"İyi geceler güzel kızım"Anneme gülerek karşılık verdim. Odadan çıkmadan önce ışığı kapattı ve gitti.
Korktuğum şey başıma geliyordu. İçimdeki küçük kız ortaya çıkıyordu. Korkularım kendini gösteriyordu.
Karanlıktan ne kadar istemesemde korkardım. Yalnız kalmaktan da öyle.
Gözlerimi sımsıkı yumup yorganın altına girdim. Yatakta ne kadar sağa sola dönsemde bir türlü uyuyamadım. En sonun dayanamayıp ayağa kalktım. Kendi odamdan sessiz ve hızlı bir şekilde çıkıp ikizim minho'nun odasına girdim.
"Minho~"
Dürttüğüm halde uyanmıyordu. Masanın üzerindeki laptop'u elime alıp odadan çıktım. Kızma hakkı yoktu. Uyandırmaya çalışmıştım ama uyanmamıştı öyle değilmi.
Odama girip laptop'u açtım. Ekranda şifre çubuğu çıktı. Sorun şu ki şifreyi bilmiyordum. Her şeyi denemiştim neredeyse. En sonunda kendi adımı girdim ve açıldı. Lee Sun Hi. Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Minhoyla her ne kadar kavga etsekte birbirimizden ayrılamazdık biz.
Korkumu unutmak adına kafama göre bir oyuna girdim. Oyun savaş üzerine bir oyundu sanırım.
Karakter seçmem gerektiği hakkında bir yazı belirdi ekranda.
Karakterlerin içinden birisi gözüme çarpmıştı. Her ne kadar oyun karakteri de olsa çok yakışıklıydı.
Adı Chanyeol'du. Ve bir gözü kırmızı diğer gözü ise kahverengiydi. Karakteri seçip oyuna başladım.
Bir kaç saat aynı oyunu oynayıp en sonunda kapatmaya karar verdim. Laptop'u kapatıp hızlıca yatağıma girdim. Yarın oyuna devam edebilirdim. Şimdi uyumalıydım.
###
Uyandığımda yüzüme vuran soğuklukla yataktan sıçradım. Evet o soğukluk soğuk suydu.
"Ne oluyor?!"
Etrafıma bakıp kimin yaptığını anlamaya çalıştım. Görüş açıma giren Minho ile yataktan kalkıp üstüne atladım.
O benim saçımı çekiyordu. Ben ise onun kolunu ısırmaya çalışıyordum. Bir süre sonra annemin müdahale etmesi ile birbirimizden ayrılıp kahvaltı yapmaya indik. Kahvaltım bittikten sonra odama çıkıp telefonumu elime aldım. Kızları aradım. Na-rae açmıştı telefonu. Arkadan ise Bo-ra'nın bağırış sesi geliyordu. Bu hallerine gülüp onları çağırdım. Telefonu kapattığımda laptop'a döndüm. Onlar gelene kadar oyun oynasam birşey olmazdı sanırım.
O arada kapı çalmıştı. Hayallerim yıkılmıştı. Kapıyı açtığımda kızları karşımda görmemle kısa bir şok geçirdim. Bu halimi gören Bo-ra cevap olarak "Sen çağırmasaydın bile biz gelecektik." Deyip gülerek içeri geçti. Na-rae arkadan 'Bu kız uslanmaz' bakışı atıyordu.
Odama geçip oturmaya başladık. En sonunda konu oyuna gelince laptop'u kucağıma alıp oynadığım garip oyunu açtım. Kızlar başıma toplanmıştı.
"Karakterin yakışıklıymış. Ama şu daha yakışıklı. Ben bunu seçiyorum."
Bo-ra'nın işaret ettiği karaktere baktık. Baekhyun yazıyordu. Bu dediğine gülüp oyunu başlattık.
Na-rae ise Suho adlı bir karakteri seçmişti.
Bir süre sonra ekranda büyük bir şekilde ERROR yazısı belirdi. Sinirlenmiştim. Tam error verecek zamanı bulmuştu. Oysaki rekor kıracaktım.
"Saçma bir oyundan da bu beklenirdi zaten"
Laptop'un ekranı gidip geliyordu. Kızlarla beraber geri çekilmiştik. Patlama ihtimali yüzde kaçtı?
################################
Nasılsınız?
Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Ama inşallah batırmam. Yani öyle umuyorum.
Hikayede bir yerlere asla kendimi sıkıştırmadım :)
Sizce hangi karakter benim?
Aslında tek kendimi katmadım da neyse djsks onlar kendilerini biliyorlar.
Oylayıp yorum yapmayı unutmayın.
################################
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POWER #CHANYEOL#
خيال علمي"ERROR" "Saçma bir oyundan da bu beklenirdi zaten." Ama bilmiyordu ki o normal bir oyun değildi.