Geçmişi son anlatış

201 9 0
                                    

İlk şoku üstümden atmayı başardığım anda tutunacak bir yer aradım. Çok korkmuştum. Teyzem kapı sesini duymuş olacak hızlıca yanıma geldi. Onunda beti benzi atmıştı. Sıkıca sarıldı bana. Teyzemlerde kalmayı o kadar çok sevmiştim ki onlar benden sıkılmasın bıkmasın diye kazandığım paranın her kuruşunu teyzemle enişteme verir, ev işlerinde yardım eder, eve katkı olsun diye teyzemin ördüğü şeylere yardımcı olurdum. Sırf o eve tekrar dönmemek için.O kadar uğraşa rağmen yine kürkçü dükkanı beni bekliyordu. Teyzemi daha fazla üzmemek için ağlamamı güçlükle durdurdum ve içimde son kalan gücümüde toplayarak teyzeme veda ettim. Valizimi aldım ve evden ayrıldım. Ayaklarım geri geri gidiyordu. Eve varmıştım . Kapıyı çalmak o kadar güç geliyordu ki. Sonunda başardım karşımda bir çift ağlamaklı göz görünce hayatımın en büyük pişmanlıklarından birini yaşadım. O kadar zaman sonra kafama ancak dank etmişti, o manyak adamla annemi yalnız bırakmıştım. Gittiğim gün geldi aklıma ,okumayı ve ikimizi uzun vadede kurtarmayı o kadar çok istemiş ve bu arzuya o kadar odaklanmıştım ki annemin başına gelebilecekler aklımın ucundan geçmemişti. İçeri girmeden anneme sıkıca sarıldım. Babam da ayaklanmış kapıdan sinirle bana bakıyordu " ne duruyosun kız orda, gel içeri ben sana göstericem dünya kaç bucak." O kadar korkuyordum ki ama hiç bir şekilde belli etmek istemedim ellerim titriyordu ama başım dikti. İçeri girdim kapıyı kapatır kapatmaz yüzüme bir tokat yedim annem güçlükle girdi araya ağlamadım, ağlamayacaktım. "Ulan sen cin olmadan adam mı çarpacaksın, ne haltlar yedin teyzen olacak o karının evinde. Ama ben biliyorum senin derdini. Burada rahat rahat işini halledemedin tabii. Ondan gittin demi lan!"
O kadar sinirlenmiştim ki eğer gidecek bir yerim olsaydı ne ağzımdan çıkanı kulağım duyardı nede ellerime hakim olurdum. Çaresizlik , işte o duyguyu ilk defa bu kadar yoğun hissettiğim yer evimin kapısıydı. Tek kelime etmeden valizimide orada bırakarak odama koştum. Kapıyı hızla kapattım. İçeriden hala bağırışları geliyordu " Senin o oynak kızın elbet çıkacak dışarı o zaman beni kandırmak neymiş ikinizede göstericem ." diyip evden gitti. O günden sonra hayatım babama fark ettirmeden ders çalışarak geçti. Bakkalada devam ediyordum. Böyle olacak gibi değildi. Yaşıtlarım saatlerce çalışıp dershanelere giderken. Ben babam uyanıpta beni döver diye tek vaktim olan gece ışık açıp çalışamıyordum. Güç bela geri kalan üç ayıda bitirdim. Sınava gireceğim gün öyle bir heyecan ve korkuyla kalktım ki sanki büyün hayatım bu sınava bağlıydı evdekiler sesimi duymasın diye 5 te kalktım. Okulun önünde açılana kadar bekleyecektim. Odadan çıkacağım sırada kapının kilitli olduğunu fark etmemle başımdan kaynar sular döküldü. Sahi ne bekliyordum ki öylece gidip sınava girecek sonrada annemle kendimi bu çöplükten mi çıkaracaktım. O günden sonra 5 ,6 ay doğru düzgün ne yedim ne de içtim . Babam bu duruma çok sinirliydi. Beni kimse almazdı sonuçta bu halde . Sonraki iki sene boyunca bir sürü görücü geldi gitti. Ben her birinde türlü taşkınlıklar çıkarıp savuşturdum. Hepsinin sonucunda da babamın dayak işkencesine katlanmak zorunda kaldım. Artık üçüncü seneye gelirken babam iyice kafayı yedi şişeleri bir biri ardına deviriyor nefes dahi almıyordu sanki. Beni evlendiremedikçe çıldırıyor şiddetin dozunu arttırıyordu. Bir gün ben bakkalda çalışırken Mert koşarak içeri girdi . Mert mahalleden tanıdığımdı babam yüzünden pek konuşamazdım ama hep iyi bir çocuk olduğunu düşünmüşümdür. Nefes nefese kalmıştı , yüzünde yer yer ter damlacıkları vardı. " Kardelen be benimle gelmen gerekiyor lü lütfen hızlı ol."
Kekeleyerek söylemişti. Az çok ne diyeceğini tahmin etmiştim. Gözlerim kararmıştı, hemen koluma girdi beni o cehennemime götürdü ,evime . Evimin önünde polisler vardı. Biraz daha ileriye bakınca bir tane ambulans görmemle oraya yığılmam bir oldu. Mert güçlükle kaldırdı beni. Oraya doğru gitmek istemiyordum. Dikkatlice baktığımda ambulansa taşınan üstü kapalı bir beden gördüm. Hayatımda hiç bu kadar içten dua ettiğimi hatırlamıyorum " lütfen babam olsun, lütfen babam olsun." İnsanların hareketlenmesiyle kapıya döndüm ve elleri kelepçeli babamı gördüm. O an işte gerçekten yıkıldığım andı . Kimsesizlik bu duyguyu iliklerime kadar yaşadım . Öyle haykırıyordum öyle bağırıyordum ki hiç kimsenin gücü yetmedi sakinleştirmeye. İşte benim kimsesiz kalma hikayemde böyleydi...

Üçüncü bölüm için spoiler vereyim kızımız asıl oğlanla tanışacak lütfen eleştirilerinizi bana iletin buraya kadar okuduysanız teşekkür ediyorum. Medyadaki Kardelen
Arkadaşlar yorumlarınıza cevap veremiyorum. Çok üzgünüm. Cihazı değiştirmeme rağmen hata veriyor. En kısa zamanda çözmeye çalışacağım . Tüm yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.🧡🧡🧡

KardelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin