14.BÖLÜM

68 11 9
                                    

Yıldızlarla dolu bu evrende,en güzel yıldızın size ayrılan yerde olması dileğiyle...Bilin ki, siz bir yıldıza baktığınızda onun evrenin en güzel yıldızı olduğunu düşünmek istiyorsanız o evrenin en güzel yıldızıdır. Çünkü herşey kafamızın içinde, her şey burada, her şey elimizde... Kaymayan bir yıldıza bakıp da dilek dilemek de elimizde, baktığımız her yerde yıldızları görmek de bizim elimizde.

Evren ne görmek istiyorsak onu gösteriyor bize, bakmaktan vazgeçmeyin.

Aramaktan vazgeçmeyin.

Yerinizi bulacaksınız.

Yıldızları görebilmek için evinizin duvarlarını yıkmanız gerekmediğini öğreneceksiniz.

                              BEYZA ALKOÇ

Hatırlatma*
_ Eh senin de Bong Soo'ya takık olduğunu bilmemek aplattık olurdu Jungkook.

Gözlerini heyecanla babasına çevirdi tekrardan. Ne zaman ismini duysa kalbi göğsünü delecek gibi atmaya başlıyordu.

_ Yani... çevremdeki hemen hemen herkes bilir Bong Soo'ya ne kadar aşık olduğumu... sadece ona iyi davranarak kendime alıştırmaya çalışıyorum.

_ Aman... sinir hastalığıb yüzünden kızcağıza zarar verme de...

Gözlerini devirmişti bu dediği şeye. Herşeyden emindi ona zarar vermeyeceğine
Tabi Bong Soo ters hareket yapmazsa...

_ Ona zarar gelmeyecek. Her neyse, sana bilgi vermek için gelmiştim. Onu hemen bul. Yoksa senden önce ben bulup onu gebertirim.

_ Merak etme, elimle koymuş gibi...

Kahvesini son kez yudumlayıp ayaklandı.
Gidip keyfine bakacaktı çünkü.
Nasıl olsa çalıştığı kafe ona aitti.
Bir adam bulup kafenin patronuymuş gibi göstermesi onun için yeterliydi.
Sadece ve sadece Bong Soo bunları bilmiyordu.
Sahi, nasıl bilebilirdi ki Bong Soo'nun defalarca kovulması gerekirken ona torpil geçildiğini?

Şimdi evine gidip duş alacak ardından gizlice çektiği Bong Soo'nun fotoğraflarıyla zaman geçirecekti.

_ Ah sanırım psikopatım. Beni sen bu hâle getirdin Bong Soo...

                   ******
BONG SOO'DAN

(Gece 02.11)

_Bong Soo?

_ Hadi uyan.

_ Geç kalacağız?

_Ses versene?

_ Açarım bak kapını?

_ Müsait misin? Açıtığımda sapık diye bağırma.

_ Bong Soo?

_ Ne var!?

Kapının arkasından uykumu bölen Jimin'e sinirle bağırdım.
Uykumun böyle bölünmesinden nefret ederim. Zaten ondan hiç haz etmem, birde uykumu bölmesi ona olan ateşi körüklüyordu.

_ Hazırlan hadi. Elini yüzünü yıka kendine gel.

_ Lanet olsun size!
Diyip üzerimde olan yorganı fırlattım.

Odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.
Aynadan kendime baktığımda sanki bir günde yıpranmış givi hissediyordum.
Taehyung'un teyzesi bana, gece giymem için verdiği kıyafetleri çıkarıp bana ait olanları giyindim.

Yatağı üstünkörü toplayıp odadan çıktım.
Kapıyı açmamla onu görmüştüm.
Sesini çıkarmadan beni mi beklemişti.

_ Niye gitmedin? Sapık mısın?

_ Al işte! Konunun buraya varacağını biliyordum. Kapıyı açıp giremedim adım senin yüzünden sapığa çıkar diye, kapıyı açmayıp sesimi çıkarmadan burada bekliyorum yine de adım sapığa çıkıyor.

_ Bu yüzden sapığa çıkmaman için yanıma uğrama Jimin.

_ Değil mi? Sen de haklısın tabi. O sırada kaç sende.

_ Fırsat mı bırakıyorsunuz kaçayım?

Kalın bir ses gelince ikimiz de konuşmayı bırakıp oraya döndüm.

_ Jimin... kardeşim konuşmanızı bölüyorum ama geç kalacağız.
Teyzem birkaç birşey atıştırın diyor. Hadi mutfağa.

Konuşmaya o kadar odaklanmışız ki Taehyung'un geldiğini ikimiz de farkedemimiştik.

_ Tamam.

Gözlerimi ondan deler gibi bakıp Taehyung ile mutfağa doğru yol aldılar.

Arkalarından bende gidip bana baktı ayrılan boş sandalyeye oturdum.

_ Teyze akşamdan kalan yemek var m ya?
_ Oğlum hepsini yedin ya?
_ Hiç mi yok?
_Yok.

Sesimi çıkarmadan onları izliyordum. Ne güzel teyze yeğenlerdi. Kıymetini biliyordu Taehyung teyzesinin. Ben daha annemi babamı tanımıyorum. Abim ablam var mı? Yaşıyor mu? Bunları  bile bilmiyorum.

_ Yesene Bong Soo. Bak kan şekerin düşer sonra kızım.

_ Aç değilim efendim m

Teyzesinin samimi gülümsemesi ısıtıyordu içimi.

_ Olsun,biraz olsun ye sen.

_ Peki.

                      *******
_ Bunlar pasaport ve kimlikleriniz. Merak etmeyin kimse çakmaz çaktırmadığınız sürece.

Teker teker dağıttı pasaport ve kimliklerimizi.

_ Bong Soo sen benimle geliyorsun.
Dediğinde Jimin'in" dikkatli ol, kaçmasın" dediğini sessiz söylemiş olsa da çok net duymuştum. Ve ardından Taehyung'un "Tamam,o iş bende" deyişini de...

Kolundan sertçe tutup bana bakmasını sağladım. Ve olabildiğince ona sert bakmaya çalıştım.

_ Merak etme Jimin kaçmayı hiç düşünemediğin kadar çok istiyorum ama bekçi gibi başımdasınız, mümkün değil kaçmak yani!

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin