Nidanın okula gelmesinden üç gün geçmişti ve biz bu sürede dört kız bir-birimize dahada bağlanmış ve derslerimizdede bir-birimize yardımcı olmuştuk.
Sanki dört kardeştik zaten öyleydik bu gerçek kan kardeşliği olmasada can kardeşliğiydi bizimkisi.
Umarım hepte böyle bir-birimizi sever ve yardımcı olurduk.Şimdi ise hafta sonu idi ve ben odamda oturmuş kitap okuyodum.
Susadığım için odamdan çıkıp evin merdivenlerine geldiğimde İşıkı gördüm merdivenlerden yukarı çıkıyodu.
Onu takmayıp merdivenlere doğru gitmeye başladım.
İşık-merhaba kuzen odandan çıkmaz oldun bu aralar yoksa sen depresyondamısın?.
Ben- ben senin kuzenin değilim!.
Hem neden depresyonda olucakmışım ki?. Ben depresonda olucak bir durum görmüyorum.İşık- ha ha ha tabiki senin hoşlandığın çocuğu elinden alığım için depresondasın.
Beb- yine söylüyorum ben depresyonda falan değilim.
Hem kim imiş benim hoşlandığım çocuk?.İşık-tabiki Yankı tatlım!.
Ben-sen ne laftan anlamaz şeysin ya Ben ondan hoşlanmıyorum onu kardeşim gibi görüyorum!.
İşık- ha ha ha tamam o zaman neden sinirleniyosun?.
Ben- çünkü beni sinir ediyosun bu yüzden olamazmı?.
İşık- tamam tatlım sinirleme deyip elini omuzuma koyduğunda omuzumu sinirle geri çektim ve bu sırada İşık kendini merdivenlerden bıraktı.
Ben öylece donup kalmışken İşık merdivenlerin sonunda bağırarak ağlamaya başladı.
Tabi bu ağlama sahte ağlamaiydı.
İşıka bişey olmamıştı ama öyle bir röl yapıyoduki sanki bir yeri acımış gibi.İşığın bağırışına annem geldiğinde İşıkı yerde gördüğü için şaşırmış ve üzülmüştü.
Annem-ne oldu sana teyzesinin gülü?.
İşık dahada sesli ağlamaya başladı.
Annem İşıkın bi şey söylemediğini gördüğünde merdivenlerin başında beni gördü ve bana bakarak konuşmaya başladı.
Annem- Banu yine ne yaptın kuzenine?.
Ben- O BENİM KUZENİM DEĞİL! Ben ona hiç bişey yapmadım.
Annem- bağırma bana!
Ben- sende bağırtma o zaman!
Annem beni takmayıp yeniden İşık cadısına dönüp konuştu.
Annem- ne oldu kuzum sana neden düştün?.
İşık hıçkırarak ve beni göstererek konuştu
İşık- O-o beni itdi teyze.
Annem- Doğrumu bu!.
Ben- anne ona inanma!.
Annem- utanmıyo bide konuşuyo keşke senin gibi bi kızım olmasaydı.
Annem- keşke abinin yerine o kazada sen ölseydin. Abinde zaten senin yüzünden öldü. Sen uğursuzsun. Seni doğurduğum güne keşke ölseydim.
Annem- defol evimden hemen senin gibi kızım yok benim sustum-sustum yeter artık kız geldiği günden pişman etdin DEFOL HEMEN!.
Annemin söylediği sözler gerçektende çok ağırdı kalbimi param-parça etmişti her bir kelimesi.
Zaten o beni kovmasaydı da ben bu sözleri duyduktan sonra bu evde asla kalmazdım.
Odama çıkıp eşyalarımı valizime yerleştirdim abimin çerçevelenmiş fotosunuda valizine bırakıp telefonumu ve valizimide alarak aşağı indim.
Annemin karşısına geçip içimdekileri dökmeye başladım.
Ben- belki o tokatları affede bilirdim ama bu laflarını affetmem.
Ben bu lafları hak etmedim unutma anne babam seni dövdüğünde yanında bu salak değil ben vardım senin yaralarına pansuman yapan o değil bendim.
Şindi onun gerçek yüzünü görmüyosun ve onun yüzünden kendi kızını akşam-akşam kız başına evinden kovup yalnız gitmesini istiyosun ama gerçekleri gördüğünde geç olucak ama sonraki pişmançılık fayda etmez deyip sinirle evden çıktım kime gitcem diye düşünüyodum ama hiç bi kesi rahatsız etmek istemiyodum bu yüzdende sokakta kalıcaktım.Biraz ireledikten sonra valizimi yere bırakıp yere uzanarak kafamı valizimin üzerine koyup gözlerimi kapatdım uykum gelmişti sağolsun annem şimdi odamda uyumak varken ben onun sayesinde sokakta uyuyucaktım.
Uykum geldiğinde kendimi sokakta uykuya bıraktım.
🌠🌠🌠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALLER GERÇEK OLDU
Short StoryHayallerinin gerçek olmasını isteyen bir kız. o hep Hayallerinin gerçeklesmesini istiyo bakalım BANU- nun hayalleri gerçek olucakmı.