çıkmamıştım sinirimden.

İşık cadısı bizim sınıfta okuyucaktı bundan böyle.

Yankı ve İşık tüm gün okulda beraber gezip dolanmış hatda sınıfa geldiklerinde Yankı bizle konuşmamış hep İşıkla konuşup sohbet etmişti.

Buda yetmiyo gibi işıkla beraber bir sırada oturuyodular.

Sonunda okul bitdiğinde eve gitmemiş bir kafeye gitmiş.
Kendime sevdiğim bir pastayı spariş etmiştim.

Kendi pastanemiz vardı ama annemi görmemek için bir kafeye gitmeye karar almıştım.

Pastamı yemiş tam kalkıyodum ki birden gözüm bir yere takıldı.

Bu oydu benden biraz uzaktaydı.

Önce belki yalnış görüyom diyip gözlerimi kapatıp ellerimle ovuşturdum.
Gözlerimi açtığımda ise tam orda arkadaşları ile durmuş gülüyodu.

Donup kalmıştım.
Arkadaşları ile bir arabaya doğru gidiyodu.

Masadan hemen kalkıp yediğim pastanın parasını masaya bırakarak hızla kafeden bir-iki insana çarparak çıktım.

Ona doğru koştum ama o arabaya binip çekip gitdi.

İnanamıyodum abim şimdi yaşıyomuydu yani.

Tamda karşımdaydı birazcık hızlı koşsaydım yakalaya bilirdim ama sorun değildi abim yaşasın o bana yeterdi.

Mutluydum ama çok sevinmelide değildim çünkü o abim olmayada bilir ona benzeyen biriside ola bilir.

İçimden allaha abim olsun o abim yaşasın lütfen diye dua edip bir taksi çevirip evin adresini verdim

Eve geldiğimde İşık ve ablam  evde değildi ama annem evdeydi.

Annemi takmayıp sadece saygı elameti olarak merhaba deyip odama çıkıyodum ki annem kızım Banu dedi.

Ben- sana saygı elameti olarak selam vermiş ola bilirim ama seni affetmedim ve bana kızım deme çünkü kızım demeyi hak etmiyorsun.
Ne zaman bana güvenip, inanırsın o zaman kızım diye bilirsin deyip odama çıktım odamdakı küçük mücrüden abimin odasının anahtarın aldım.
Eteğimin yerine kısa şort giyip abimin odasına gidip kapıyı açıp anahtarıda alıp odaya girdikten sonra kapıyı içeriden klitledim.

Anahtarı abimin yastığının altına saklayıp abimin dolabından siyah bir tşört alıp okul gömleğimi çıkararak abimin  tişörtünü üzerime geçirdim.

Abim benden uzun olduğu için tşört bana elbise gibi gelmişti.

Abimin yatağına yatıp gözlerimi kapatarak uykuya daldım.

HAYALLER GERÇEK OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin