Anlık Tatlı Günahlar

Bölüm 11

Ehehehe keyifli okumalar :))

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Bugün hikayeyi yayımlayalı tam iki ay oldu ve 22k okunma sayısındayım. İnanın çok sevinçliyim. Oylar daha çok gelebilir biliyorum. Emeğimin karşılığını istiyorum, lütfen.

~~~

Kışın en soğuk gününde, çok üşümüşken içilen sıcak çikolata ısıtır ya insanın içini. Öyle ısınıyordum Kaan'ın dudaklarını öptükçe. Nedendi bu? Hazzın en yalın hali mi? Yoksa alıştığım o hissin verdiği keyif mi?

Ellerim yakasının iki yanında tutunmuş, parmaklarımın ucunda yükselmiş öperken onu ufak bir tereddüde düşmüştüm.

Tamam, sevişmek güzeldi, zaman geçirmek güzeldi ama ya ona kilitli kalbimi açarsam? Korkuyordum.

Kimseye vermediğim güveni ona verip ya hayal kırıklığına uğrarsam?

Elleri belimi daha sıkı kavrayıp öpüşünü yumuşatırken kalbime bir kilit daha vurdum. Sevmek yok. Sakın Kübra. Seversen düşersin.

Bir kilit daha vurdum kalbime.

Ellerim yavaşça omuzlarına çıkıp boynuna dolandı. Ensesinde duran saçlarına geçirdim parmaklarımı. Göğüslerim sızlamaya başlamışken ona yasladım kendimi. Daha sıkı kavradı ince belimi.

Şiştiğini hissettiğim dudaklarım, onun dudakları altında hafifçe acıyordu. Elleri tişörtümün altından kayıp çıplak tenime dokundu. İnledim. Sırtıma doğru okşayarak, yavaşça kayan ellerinin serinliği ürpetti. Hafifçe titredim. Sütyenimin kopçasını artık alıştığı için olsa gerek kolayca açtı bu sefer.

Askısından kurtarıp aşağı doğru çekerken geriye çekildim ve üstümden sıyrılan sütyenle dudaklarımız ayrıldı. Nefes nefese birbirimize baktık. Gözlerinde yanan ateş kasıklarıma düştü. Alt dudağımı sertçe dişlerken bana yaklaştı tekrar. Dudaklarını dokundurup ısırdığım dudağımı çekerek öptü. Ağzına alıp hafifçe emerek tekrar geri çekildi ve gözlerime baktı.

Yaklaşıp tekrar öptü ve geri çekildi.

"O kadar güzelsin ki. Başımı öyle bir döndürüyorsun ki." dedi kısık, boğuk bir sesle.

Ellerini sırtımdan kaydırıp öne, göğüslerime getirdi. İkisini de büyük avuçlarına alıp hafifçe sıktı. İstemsizce inleyip kendimi ellerine bastırdım. Yüzünü bana yaklaştırıp boynuma gömdü. Dudaklarını gezdirirken derin bir nefes aldığını duydum.

Böyle yapmamalıydı. Hızla atan kalbime iyi gelmiyordu. Ellerimi göğsüne götürüp ittim. Ayrılıp bana baktı ne olduğunu anlamak istercesine. Hafifçe gülümseyip tişörtünü çıkarttım. Bu sefer dudağını ısıran o oldu. Başını kaldırıp derin bir nefes alırken gülümsedi gözlerimin en içine bakarak.

Salak, gülümsemesene işte.

Elinden tutup çekiştirerek yatak odama doğru ilerledim. İçimden nasıl geliyorsa öyle sevişmek istiyordum. Hep yaptığım gibi bencil değil, onu da düşünerek. Elektrik düğmesine dokundum. Yanan gece lambası odaya loş sarı bir ışık verdi.

Yatağımın ayakucuna gelince durdum. Elimi elinden çekerek pantolonunun kemerine götürdüm ve gözlerine bakarak çıkarttım. Kemeri yatağın kenarına atarken gözlerinde buğulu bir bakış vardı.

O bakışını derin bir nefesle içime çektim. Pantolonunun fermuar ve düğmesini ayırıp indirdim. Hafifçe eğilip kalçalarından geçirirken göğsüne bir öpücük kondurdum. Titrek bir şekilde aldığı nefesi dudaklarımın üstünde hissettim.