21

958 79 62
                                    

My Immortal şarkısını yazacağım yerden itibaren dinlemenizi öneririm.

Büyük gün gelip çatmıştı. Planımızı uygulayıp goblini yakalayacaktık. Gergin değildim desem yalan olurdu ama bunu halledecektik. Planımız şuydu ki babam Norman'ı iş bahanesiyle şehrin dışında bir depoya getirecekti ve onları getiren arabayı geri yollayacaktı. Ben de şu an örümcek kıyafetimle depoda onları bekliyordum. Planın geri kalanı onlar geldikten sonra gerçekleşecekti. Bir süre sonra gelişmiş duyularım sayesinde onların geldiğini anladım. Babam bana işaret verdiğinde ortaya çıkacaktım. Kısa bir süre daha bekledim.

"Underoos" Aynı eski günler gibiydi. Yine bana underoos diyordu. Zıplayarak oraya indim. Norman'ın yüzünde şaşkın bir bakış vardı. Bunu beklemediği belliydi.

"Naber Osborn en son seni gördüğümde beni öldürüyordun. Ama yaşıyorum haha!" Babama baktığımda ona öldürecek gibi bakıyordu. Onu anlayabiliyordum, ben her şeyi şakaya vururdum o öyle değildi.

"Demek birbirinizi buldunuz. Beklediğimden geç oldu, bir de ikiniz de dahi olacaktınız!" Osborn canına susuyordu galiba çünkü eğer ben olmasam babamın onu parçalayacağına emindim.

"Kes dalgayı Norman. Peter'ı neden benden kaçırdın?" Babam direkt konuya girip onu paketlemekle ilgileniyordu.

"Bunca sene bunun bulunmaması için uğraşmışken sana söyler miyim sanıyorsun?"

"Söylemek zorundasın Osborn. Ya söylersin ya da Karen'a söylerim senin goblin olma ve beni öldürmeye çalışma görüntülerini internete salar." Artık ben de ciddileşmiştim. Bu iş bitsin ve huzurlu olayım istiyordum.

"Ah Peter beni bununla tehdit etmen zekice ama umrumda değil." Norman kendisini her şeyden çok severdi bu nasıl umrunda değildi anlamıyordum.

"Ya da ya konuşursun ya da ben seni yakarım, nasıl fikir?" Babam zırhını ona doğru uzatmış duruyordu. Ne ara zırhını giydi yahu?

"Bak Norman akıllı ol eğer konuşursan hala yaşarsın ve belki Harry seni affeder. Oğlun olan hani. Ama konuşmazsan babamı durdurmayacağım."

"Harry babasını senin babanın öldürdüğünü duysa seninle arkadaş olur mu sanıyorsun Peter? Yine kaybeden sen olacaksın." Bir iki adım geriledim. Haklıdyı, Harry bir daha benle asla konuşmazdı. Bunun düşüncesi bile gözlerimi doldurdu, o benim kardeşimdi.

"Ya da sen Tony eğer beni öldürürsen Harry Peter'la bir daha asla konuşmaz ve Peter da sana kinlenir." Babama baktığımda zırhından dolayı yüzünü göremiyordum. Yutkundum, hayır ona bilenmezdim.

"Kes sesini Norman." Babam onun çenesini kapatmaya çalışıyordu. Aklımıza girip bizim dikkatimizi dağıtmaya çalışıyordu ve başarılı da oluyordu ama buna izin veremezdim.

"Böyle bir şey olmayacak Norman. Seni gerekirse kendim öldürürüm ve tek suçlu ben olurum. Artık hiçbir şey umrumda değil anlıyor musun?" İşte bunu benden beklemiyordu. Mahallenin dostu örümcek adam asla ama asla birilerini öldürmezdi.

"Blöf yapmak sana yakışmıyor Peter. Sen bunun Harry'i üzeceğini bile bile beni asla öldürmezsin. Seni tahmin ettiğinden daha çok tanıyorum."

"Ama ben öldürürüm Norman. Şimdi laf kalabalığını kes!" Babamın sabrı taşmıştı. Haklıydı da.

"Madem bu kadar çok öğrenmek istiyorsunuz, anlatayım. Obadiah Stane şirketi kendine istiyordu, ben de Tony Stark ölsün istiyordum. Bu yüzden işbirliği yaptık. O seni kaçırtmışken ben de Peter'ı kaçırttım çünkü o senin şirketinin varisiydi ve Stane onun yaşıyor olmasını istemiyordu. Ancak bir çocuğu öldürmek istemedim hem o da aynı senin gibi bir dahiydi ve ilerde onu kendime yakın tutarsam işime yarayabilirdi. Sonra da Mephisto'yla anlaşma yapıp hafızasını sildirdim ve onu Parker'lara verdim. Benim bir şey yapmama gerek kalmadan Harry'le arkadaş oldu. Anlayacağın Peter planımı kendi kendine uyguladı. Ama hatırlamaya başlaması işime gelmiyordu o yüzden yeniden Mephisto'ya gittim. Ancak onun hafızasını yeniden silmeyi kabul etmedi ben de o yüzden goblin olarak onu öldürmek istedim."

Rock bottom Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin