Bahçeye beraber ektiğimiz gül solduğu zaman senin beni terk ettiğini anladım. 365 günün ne kadar berbat olduğunu içime işledim. Zor evet ama unutacağım seni. Nazım hikmet demiş terk etmek eylem unutmak ise kocaman bir devrim. Lenin olacağım şüphen olmasın. Gecenin gündüze, baharın kışa kavuşma gibi bir huyu var. Hiç bir şey eksik kalmaz bil istedim. İnsan yaşattığı her şeyi yaşatmadan ölmezmiş aklında bulunsun. Elini tuttuğun adam eline verdiği zaman aklına gelir masum kalbim. Keşke dersin ama hayat keşke demeden önce güzeldir unutma. Senin arkadan ettiğim duayı orta doğuya etsem Suriye şaha kalkardı emin ol. Allah’ın insanoğluna en büyük lütufu unutma yetisini vermesi. Ya da şey geriye ket vurma dediğimiz olay hayatında yaşadığın anların eski anları silmesi. Elbette seni unutmak güç olacak ama unutacağım. Şarkılarımı, odalarımı, okuduğum kitapları seni bana hatırlatacak ne varsa hayatımdan çıkarttım. Bilmem belki kendi benliğime çalım atmışımdır he ne dersin. Zor sevgili çok zor seni unutmak. Boş tavana bakıp seninle geçirdiğim 1372 günü anbean hatırlamak ya da seninle geçen 1.975.680 dakikayı her anını beynine tekrar işlememek için verdiğin savaş elbette çok zor. Olacak sevgili olacak. Bir insan bir insanı elbet unutur. Hiç olmazsa mazisine gömer. Zaten bizim mazimiz mezarlıktan daha çok ölü kaynıyor. Ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar. Her şey zamanında olacak biliyorum. Sabır ve zaman. Herkese doğan güneş bize battı evet ama batan güneşin doğması gibi huyu var. Sana ve senin hayatımdan çaldığın günlere geçmiş olsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöküş
Short StoryZaman, belki de en zor zamanlarında tek başına ağlayarak yeni bir güne başlayan insan için en zor ve en yavaş geçen şeydir.