18.BÖLÜM

56 9 14
                                    

_İkisi de gökyüzüne ait olsa bile ay ve yıldızlar hiç aynı olur mu?

_ Sen aysın, onlar yıldız bile değil.

Hatırlatma*
Şimdi kendini benim yerime koy. Hangimiz daha kötüyüz?

Onun yaşadıkları da gerçekten kötüydü. Benim dertlerimi paylaşacak bir annem var. Ama onun annesi ve babası yok. Onu kırarak bir hata yapmıştım. Ama bu hatayı düzeltebilirim öyle değil mi?
Sonuçta hatalar tekrarlanmamak içindir. Hayatta ikinci hataya yer yoktur.

_ Haklısın.

Birini sakinleştirmek istiyorsanız önce onu o konuda haklı gösterin.

_ O zaman akşam yatmadan sana birşey göstermek istiyorum. Lütfen reddetme olur mu?

Gözlerindeki yaşları silip cevap vermeden hızlı adımlarla odadan çıktı. Ve bir kez daha kendimden nefret ederek uykuya daldım. Hatamı düzeltmek istiyorum.

          JUNGKOOK'TAN

_ Babam toplantı da mı?
_ Hayır efendim. Sizi bekliyor.

Babamın odasına girip kafamla selam verdim.

_ Nasılsın?

_ Yeni haberler var.Kahve ?

_ Birşey içmeyeceğim konuya gelelim.

_ Tamam. Çok fazla ayrıntı vermeyeceğim ne de olsa benim oğlumsun. Benim aklımdan geçenleri sen yapabilirsin.

Bu fikre gülümsedim. Babamın bana her konuda güvenmesi ve bana destek olması özgüvenimi kat kat artırıyordu.

_ Arkadaşının adı Taehyung. Ve onun şirketinde ortaklıkla alâkalı bazı pürüzler varmış. Basit bir şekilde kurul toplantısındaki üyeleri halledeceksin.
Bunu nasıl yapacağını anlatmama gerek yok öyle değil mi?

Tabi ki anlatmasına gerek yok.
Herşeyi gayet iyi anladım.

_ Kolay olacak. Peki jimin'in ailesi hiç aramıyorlar mı?

_ Sabah kısa bir görüşme yaptım. Ona yardım edeceğimi söyledim. Ne de olsa akraba olacağız. Arıyorlar ama bir bok beceremiyorlar. Şirkete bağlı olarak kalıyorlar. Bilirsin kendisi gibi Yoongi de işkolik.

Onların araması benim için hiçbirşey ifade etmiyor. Önemli olan benim bulmam. Ve benim halletmem.

İzin isteyerek odadan çıktım. Kafeye geçeceğim için. Babamın adamlarından birini aradım.

_ Rusya başkente bir bilet hazırlayın.

                      ********
                 BONG SOO'DAN

Akşama doğru jimin'in annesi ile birlikte yemek yapmıştık. Hep beraber yiyip kendi odalarımıza dağılmıştık. Jimin çağırmıştı. Ne yakacağı hakkında fikrim yok.
Ama ona karşı soğuk davranmayacağım. Sıcak da davranmayacağım. Sadece mesafeli olacak.

_ Müsait misin?

_ Oh Bong Soo müsait gelsene.

Kapıyı kapatıp birkaç adım ilerledim.
_ Ne göstereceksin.

Yatağın üzerinden kalkıp perdeyi araladı. Camı sonuna kadar açıp soğuk havanın gelmesine izin verdi.

_ Gel.

Eliyle gelmemi işaret edince doğru yaklaştım. Bir açıklama yakmasını bekliyordum.
Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

_ Anneni ve babanın seni izlediğini biliyorum. Belki de bizi...

Karanlık hava ile ne ilgisi var!

_ Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Binlerce yıldız var ama sadece bir tane ay var. Ve herkes sadece bu bir tane aya bakabilirler. Senin ailen toprağın altında olsa bile bu gökyüzünün ve ayın altında.

Konuşmalarından çok etkilenmiştim. Her insan böyle konuşamaz. Basit kelimelerle kendilerini ifade ederlerdi. Ama bu öyle değil. Belki de ben çabuk etkileniyordum?

_ Yani... diyorsun ki-

_ Hadi...onlara birşey söyle.

Düğümlenen boğazımı bir kenara attım. Son derece parlaklıkta olan aya çevirdim gözlerimi.

_ A-anne...

Sanki annemin sesi "Efendim kızım?"diyordu.

_B-baba...
Saçma gelebilir ama babam da "gece yatarken üzerini ört" diyordu sanki.

Dertlerimi anlatmak istiyordum ama şimdi de bir yanım engelliyordu beni. Belki de yalnız kalmalıydım. Belki de anlatmak için kendi odamda yalnız olmayı istiyordum.

Ama önce bana bu fikri verene, yani ona teşekkürümü iletmeliyim.

Kısılan gözlerine baktım. Öyle içtenlikle bakıyordu ki...

_ Teşekkür ederim.

Hiç tereddüt bile etmeden cevapladı.

_ Teşekkür mü edersin?

SWAMPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin