Bolum: 15 Biliyorum(!)

154 5 1
                                    

Iceriye kendimden emin adimlarla yururken ruzgarin sacimi savurmasi kendimi havali hissetmemi sagliyordu.  Halami gorunce diniverdi. Ben neden bir seyleri Giray'dan beklemek zorundaydim ki? Kendim de halledebilirim. Umarim.
Kollarimi kavusturarak koltukta benimle konusmak icin can atan halamin gozlerinden bir an olsun kacmak, bir odaya saklanmak istedim. Cunku az sonra Giray gelip sinirlerini kusacakti.
Yukari cikmak icin merdivenlere ayagimi uzattigimda, merakli gozlerle beni izleyen halamin nefesini verdigini duydum. Olamazdi. Kacmak yok!
Ses tonumu ayarlamak icin kucuk bir oksuruk, ardindan sakin adimlarla karsisina oturmak. Tek yapmam gereken bu.
Oylede yaptim. "Iıım. Sey, merhaba."
Nasil bir baslangic bu? Cok samimi.
"Yani... Sen. Benim halam olmalisin."
Bana korkmus gibi bakma ama!
"Evet. Cocugum." dedi.
Sese bak! Cok narin.
Oof! Neden bu kadar iyimser olmaliyim ki!? Anladigim kadariyla buraya gelmemin sebebinden biri.
"Cok guzelsin." Gulumseyerek bakiyordu.
"Tesekkur ederim." Tebessum etmeye calisiyordum.
"Tedirgin olmalisin." diye hemen ekledi.
"Anlamadim?"
Isaret parmagini kucuk hareketlerle saga sola cevirerek:
"Yani, burada can guvenligin yok."
Ardindan gozlerini devirerek:
"Burada bir serserinin yanindasin."
Neden boyle soyledi simdi? Yoksa Giray zorla mi getirmisti onu buraya? "Giray'i kastediyorsaniz, o sandiginiz kadar kotu biri degil." Kararliligimi gostermek icin gozlerimi ona sabitledim.
"Emin ol onu senden daha iyi taniyorum kucugum." dedi gulumseyerek.
Giray'in amcasi halamla arkadasmis, ondan taniyor herhalde. Anlamis gibi yaparak gozlerimi yere sabitledim.
Geldik malum soruya.
"Neden ben sizi tanimiyorum?" Kaşlarimi cattim.
"Cunku, oyle olmak zorundaydi." Soruma hemen cevap vermesi sasirtmisti.
"Her seyi biliyorum." Hayir! Bilmiyorum. Ama soylemek zorundayim. Boylece bir seyler anlatabilir.
"Ne biliyorsun?"
Saniyeler suren karsilikli bakismalar sonunda ona duygu somurusu yapmamin zamani geldigini anladim. Konusmalarindaki ses tonu, sanki yargilananin ben oldugunu anlatiyordu. Sonucta beni gormemek icin kacmisti. Ustelik korkuyordu. Ne oldu da birdenbire boyle davrandigini anlamadim.
"Neden yigenini bir deney bilmem ne yuzunden tehlikeye attin?"
Benim boyle bir cevap vermemi beklemiyordu. Gozlerini kirpistirarak:
"Kardesim ve annen icin yaptim bunu."
"Nasil yani?"
"Giray'in anlatmayacagini biliyordum." diyerek hafif bir gulumseme yayildi yuzune.
"Lutfen artik! Lafi geveleme de anlat!" Sert cikmistim, biliyorum.
"Annenin vucut fonksiyonlarinda bir sorun vardi. Sana hamileyken ortaya cikti. Bende bunu duyunca ona yardim etmek istedim. Biliyor musun ama ben bir biyologum. Ama baban istemedi."
Belli bir sure yere baktiktan sonra:
"Ama o zaman yaptigim, gelistirdigim bu formul tutmus olup sana uygulasaydik meyvesi sen olacaktin. Bunu da tum dunyaya gosterecektik."
Koltugundan kalkarak pencereye dogru adim atti.
"Ben dogduguma gore..."
"Sen dogduguna gore..." Sozumu keserek: "Artik yarattigi etkilere bakabilirim. Tabi kesfetmek istiyorsan."
Ben de oturdugum koltuktan agir hareketlerle kalktim.
"Simdi mi?"
"Evet simdi." dedi. Hicte heyecanli gozukmuyordu. Bu iste bir acayiplik var.
"Ben, bilmiyorum." dedim kekeleyerek.
"Korkmana gerek yok kucugum. Sen cok ozel birisin. Bunlarin ustesinden gelirsin."
Bir seyler sormak icin agzimi araladigimda:
"Annenin tedavisi icin gelistirdigimiz bu formulde sana yan etkiler olarak sadece zihinsel yogunlasma sagliyor."
"Sen oyle san!" Kalin ama yumusak sesiyle beliren Giray urkmeme sebep olmustu.
"Ne demek istiyorsun?" Halam vucudunu diklestirerek gomlegini duzeltti.
"Bana yalan soyledin!" Kapinin onunde sırılsıklam olarak dikelmisti. Uzerine yapisan gomlegi kaslarinin şekilli goruntusunu iyice yayiyordu. Birde kalin saclari yok mu!!! Geriye yatan saclari, zorla goturdugu partide beni birakirken ki goruntusunu hatirlatiyordu. Aptal!
"Ne yalani?" dedim ama,
"Sen hic karisma!" diyerek isaret parmagiyla beni gosterdi. Cok sinirliydi anlasilan. E yani kim bir kiz gucuyle havuza firlatilmayi sever ki?
Gozlerimi ona dikmis sinirlenirken,
"Bana sadece beyinsel yonlu oldugunu soylemistin ama bir gecede fiziksel ozelliklerinin buyuk cogunlugu gelisti! Sirf yerimizi ogrenmek icin beni kandirdin!"
"Ne demek bu? Arastirmalarimiz bu dogrultudaydi. Biliyorsun."
"Iste bu yuzden onu kandirmak icin buraya geldin. Ama bu olmayacak."
Ardindan bana dogru hizla yaklasip elimden tuttu ve:
"Buradan gidiyoruz!" diyerek kolumu cekistirmeye basladi Giray.
Ama halam birden hareketlenerek:
"Peki sen neyin pesindesin Giray?" dedi imali imali.
Giray birden durdu. Kolumu yavas yavas birakmasiyla ovmam bir olmustu ama Giray'i seyretmem acimi takmamama sebep oluyordu.
Yuzu kizgin bir sekilde iken halamdan bir seyler soylemesini beklemeye basladi. "Gecmisini ogrenmenin tek yolu Emel. Oyle degil mi? Yaniliyorsam bana hayir de!" diyerek bize dogru adim adim yaklasiyordu.
Gecmisini ogrenmek icin bana Giray'in nasil ihtiyaci olabilirdi? Bu dogru muydu? Kendi isi icin mi beni kullaniyordu?
Gozlerini bana cevirdikten sonra basini yere egdi.
"Giray?" soran gozlerime cevap bekliyordum. Ama alicilarim aldigi tek goruntu Giray'in yutkunup bana bakmayarak:
"Ben senin gibi olamam." diyerek halama cevap vermesiydi.
"Aa evet. Burada bana laf sokuyorsun ama bana ihtiyaciniz var bunu unutma."
Elini bize isaret ederek noktasini koymustu. "Bak Emel. Halan sandigin gibi biri degil. O sadece seni kullanmak icin geldi. Zaten seni oldurmek isteyen kisiler onun yuzunden senin pesindeler."
Yuzume bakmadan konusuyordu.
"Sana nasil ihtiyacimiz olacak?"
Bu soruyu sormamla Giray'in yuzunun bana donmesi bir olmustu. Ona cevap vermemem yuzunden galiba. Halam ise gulumseyerek bakmaya basladi bana.
"Aferin kucugum. Tipki baban gibi. Cesur. Ama bir o kadar da caresiz. Bu yuzden benimlr gelmelisin."
"Bize ne yararin olacak?!" dedim sesimi yukselterek.
Cenesini oynatarak:
"Seni gelistirecegim."
"Hayir, seni oldurecek!" Giray araya girmisti. Korkan gozlerle bir o yana bir bu yana giden gozlerim dusuncelerimin de yerlerinden oynamasina sebep oluyordu.
"O özel! Kendini gelistirebilir nitelikte! Hem dusunsene senin istedigin de olacak benim de! Onun ise bambaska bir hayati olacak."
Diyerek ellerini kavusturmaya basladi. Giray'in ne soyleyecegini merak ediyorum. Bu yuzden ona odaklanmis mimiklerine bakarken:
"Emel gidiyoruz." dedi. Ne kizgin duruyordu ne de umutlu.
Hicbir tepki sezemedim. Bu benim icin onemliydi. Hakkimda ne istedigini ogrenmek icin bir firsatti bu.
Hakliydi. Halam benim iyiligimi istemek gibi bir sistem tasimiyordu vucudunda.
Giray ust kata cikarken ben oylece dikilmis, halamla bakisiyordum. "Hic merak etmiyor musun?" Sessizligi bozan halam oldu.
Hicbir sey soyleyemedim.
"Oldurulmeye calismak, ardindan buraya getirilmek. Yasitlarin okula gidecekken senin Giray'in yaninda surunmen. Cok zor."
"Ne demeye calisiyorsun?"
"Ovv, bana hemen sinirlenme kucugum. Sadece sende ne oldugunu merak ediyorum. Istedigim tek sey bu."
"Bana yardim etmeyecek misin?" dedim kaşlarim catilarak. "Elbette." Ellerini birbirine kenetledi.
"Bak ne diyecegim. Sana bu telefonu veriyorum. Benimle ne zaman istiyorsan konusabilirsin." diyerek kucuk eski model bir telefon uzatti. Elim gidiyordu. Bunu durduramiyorum! Ama hayir! Sana ihtiyacim yok.
Telefonu geri vermek icin elimi uzattigim anda bir sey telefonu cebime sokmama neden oldu.
Giray'in yaklasma sesi. "Sen daha ne duruyorsun burada? diyerek kolumdan tutup kapiya dogru yonelmeye basladik. Elinin yumusakligi sinirimi bozuyordu ama halamin dediklerini unutturmuyordu. Giray ustunu degistirmisti, saci hala islak gorunuyordu. Bana kizgin olmasi gerek. "Usutmeyecek misin?"
Hayir neden soruyorsun ki simdi? Sen attin onu havuza yani! "Dusundugun icin sagol." Cebinden araba anahtarini cikarmasiyla bahceye girmemiz bir olmustu. Kendimi gulmemek icin zor tutuyordum. Allah Allah ne oldu da Giray beyefendi bana kizmadi? Neyse daha iyi...
Ogrendiklerim seyler yavas yavas oturmaya baslamisti beynimde. Anladigim kadariyla Giray beni kullanmiyor, koruyordu. Halamdan. Ya da her ne seydense.
Iki araba vardi bizi bekleyen.
"Hilal?" Giray'a bakiyordum.
"Onu eve gonderdim."
diyerek hic umursamadan arabaya dogru yoneldi. Ama tatmin edici cumle alamadigim icin kaldirimda dikelip kalmistim.
"Merak etme, korumalar evinin etrafinda, okulda 7/24 Hilal'i gozlemleyecekler."
Derin bir nefes aldim. Hilal yanimda daha tehlikede olabilirdi. Benim yuzumden hayatinin alt ust olmasini asla istemezdim.
"Seni bulup oldurmemelerini istiyorsan arabaya bin!" Giray'in sesiyle cimenlerin ortasinda oylece dikilmem son buldu. Kosar adim arabaya bindim. Daha kafami sokar sokmaz sigara dumaniyla karsilastim.
"Astim hastaligim var. Sigara dumanindan etkileniyorum." Agzimi kapatiyordum. Oksuruk falan gelmiyordu ama yalanciktan yapmam hosuma gidiyordu.
Ama beni kicina bile takmayan Giray, sigarasinin dumanini tutture tutture aniden gaza basarak bir anlik susmami sagladi. Arabayi cok hizli kullaniyordu. Bunun yuzunden sanki kalbim agzima geliyormus gibi hissediyordum. Cami actim.
"Kapa cami!"
"Sigara dumaninin yuzunden nefes alamiyorum." Araba motorunun cikardigi sesten oturu bagirmak zorunda kalmistim.
"Yalan soyleme!" dedi ve gozlugunu takti.
Yuzumu eksiterek kafami saga dogru cevirdim. Sigara ictigi icin yuzune bakamadigim Giray'a donmem bir cumleyle saglandi. "Gitmedigin icin sagol."
Pardon? Giray bana tesekkur mu ediyordu!
"Anlamadim ne dedin?" Bir daha duymak hosuma giderdi dogrusu. "Sansini zorlama." Bana bakmayarak konusuyordu.
"Su arabanin sesi yuzunden duyamadim. Duman yuzunden de sana bakmiyordum bile. Bu yuzden anlamam imkansiz!"
Allahim ben ne sacmaliyorum!!
Hizli hareketlerle elindeki sigarayi camdan disari attiktan sonra arabayi yavaslatmaya basladi. Hosuma gitti denenebilir. "Halanla beraber gitmedigin icin sevindim." Gozlerini kirpistiriyordu.
"Bana cok soguk geldi. Cikarci."
Cebimde onun verdigi telefonu sakliyordum. Giray bunu gorse bana kim bilir nasil kizacakti.
"Ve itici." Burnunu cekerek konusuyordu. Hasta mi olacakti. Kollarinin direksiyonda dimdik durmasina bayiliyordum. Yine o sahnelerden biri.
"Amcam onunla nisanli olabilirdi ama bilgiclik edasi, ondan urkmeme sebep olmustur hep."
Yani Giray'a soru sormadan kurdugu en uzun cumle olmaliydi bu. Kafami cama cevirerek basimi salladim.
Halamla gitseydim acaba neler olacakti. Beni bir kuyuya mi atacakti? Ya da yuksek binalarda mi ucuracakti? Derin bir nefes alarak gozumu kapattim ve Giray'in yanimda olmamasini dusundum. Bir anlik.
17 yasinda bir kizin su an arkadaslariyla beraber sahilde gezmesi, yabanci, yakisikli bir cocuga kacamak bir bakis atmasi gerekirdi.
Ahh!
Gunesin sapkamizi sardigi o guzel sicaklikla, en yakin arkadaslarinizin birbirinize bakarak kahkaha atmasi kadar guzel olmayan bir sey yoktur. Canim bunlari istedigi icin goruyorum galiba. Ardindan karsidan gelen bir yakisikliya gozler takilinca. Ovv Giray bu! Ahh hayir. Tanidigim tek yakisikli sen degilsin.
"Emel."
Gozlerim agirlasmis, yavas yavas birbirlerinden ayrilirken gunes isiginin yuzumu aydinlatip sonrada kusup gitmesi, ruya gordugumu hatirlatti. Cama dogru basimi kaldirdigimda sahilin oradan gectigimizi gordum. Ustelik hava kararmisti. "Karnin acikti mi?" Şu soru annemin agzindan bile boyle cikmamisti.
"Hmm. Yaani."
Arabayi saga cekerek, cimenligin ortasinda dikelmis bir restorantin onunde durduk. Arabadan cikmaya basladiginda burada yiyecegimizi anlamistim. Bende kapiyi acarak ciktim.
"Burasi tehlikeli falan degil mi?" Sacimi karistirarak sormustum. Cebini karistirarak restoranta dogru yururken: "Benim yanimdayken tehlikeli degil."
Bak bak!
Kapiya ulasmak icin baya yurumemiz gerekiyordu. Arkasinda ilerlerken yuzume aniden vuran isikla urktum. Ileride bir grup gozume isik yansitiyordu. Benim durdugumu hisseden Giray'da durmustu. "Neler oluyor?"
Giray'in sorusuna cevap vermeden gozlerimi o gruba dikmistim. Kizlar topluluguydu galiba. Bir iki erkek disindaki kizlarin hepsi birer surtuge benziyordu. "Haha kizin giydigi kiyafete bak. Biz yazi getirelim. O kista surunsun!" Icmislerdi. Yere attiklari siselerden anlamistim.
"Ayy saclari da igrencmis!"
Kalbim kut kut atiyordu. Sinirleniyordum. Aman bunlarla hic ugrasamam bile. Gerci ben ne yapabilirdim ki. Hayatta kavga edemem. Gozlerimi devirerek Giray'a dogru yurumeye basladim. "Yok bir sey." Elinde kocaman ayna ile bir el feneri vardi sarisin bir kizda. Onlari bana tutmustu anlasilan.
Yanlarindan gececektik simdi. Yururken seslerini duyabiluyordum. Duyulamayacak gibi de degildi ki zaten. Takma. Sadece konusurlar. Neden bu kadar onemli ki senin icin.
"Bak bak yanindaki taşa!"
"Bir erkege bakiyorum, bir de kiza!"
"O bende olacakti varya..."
Gozlerimi Giray'a cevirdigimde dudaklarini isirmis, basini asagi egerek gulmemek icin kendini zor tutarken gordum.
Derin nefes alarak, hic bakmadan adimlarimi devam ettiriyordum. "Mala baksana hic de pas vermiyor."
"Erkekte zorla duruyormus gibi gozukmuyor mu abi?"
Bunlar dunyanin kendileri etrafinda dondugunu zanneden, kendini begenmis kizlardi.
Yetti artik!
Onlara dogru yonumu cevirerek yurumeye basladim. Arkamdan Giray seslenir diye dusundum ama hicbir sesin gelmemesi beni sasirtmisti.
"Aa buraya geliyor!" Sarisin kiz konusuyordu simdi.
"Hadi bakalim derdiniz nedir?"
Kazagimin kollarini yukari cekerek bacaklarimi yere sabitledim. "Bir sey demiyorduk ki."
"Kizim simdi laf atip duruyordunuz. Soyle simdi bir sorun mu var?"
Sarisin kiz oturdugu gazetede kagidindan kalkarak bana dogru yaklasmaya basladi. Boyu beni gecemiyordu.
"Sorun var. Evet."
"Ne?"
"Senin burada bulunman."
Kiz cumlesini bitirir bitirmez kolumda bir el hissettim. "Hadi Emel."
Giray'di.
"Halledelim o zaman." dedim.
"Tamam." Saclarini toplamaya basladi.
"Emel. Gidiyoruz."
Kolumdan tutarak suruklemeye basladi Giray. Ona ayak uydurarak geriye dogru adimlar atiyordum. Kavga=ben. Cok zor.
"Oo kucuk kizimiz kaciyor." Sarisin kiz konusmaya devam ediyordu hala!
"Kizim kes sesini!" Benim yerime Giray cevap vermisti.
Biz konusmaya basladigimizda arkada bize bakip gulen iki erkek, Giray'in da araya girmesiyle ayaklandilar. "Sst ne oluyor oglum sana! Karisma!" Mavi gomlek giyen bir erkekti konusan.

Giray cocuga sert bir bakis attiktan sonra birden bir kafa! Cocuk yere yapismisti.
Bittin sen kizim!
Kosar adim atarak cakma sarisin sacli kizin saclarini tuttum. Asagi cekmeye basladim. Ardindan kollarini bacagima dolayarak yere dusmemi istiyordu ama ayaklarimla ezmeye calisarak engelliyordum. Son bir gucle ileri ittirdikten sonra yere dustu.
Gozlerim Giray'i ariyordu. Iki erkekle kavga etmeye baslamislardi. Derin bir nefes alarak iki yanimdan gelen kizlara odaklanmistim. "Gelin sizin de isinizi bitireyim!" Ardindan yaklasmalarina firsat bile vermeden sagimdaki kizin ustune atladim. Kahretsin kendimi cok guclu hissediyorum!
Zayif biriydi. Kollarini son gucumle sıkıp ittirerek canini acitmistim. Ayagi bir yere takilmasiyla sendeledi. Ardindan arkamdan biri beni bir hisim cekti ve yuzume bir yumruk atti. Ahh kasim cok aciyor!!!! Kanamisti. Hayatimda ilk defa birinden dayak yedim simdi.
O kizinda onune yavas yavas yaklasarak ayagimla gogsune bir tekme attim! Ama ne tekme ama!
Filmlerdeki dovus sahnelerini aratmiyordu. O da yere dustukten sonra sendeleyen kiza tekrar dondum. "Emel polisler geliyor!" Giray'in seslenmesiyle adimlarimi durdurdum. Nefes nefese kalmistim. Yerde yatan iki kiza bakarak:
"Siz arandiniz."
Gercekten de polis sesi duyuyordum. Giray'a bakmak icin arkami dondugumde polislerin cimenligin ustune cikarak bize dogru yuruduklerini goruyordum.
Fiziksel olarak gucluydum. Kizlar bana karsi bile koyamamisti. Dudaklarimda tebessume benzer bir goruntu olusuyordu. Durduramiyorum.
Ama gulmem uzun surmeyecek. Bunlar bendeki degisimin sadece baslangici. Ileride neler olacak bunu hic dusunemiyorum.

DegisimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin