SWAMP

25.BÖLÜM

Bazen sizin yaşam kaynağınız sizi ölüme sürükleyebilir.

Hatırlatma*
_ Onun oğlusun değil mi?

             JUNGKOOK'DAN
Jimin sandığımdan hızlı çözdü.
Ama bunun bir önemi yok çünkü ispatlayamaz.
Şimdilik bu konuyu kapatmak için yalan söyleyeceğim.
Benim yakalarıma yapıştığını Bong Soo görse sanırım ona çok kızacaktı.

_ Ne diyorsunuz Jimin Bey? Kimin oğluyum ben?

_ Bilmezlikten gelme Jungkook. Amcam dediğin adamın oğlusun sen.

_ Benim babam öldü! Yüzüme mi vuracaksın şimdi?

Harika! Şimdi de duygu sömürüsü yapıyorum.

_ Yalan söylüyorsun. Senin amcan öldü. Baban yaşıyor.
Seni de oraya o gönderdi değil mi? Babam beni bulmadı değil mi?

Yakamdaki ellerini ittim. Başımı eğdim üzgün görünmeye çalıştım. Ama içten içe kahkaha atasım geliyor.
Evet çünkü ben bir psikopatım.
Ve bunu çok seviyorum.

_ Üzgünüm Jimin Bey. Babanız sizi buldu. Üçkardeşler onlar. Sanırım siz diğeriyle karıştırıyorsunuz.

                  JİMİN'DEN
İki kardeşlerdi diye biliyorum ve bundan emindim. Ama yalan söylese de anlaşılırdı öyle değil mi?
Gözleri dolmazdı mesela. Neredeyse ağlayacak gibi.

Ondan haz etmiyorum ama doğru söylüyor olabilir. Ona tam anlamıyla güvenebilir miyim bilmiyorum. Kafam karıştı iyice.

_ Özür dilerim.

_ Önemli değil.

             BONG SOO'DAN
Odaya geldiğimde Jimin yoktu. Nereye gitmiş olabilir ki?
Masama oturup beklemeye başladım.
O sırada da bilgisayardan alfabeye bakıyordum.
İşimi kolaylaştırabilirdim.

Yavaşça açılan kapıya baktım.
Jimin düşünceli ve üzgün görünüyordu.
İki dakikalığına gitmiştim ne olmuş olabilir ki?

_ Ne oldu?

_ Bazı şüphelerim vardı Jungkook hakkında. Onları çözdüm.

_ Ne gibi?

_ Amcasından bahsetmişti ya, amcasının babası olduğunu düşündüm.

Nasıl bir saçmalık bu?
Onun babası yok ki.

_ Bana söyleseydin keşke. Biliyordum bunu. Bilmiyor muydun?

_ Bong Soo kafam karışık gerçekten birşey hatırlayamıyorum. Üzerime gelme.

Üzerine mi gittim şimdi?

_ Üzerime gelme diye işten kaytaracaksan yemem bu numaraları.

Dudaklarındaki tebessümü görünce ben de gülümsedim.
Yanağımdaki gamzelerin belirdiğine eminim.

_ Keşke hep böyle gülümsesen.

Beklemediğim şeyi dediğinde utanmıştım.
Sanki ortam biraz sıcak mı yoksa ben mi terliyorum?

_ Ama keşke sadece bana gülümsesen.

Fısıldadığı şeyi çok net duyduğumda utanmam artırmıştı.
Neden birden bire böyle davranıyordu?

_ Ben ne desem inanır mısın?

Onun yalan söylemeyeceğini çok iyi biliyorum. Asla yalan söylemez. Her özelliğini bilmesem de bunu biliyorum.

Başımı olumlu anlamda salladığımda gözlerinin dolduğuna şahit oldum.
Elini elimin üzerine koyup söylediğinde herşeyden soyutlanmıştım.

_ Sana aşık olduğumu söylesem de inanır mısın?

Sonunda kıza açıldı ya!
İçim çok rahatladı djsjdjdifi