Not By The Moon

463 45 112
                                    


Jisung

"Hyung niye çektin ki şimdi"

Utanmıştım, öyle hayvan gibi yersem tabiki komiğine giderdim.

'Sincap olduğunu kanıtlıyordun, dayanamadım.'

Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Sende tavşana benziyorsun hyung, bir havucun eksik."

Dil çıkardığım sıra hala gülüyordu. Umursamadan yemeğime devam ettim. Bugün gayet boştum ve o beni kovana kadar başından ayrılmaya da niyetim yoktu. Napıyım evde tek başıma canım sıkılıyordu. Elime geçen telefonumla instagrama girdim karşıma kendi fotoğrafım çıkınca şaşırmadım değil. Evet normaldi fakat minho hyung tarafından paylaşılması hiç normal değildi.
Elimdeki çatalı bıçak gibi tutarak.

"Hyung seni keserim."

Bu dediğime karşılık yine gülüp, saçımı karıştırdı. Daha fazla sinir olurken soludum. Kalkıp bulaşığı toplamaya karar verdim. Misafir de olsam bir şeylerde yardım etmeliydim. Bana katılmasıyla beraber hızlıca mutfağı toplamıştık. Zaten geç kalktığımız için saat 3 olmuştu çoktan. Sonrasında beni bir yere götüreceğini söylediğinde kabul ettim. En fazla nereye gidebilirdik ki.

Hazır olunca evden çıkıp arabaya bindik.  Ortamın sessiz olmasını sevmediğimden radyoyu açtım. Çalan şarkı gülümsememe sebep olmuştu. Şarkıya eşlik etmeye başladım.

Neon nae ane beonjyeo wa eodum sogeseo neol chajeun sungan.

(Yayılıyorsun içime karanlıkta seni bulduğum andan beri.)

Ni moksorin ttateuthage ewossa.

(Sesin sarmalıyor beni sıcacık bir şekilde.)

Ni ongil neukkil ttaemada sori eopsi seumyo wa.

(Ne zaman hissetsem sıcaklığını, sessizce sızıyor.)

Teong bin simjange nae mame neoreul chaewoga.

(Boş kalbimin içine,aklıma. Seninle dolduracağım onları)

...

Şarkı bittiğinde minhonun bir iki bakışını fark etmiştim.

'Sesin güzelmiş hannie.'

Bu sırada durmuştuk geldiğimiz yer beni hayrete düşürdü. Beni Namsan'a getirmişti. Ne yalan söyleyim şuan iliklerime kadar etkilendim.

'Hadi gidelim'

Arabadan inip yanına ilerlediğimde kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Buraya gelince kilit takmadan gidemeyecğimizi biliyordum. Tam da tahmin ettiğim gibi eline iki tane kilit aldı birisini bana uzatırken diğerine bir şeyler yazdı. Bende o sırada aklıma gelen cümleyi karaladım.

-Ayışığımla sonsuza dek-MS

"Hyung ne yazdın?"

'Bu bir sır hannie, hadi gel takalım.'

Bana sormaması cidden hoştu. Çünkü nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Demirlere asılı kilitlerin yanına gelince kilitleri istediğimiz her hangi bir yere asmaya karar verdik. Taktığımda güneşin batmak üzere olduğunu gördüm. Buradan harika gözüküyordu kesinlikle. Omzuma atılan elle irkilirken, kulağıma fısıldadığı cümle ile ürperdim.

İncomparable《minsung》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin