4.Bölüm: Karanlığın Gözleri..

19 12 1
                                    

Karanlığın gözlerini görmek istiyorum.. sizleri görmek.. ışıldayan, parıldayan, soluksuz gözler. Konuşmalarınız.. konuşurlar ne yazık ki.. Silindir şapkalı bir adama anlattıklarınız.. Kokuşmuşluğun içindeki sesler, ve evet, biz yapmadık, biz etmedik, demeyin sakın! Kalan son insanı da siz öldürdünüz.. kalan son damlayı, insanlığı.. Pilot kabini olduğunu sandığınız yerden inin artık. Siz "o" değilsiniz. Güneş aydınlandı, tebrikler! Güneşi aydınlattınız. İlave olarak başka bir ışık, başka bir kaynak ile, biliyormusunuz bu hiç son bulmayacak.. İnsanlığın son kahramanı da öldürüldü, geriye ne kaldı peki?

Geriye yalnızlığınız ve sessizliğiniz kaldı. Bir zaman gelip, kahraman olamayacaklarınızın hezeyanları, eğlenceleri kaldı. Aydınlanmış bir gökyüzüne bir daha asla ulaşamayacak olmanın buruk heyecanı ile yaşayıp durun artık. Bireysellikte yaşayın, kendi öz insanımsılığınızda yuvarlanın! Yaşantı, sizin eseriniz. Bu yaşantıyla bile övünmeye başlamayı.. bir gün gelir onu da öğrenirsiniz.. diğer başlangıçlar gibi, öğrenilecek ve devamı gelecek şeyler. Devamı suç teşkil etmeyecek şeyler. Ah! Suçunuz ne büyük bir bilseydiniz. Yalnız başına yaşayan adamı öldüren o suç! Bilginin suçu, kayıtsızlığın, izin vermişliklerin, molaların suçu.. Zamanı değiştirmenin suçu.. Geçmişten kopup gelmeyecek olanların, çağırılmayanların suçu.. Anne babaların değil, sizin suçunuz.

Bir ananın veya bir babanın asla bilemeyeceği yerlerde esirsiniz artık. Avucunuzun içinde esaretiniz.. Bir işaret gibi.. Ne büyük bir gelişim. Ne büyük bir yıkım. Yalnızlığın dorukları. Görünenler göründüğü gibi kalsın. Düzeltmeye ne gerek var, hiç gerek yok! Sizleri düzeltmek demek şu koca dünyaya kafa tutmak demek, tren ile çarpışmak demek, geceyi yakmak demek. Duygularımın iflası demek bu! Yeni başlangıçlar değil, yeni sunulmuşluklara doğru.. yeni paylaşımlara doğru.. önümde yalnızlık, yalnız adamın türküsü bu. Bir çobanın türküsü. Tek suçu koyunlarını ve koyunluklarını sevmek olan adamın suçu. İnanmayanların, geriden gelenlerin, ağır aksak yürümeye gayretlenenlerin hikayesi: Durmak bilmiyor! Onu kim veya ne durduracak? Yalancının rehberi kim olacak? Yılanın kardeşi.. esirlerin gölgesi.. aydınlık geceye bir ışık demeti yansıtmak gibi. Bilginin açlığında, Bilgi-Tanrı olmanın rehavetsizliğinde -dev adımlarla- yol almak. Sonunda hepinizi geçti o. Sizi o kadar geride bıraktı ki. Dev-Tanrı olmanın yolunda ilerlerken, gözleri ise ne yazık ki henüz sizleri göremiyor. Gün gelecek, ışık demeti açıldığında, o da görebilecek, tüm masumluğuyla insanın çıplaklığını, ayıplarını da ona gösterecekler.

Yalnızlıklar yalnızlık olmaktan çıkacak. İnsan diyecek ki,"Ah! Bir heykel olsam.. Bu acıları hissetmesem.. Evet, o günler de gelecek neyazık.. Açlık nedir ki, korkunç bir ağrı.. Ruh sağaltımından kurtulanların acıdolu bakışları arasında, sadece su olabilsem, bir damla yağmurun suyu bir damlada gariplerin teri olabilsem diyecekler. Acılar böylece çoğalacak, birbirineçarpa çarpa, göktaşları gibi. Bilgi kendini gizlediğinde felaketler de kapıdabekliyor olacak.

Sonsuzluk YolcularıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin