"Hmm kahvalti nefis gorunuyor." Sanirim karnim cok acikti.
"Hadi gecin bakalim sofraya." dedi annem. Ailecek guzel bir kahvalti yaptiktan sonra odama cekildim. Odevlerimi yapmak istiyordum. Babam istersem simdi alisveris merkezine gidebilecegimizi soyledi ama hic keyfim yoktu.
Telefonum calmaya basladi. Numara kayitli degilmis. Sabah sabah beni kim arardi ki?
"Efendim?"
"Emel ben Fatih. Rahatsiz ettim ama bugun saat 4 te Sinem'in dogum gunu var. Gelmek istersen okulun karsisindaki kafeye gel. Herkese haber verdim."
"Aaa haber verdigin icin sagol." Sesim buruk cikmis, yutkunmak icin belli bir sure beklemistim.
"Onemli degil, gelsen iyi olur."
"Tamam gelirim."
Bu olmadi iste. Hemen telefonuma sarilarak Hilal'i aradim. Daha alo demeden hilal:"Emel bugun dogum partisine Dogukan'da geliyormus. Yasasin! Cok guzel olmaliyim." O kadar heyecanliydi ki sesi yuzunden telefonu kulagimdan cekmek zorunda kalmistim.
"Tamam sakin ol canim. Eger dikkatini cekmek istiyorsan ilk bas sakin olmalisin."
"Tamam. Geliyor musun?"
Dudaklarimi disleyerek "Gelmek istemiyorum ya. Canim sıkkın."
"Gediz yuzunden gelmek istemiyorsan kafani kirarim. Tek bir cocuga takili kaldin ya! Hem o dememis mi senin icin "Onu umursamiyorum" diye."
"..."
Canim acimisti. Aglamamak icin kendimi sıkıyordum."Emel? Uff! Ozur dilerim. Ben uzulmeni istememistim. Tamam sen bilirsin. Ama lutfen uzulme. Bunlari takarak Sinem'in kazanmasina musaade etme bebegim tamam mi?"
"Ondan intikam falan alacak degilim. O, bunu hak etmiyor."
"Tabikide. Sen bilirsin. Gelirsen alo demen yeter.""Tamam sen merak etme. Sey ben kapatmak zorundayim. Sana iyi eglenceler."
"Gelmeye calis."
Basimi iki yana salladim. Telefonumu kapatarak yatagimin uzerine attim kendimi. Eski gunlerimi dusundum.
Evet Gediz'e ondan hoslandigimi anlatmak icin konusmaya daha baslamadan bana birinden hoslandigini soylemisti.
Kim oldugunu sormustum, bana cok iyi tanidigim biri oldugunu soyleyerek merakla onu takip etmemi sagliyordu. Birde o haftalar icerisinde bana cok farkli davraniyordu. Derslerde goz goze geliyorduk ve her tenefus ilk benimle konusuyordu. Anlamaya calisiyordum. Herhalde benden hoslaniyor diye dusundum. O zamandan itibaren bende duygularimi acik bir sekilde ifade etmeye baslarsam belki acilirdi. Bu sirada toplu bir bicimde oturup konustugumuzda kime bakiyor diye onu gozlemliyordum ve kahretsin hic belli etmiyordu.
Bunu Sinem'e anlatmistim. Ondan hoslandigimi, onun davranislarini falan. Cunku okula ilk geldigi gun benimle arkadas olmus ve bana sen tanidigim en iyi arkadassin demisti. Ona guveniyordum. Hem o zaman Hilal de yoktu. Oysaki o ne yapti? Beni sirtimdan bicakladi. Soylediklerimi Gediz'e soylemis, Gediz de benden hoslanmadigini, Sinem'den hoslandigini soylemis. Bense bunu yasandiktan 2 hafta sonra ogreniyordum.
- "Gediz okula yeni gelen bir kizla cikiyormus." dediklerinde,
Kalbime agirlik cokmustu. Belki bu kadar abartmamaliydim ama neticede onun benden hoslandigini zannediyordum. Kendimi tutamamistim. O gun sabahlara kadar agladim. Bunlari dusunurken bir sey kafama dank etti.
"Tabii yaaaa!"
O kadar bagirmisim ki annem odayi tiklatip iyi olup olmadigima bakti. Saskinligimi gizlemek icin yuzume kocaman bir gulumseme yerlestirdim. Gittikten sonra oturup dusunmeye basladim. Zamanda geriye gidecektim. Gic gitmek istemedigim yere.