SWAMP

24.BÖLÜM

Bir yalana  kapılırsanız kurtulabilirsiniz. Ama karanlığa kapılırsanız kurtulamayabiliriniz.
Çünkü karanlık büyük çaplı bir bataklık gibidir.
İçine girenlerin dışarı çıkmasına izin vermez.

Hatırlatma*
_ Merhaba. Ben Jungkook. Jeon Jungkook.

Gözlerimi açabildiğim kadar açtım.
Buraya nasıl gelmişti?
Neden gelmişti?
Jungkook ev ihtiyaçlarını zor karşılayan birisi. Buraya hangi parayla geldi.

Yavaş yürüyerek boş kalan yere oturdu.

Mark Bey Jimin'e alayla gülerek konuştu.

_ Jimin Bey. Adamımız bu. Benden daha iyi anlıyorsanız değerlendirin lütfen. Sahne sizin.

Jimin'in daha çok sinirlendiği aklında beliren damardan belliydi.

_ Ne dedi?

_ Jungkook'u değerlendirmemi istiyor.

Jungkook'u tanıyordu ama ondan haz etmediğini biliyorum.

                JİMİN'DEN
Bu Jungkook denilen adama baştan beri güvenmiyordum.
Baştan beri Bong Soo'yu bir şekilde kandırmış.

Kafede çalışan birisi neden buraya gelsin?
Neden Rusya'ya gelsin?
Neden bu şirkete gelsin? Hemde ortak olarak?

Soy ismi bir yerlerden tanıdık geliyor.
Düşün Jimin nereden duydun bu soy ismi?
Düşün!
Adam Bong Soo'ya bakarken nasıl düşünebilirim?

Önce  bu Mark'a cevap vermem gerek.

_ Jungkook Bey ile iyi anlaşacağız umarım. Tüm şirket çalışanları da dahil. Ama Jungkook Bey'in deneyimli biri olduğunu düşünmüyorum.

Mark'tan önce Jungkook lafa daldı.

_ Bunu bize zaman gösterecek. Size ne kadar iyi olduğumu ispatlayacağım.

_ İspata gerek yok. İşinizi doğru yapın bize yetiyor.

Bong Soo'da alttan bileğimi sıkıyordu. Çeviri işi ne zormuş!
Elime kan gitmiyor?

_ Ne diyor?

_ Boş konuşuyor işte?

_ Nasıl gelmiş acaba buraya? Parası yoktu ki?

_ Önceliğin bu soru mu Bong Soo? Adam neden bu şirkete geliyor? Bunu düşünmedin mi?

Taehyung herkese bakınca kendisi sözü devraldı.
_ Kabul eden?

_ Kabul etmeyen?

Büyük bir çoğunluğu kabul etmişti.
İşimiz zorlaşıyor iyice birde bu gereksizle uğracağız.

_ Kabul edilmiştir. Jungkook Bey şirkete hoşgeldiniz. Toplantı bitmiştir.

Taehyung ayağa kalktığında biz dahil herkes kalkmıştı.
Yavaştan herkes çıkarken Tae, Bong Soo, Jungkook ve ben kalmıştık.

Taehyung Jungkook'un elini sıkıp işi olduğunu söyledi.

Jungkook elini uzattı sıkmam için. Elini itip yere baktım.
Elini sıkacak halim yoktu ya!

_ Keşke gelmeseydin. Biz sensiz işleri hallederdik.

Bong Soo dirseğiyla bana vurunca ona baktım.
Sinirlenmişti.
Jungkook için bana sinirlenmişti.

_ Bunu hoşgeldin olarak sayıyorum Jimin Bey.

_ Yoo öyle demedim ki.

Bong Soo kolumu sıkınca sustum.

_ Sen ona bakma Jungkook. Hoşgeldin. Ama nasıl geldin? Paran var mıydı?

Jungkook'un samimiyetle ellerini Bong Soo'nun omuzlarına yerleştirdi.
Hah! Önce Mark sonra Jungkook!

_ Sizi çok merak ettim çünkü. Amcamdan borç aldım. Jimin'in babasıyla benim amcam arkadaşlar. Jimin'in babası sizin yerinizi bulmuş. Bende buradan gidecek kadar para var. Buradan gitmeliyiz.

Ben zaten babamın bizi bulacağını hiç düşünmedim. Aptalım ya ben!
Herşeyi göze alarak geldim ben buraya. Kendini ne sanıyor bu?

Bong Soo birşey diyecekmiş gibi olup sustu. Jungkook'un kollarını Bong Soo'dan itip ben konuştum.

_ Sen niye geldin o zaman? Bizi daha kolay bulsunlar diye mi?

_ Zaten buldular diyorum anlamıyorsun sanırım.

Size birşey diyeyim mi?
Bu adama zerre inanmıyorum.
Yalan!

_ Tamam bu konuyu yakın bir zamanda konuşalım. Benim odamda işlerim var.

Şirkete ortak oldu beyefendi! Tabi işi vardır!

_ Bizim de işlerimiz var. Bong Soo hadi gidelim. Beraber tamamlamamız gereken işimiz var da Jungkook Bey. Gecikmeyelim. Beraber yapacağız.

Beraber kelimesini hep bastırarak söyledim. Beraber yapıyoruz çünkü. Yine kıskançlığım tuttu.

                      *****

Sessizce yürürken ben düşünüyordum.
Odaya gelirken masanın başına geçtim ama hala düşünüyordum.
Bong Soo birkaç dosyayı Taehyung'a götüreceğini söyleyip gitti.

Bende kafamdakileri toplayıp tekrar düşündüm.

O kızın babasını ben öldürdüm.
Ve kız tek kardeşti. Adamın sadece tek kardeşi vardı. Jungkook amcam dediği kişi ölen adam olamaz çünkü öyle olsaydı o kızla kardeş olurdu.
Tabi ya!
Taşlar şimdi yerlerine oturuyordu.

Amcası dediği kişi aslında babası! Yine yalan söylüyor.

Hızlıca ayağa kalkıp odadan çıktım. Hesap sormam gereken biri var!
Olduğum kattaki odaları tek tek baktım.
Odanın kapısının yanında ismini görünce kapıyı çalmadan içeri girdim.

Ayaklarını masaya uzatmış kafasını geriye atmıştı. Beni görünce ayağa kalktı.

Hızlıca ona koşup sertçe yakalarından tutum.

_ Onun oğlusun değil mi?

Jimin kontrolden çıktı sanırım.
Sndkrkkfof
Şirketi ayağa kaldıracaklar böyle giderse sndmd