Büyük bir parti olacak, Rüya’yı tanıyan herkes gelecek hatta tanımayanlar bile.
Emre ile Kutan konuşurken bunları duymuştum sadece, gerisinde yukarı çıktılar ve aşağı daha inmediler. Rüya denen kızı şimdi daha çok merak etmeye başlamıştım, bu eve geleli altı saatten fazla ya olmuş ya olmamıştı fakat Kutan’ın söylediğine göre herkes bizim gelişimizi konuşuyordu. Kimdi bu kız? Onu böyle önemli kılan şey neydi merak ediyorum.
Koltukta öyle aylak aylak oturmaktan sıkılmıştım ayrıca boğazımdaki kuruluğu gidermek istediğimden yavaş adımlarla mutfağa gittim, giriş kapısından girdiğinizde bir yanda yukarı çıkan merdivenler diğer yanda ise mutfak yer alıyordu. Buraya ilk kez girdiğimden bardakların yerini bulmam biraz zaman aldı, daha sonra kendime büyük bir bardak su doldurup köşedeki masaya popomu dayayarak yaslandım. Suyu içerken ilk defa girdiğim mutfağa şöyle bir göz attım. Gri raflar, siyah bir buz dolabı, geniş bir alan, şuan yaslandığım sade masa ve ortadaki tezgah. Büyük aynı zamanda ferah bir yerdi.
Suyun son yudumunu da kafama diktim ve bardağı lavaboya koydum, çıkmak için kapıya yönelirken içeri birden Kutan girdi. Haliyle geçemedim ve olduğum yerde kaldım. O ise yanımdan geçti ve lavabonun oraya tıpkı masaya yaslandığım gibi dayandı.
‘Otur’ diyerek kafası ile masayı işaret etti.
Dediğini yaptım ve masadan bir sandalye çekerek oturdum. Saçlarını tek eliyle karıştırdı ve bakışlarını bana çevirdi. Yorgun görünüyordu, gözlerinin etrafında oluşmaya başlamış halkalar onun uzun zamandır uyumadığının birer kanıtıydı.
‘Yarın senin için bir parti olacak’ dedi.
Hayır, Rüya için.
‘Bir oyuna daha başladığını biliyorum ama partide saçmalamanı istemiyorum Rüya, o kalabalıktan yararlanıp kaçmayı deneme bile’
Neden bilmiyorum ama bunu düşünmemiştim, kafam o kadar çok Rüya’da kalmıştı ki. Partiye bir sürü insan gelecekti, öncelikle insan kalabalığı arasında rahatça kaybolabilirdim, başka bir ihtimalle birinin telefonundan polise ulaşırdım. Yada her hangi birine Rüya olmadığımı ispatlardım. Kaçmak için bir sürü yol vardı. Daha yarına kadar her ihtimali düşünebilirdim. Fakat yarına kadar ailem ve arkadaşlarım benim kaybımla bir gece daha geçirmek zorundaydılar ve bu düşünce beni üzüyordu.
‘Rüya!’
Kutan’ın sesi daldığım düşüncelerden tutup çıkarmıştı beni, tabi her ani şeyden korktuğum gibi bu ses yüzünden de sıçramıştım. Bakışları benden cevap vermemi beklerken çatılmıştı. Elbette söylemem gereken olağan şeyler ağzımdan döküldü.
‘Tamam, uslu duracağım’
Tekrar itiraz etmemi bekliyor olacak ki hafifçe tek kaşını kaldırdı ve biraz sonra onaylar bir şekilde kafasını salladı. Arda kaşını kaldırdığında tam bir şebeğe benziyordu ama Kutan’da böyle değildi, kaşının yaptığı hareket yüzü ile uyum içine giriyor ve ona çok karizmatik bir hava veriyordu. Tek kaşını kaldırdığında yakışan insanları hep kıskanmışımdır içten içe çünkü bana da yakışan bir hareket değildi bu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yansıma
Teen FictionAcı hissedilmeyi talep eder.. Bu cümle tam olarak onun için yazılmış gibiydi, iliklerine kadar canının yanması, nefes alırken zehirli bir havayı solumak ve hiç bir şeyden zevk almamak gibi şeyler gerçek olabiliyorsa o bunları yaşıyordu. Yanlış anlaş...